Söylenmemiş ve gerçekleşmemiş kaldı en yüce umudum! Ve gençliğimin tüm hayallari ve tesellileri öldü!
Nasıl katlandım buna? Nasıl iyileştim, nasıl atlattım böylesi yaraları? Nasıl kalktı ruhum yeniden bu mezarlardan?
Evet, yara almaz, gömülmez, kayaları parçalayan bir şey var bende: b e n i m i s t e m i m d i r bunun adı.
Sessizce ve değişmeden yürür yıllar boyunca.
"Onun hizmetkârı olduğun için, efendinin erdemi ve tini de büyümeli: böylece sen de büyürsün onun tini ve erdemiyle birlikte!"
Ve sahiden, siz ünlü bilgeler, halkın hizmetkârları! Siz de büyüdünüz halkın tini ve erdemiyle birlikte-- halk da büyüdü sizin sayenizde. Sizin onurunuza söylüyorum bunu!
Ama erdemlerinizle de hâlâ halktansınız: bön bakışlı halktan -- t i n i n ne olduğunu bilmeyen halktan!
"Yalnız başına yaşayabilmek için ya hayvan ya da Tanrı olmak gerekir" diyor, Aristo. Yine bir üçüncü seçenek daha var: Bir kişi, aynı anda ikisi de olabilir: yani bir filozof.
Zerdüşt'e inandığınızı söylüyorsunuz, öyle mi? Ne önemi var ki Zerdüşt'ün? Siz benim müminlerimsiniz: ama ne önemi var ki tüm müminlerin?
Henüz kendinizi araştırmamıştınız: bu sırada beni buldunuz. Böyle yapar tüm müminler; bu yüzden değersizdir tüm inanışlar.
En çok kimden nefret eder kadın? -- Demir şunu söyledi mıknatısa: " En çok senden nefret ediyorum, çektiğin için, ama kendine çekecek kadar da güçlü olmadığın için. "