Aşırı kıtlık ve açlık yıllarında yamyamlığa bile başvuruldu. 1785 kıtlığı sırasında kuzey köylerini gezip dolaşan bir alim, kuru kemik yığınları ile karşılaştı. Bir köylü şunları anlattı:
Bunlar açlıktan ölmüş insanların kemikleri... başıboş dolaşan atları keser ve kanlı etlerini pişirip yerdik.. hayvanlarımız tükenince ölüm döşeğindeki çocuklarımızı, kardeşlerimizi ve başlarını bıçakla öldürüp etlerini yedik!