Necatigil, şiiri “bir durum, bir sorun üzerinde ölçülü konu şan, susunca da bizim düşünmemizi bekleyen bir olgunluk” olarak tanımlıyor.
Bu tanım, sanırız en çok edebiyatımızda “hikemî şiir” olarak adlandırılan şiire uygun düşer.
Hikemî şiir, Türk şiirinin en başından beri sürüp gelmekle birlikte Nâbî ile bir okula dönüşür. 18. yüzyıldan başlayarak “Halep kumaşı” imgesiyle anlatılan ama daha yaygın olarak “Nâbî ekolü” olarak anılan bu şiir, klasik şiirimizin en önemli damarlarından birini oluşturur.
Necatigil’den ödünç alarak söylersek, “bilgelik burcu”ndan söylenmiş şiirlerin oluşturduğu bu damar, klasik dönemin egemen şiir anlayışından düşünceye öncelik vermesiyle ayrılır.
Belli bir düşünceyi en yalın, en dolaysız biçimde ama söz ve söyleyiş güzelliğinden de ödün vermeden dile getirmesi nedeniyle bu şiir,
Cansever’in üzerinde durduğu “düşünce şiiri” bağlamında da değerlendirilebilir.
Sayfa 8 - Zeytinburnu Belediyesi Kültür YayınlarıKitabı okudu
Klasik şiirin en önemli yönü dilin mükemmel kullanımıdır.
Söz ve anlam, diğer bir deyişle biçim ve öz, bu şiirde inanılmaz bir uyum ve mükemmeliyet içindedir.
Genelde düşünceden çok duygusal ve imgesel bir anlam oluşturur özü.
***
Sayfa 10 - Zeytinburnu Belediyesi Kültür YayınlarıKitabı okudu
*
Ehlen ve sehlen ey gam-ı kalb-i perişân merhabâ
(Hoş geldin ey perişan kalbimin hüznü, hoş geldin.)
Nev’î
*****
Sayfa 11 - Zeytinburnu Belediyesi Kültür YayınlarıKitabı okudu
*
Eyle ilminle amel tâ olmaya sa’yin hebâ
(Bilgini dönüştür eyleme, gitmesin emeklerin boşa.)
Sünbülzâde Vehbî
*****
Sayfa 11 - Zeytinburnu Belediyesi Kültür YayınlarıKitabı okudu
*
Deryâya erer âb-ı revân gitse yolunca
(Denize ulaşır sonunda, akarsu giderse yolunca.)
Belîğ
*****
Sayfa 11 - Zeytinburnu Belediyesi Kültür YayınlarıKitabı okudu
*
Pâk eyle gönül çeşmesini tâ durulunca
(Arındır gönül pınarını, duruluncaya dek.)
Şeyh Hüseyin Lâmekânî
*****
Sayfa 11 - Zeytinburnu Belediyesi Kültür YayınlarıKitabı okudu
*
Her metâ’ın bir revâcı var bu bender-gâhda
(Her malın bir alıcısı vardır bu pazarda.)
Koca Râgıb Paşa
*****
Sayfa 12 - Zeytinburnu Belediyesi Kültür YayınlarıKitabı okudu
*
Sâlik-i râh-ı hakîkat aşka eyler iktidâ
(Hakikat yolcusu aşka uyar.)
Fuzûlî
*****
Sayfa 12 - Zeytinburnu Belediyesi Kültür YayınlarıKitabı okudu
*
Bakılmaz hâtır-ı ahbâba hiç dil-ber husûsunda
(Bakılmaz dost hatırına hiç, sevgili konusunda.)
Koca Râgıb Paşa
*****
Sayfa 12 - Zeytinburnu Belediyesi Kültür YayınlarıKitabı okudu
*
Eder her tîşe-kâr ârzû bir Bîsütûn peydâ
(Her Ferhat, bir dağ ister delecek.)
Nâilî-i Kadîm
*****
Sayfa 12 - Zeytinburnu Belediyesi Kültür YayınlarıKitabı okudu
*
Gam zamanında görünmez hiç yârân-ı safâ
(Kötü günde görünmez hiç, iyi gün dostları.)
Bursalı Edibî
*****
Sayfa 12 - Zeytinburnu Belediyesi Kültür YayınlarıKitabı okudu
*
İnsân odur ki âyine-veş kalbi sâf ola
(İnsan, ayna gibi, kalbi saf olandır.)
Bâkî
*****
Sayfa 12 - Zeytinburnu Belediyesi Kültür YayınlarıKitabı okudu
*
Kudretim yok hâlimi arz etmeye cânânıma
Usûlî
****"
Sayfa 12 - Zeytinburnu Belediyesi Kültür YayınlarıKitabı okudu
*
Hudâ settârdır ta’n etme ayb-bîn olma
(Tanrı örtücüdür; görme kusurları, ayıplama kimseyi.)
Şeyhülislam Yahyâ
*****
Sayfa 13 - Zeytinburnu Belediyesi Kültür YayınlarıKitabı okudu
*
Dem-i şubâttaki nev-bahâra aldanma
(Şubatta gelen bahara aldanma.)
Sâmî
*****
Sayfa 13 - Zeytinburnu Belediyesi Kültür YayınlarıKitabı okudu