Genellikle sembolik diller ve işaretlerle korunan belirli okült bilimleri, temel olarak Maji, Simya, Teurji, Psişürji ve Astroloji şemsiyesi altında toplayabiliriz. Numeroloji, Kahinlik ve Falcılık da, alt dalları olarak ayrılır. Ekol olarak ise, tümüyle Ezoterik, Teozofik ve Parapsikolojik bazda değerlendirilmeleri gerekir.
Sayfa 23
Okültizm nedir? Bu soruyu en açık olarak şöyle yanıtlayabilirim: İnsani, doğayı ve arasındaki bağlantıları inceleyen ve aslında en başında Hermetizmi belirleyici tek bir tradisyon alarak yola çıkan saklı öğretilerin, ritüellerin sanat halinde çalışılması, uygulanması ve hayata geçirilmesi Okültizm'dir.
Sayfa 23
Sadece akıl ve zeka ile gerçek öze yaklaşmak yetersiz kalacağından, akıl-zeka ve sezgi bir arada olmalıdır.
Sayfa 37 - sezginin kaynağı nedir? bilinçaltı mı, bilinçdışı mı, her şey mi, üst bilinç mi, tanrı mı?
Arubafirina-The Book of Fairy Magic adlı kitaptan peri diline ait bir yazı örneği vermek mümkün: "Tranuvech Pelenor u stratnava hereshvi. Neurishva paluna. Kre u vra hereshvi. Unut varuklem. Pre nut pre vas parvi. Stech va uvra het . Pel nus varum brish barvi. Klet vaar uset. Krechna uresvi klebaa staba ulavet". "Uzaklardan geleceğiz, size şifreleri bildirmek için. Bu sizlere hediyemiz. Burada yerleşmeyi diliyoruz. Yollarımızın birlikteliği yaşamı geliştirecek. Bugün zihninizi genişletin. Bizi görüş alanınıza dahil edin. Böylece, bizim enerjilerimiz, sizinkilerle karışacaktır".
Eski, kuytu, sakin, unutulmuş yerlerde, uzak ormanlarda ve ara boyutlara açılma sırrını koruyan kapılarda, hala gizli peri ailesinin üyeleri, yaşamın harika formları olarak korkusuzca belirmeyi düşlüyor olabilirler.
Sayfa 53 - egom saçma diyor, içimdeki ses de 'bu inanılmaz, bunu düşünmek bile oldukça mistik ve heyecanlı' diyor.
Helena Blavatsky, Gizli Doktrin'de Yılan Sembolü'nü açıklarken, Dünya'nın ruhsal öğretilerde Büyük Deniz olarak tanımlandığını ve bu Hayat Denizi'nin, bir kaos ve evrim dönemini geçirirken, kuyruğunu ağzından çıkaran bir yılana sembolik olarak benzetildiğini ve her bin yılda bir tezahür ettiğini söyler.
Sayfa 97
Cinlerin, İnsan nüfusunun yaklaşık iki katı kadar sayıya sahip oldukları , ölümleri esnasında, yaşlıyken, gençleşip, sonra ufalıp çocuklaşarak gözden yittikleri, enerji yönünden büyük güce sahip olan ifritlerin belli grupların yönetimini elinde tuttuğu ve kendi aralarında kırmızı, siyah beyaz, mavi ırklara ayrıldıkları, genellikle belli hiyerarşik düzen içinde yaşadıkları gizemciler tarafından bildirilen özel açıklamalardandır.
Sayfa 128 - benjamin button cindi. :D
"Dünyaya nasıl göründüğümü bilmiyorum; ama ben kendimi, henüz keşfedilmemiş gerçeklerle dolu bir okyanusun kıyısında oynayan, düzgün bir çakıl taşı ya da güzel bir deniz kabuğu bulduğunda sevinen bir çocuk gibi görüyorum" ifadesi ile, engin sırların birkaçına ancak ulaşabildiğini ve bunun ne denli mutluluk verici olduğunu anlatmak istemiştir.
Sayfa 210 - Newton
22 Major Tarot kartının temelinin, Hermes'çi gizem okullarında sembollerin dili öğretilirken kullanılmış olan çizimlerden oluştuğu düşünülüyor. Avrupa'lı mistik toplulukların birçoğunun bilgi kitapları, tarot sembollerine ilişkin temel ögeleri barındırır.
Sayfa 308
İrade gücü zayıf kimseler, az sayıda orjinal eylem üretir ve bu, o kişinin eril prensibinin işlemez durumda olduğunu, ayrıca, zihninde dişil prensibinde, polarize olup kutuplaştığını gösterir. Zira eril prensip İrade'dir. Tohum düşünceleri ekebilen güçlü, karizmatik insanlarda eril prensip baskındır.
Sayfa 365
Hint Astrolojisi'nin Doğum horoskopu, geniş analiz olanakları tanır. Gelecek hakkında birçok bilgiye, her türde soruya; iş, sağlık, evlilik, çocuk, para, kariyer gibi her hali belirleyen bir çok konu için ayrı ayrı haritalar çıkarılmaktadır. Vedik horoskoplarda genelde şaşmaz biçimde tahmin yapılabildiği sıklıkla görülür ve 3500 yılı aşan zamandır kullanılmaktadır.
Sayfa 529 - vedik astroloji ciddi manada doğru sonuçları söylüyor. bir bilene danışınız.
Varlığımız izafidir, ayni zamanda ezoterik bir bilgiden ibaret olduğunu söyleyebiliriz, üst boyuttan aktarılan bilgi ne ise onu kabul ederiz, bu, beynin de bir hologram plakası gibi çalıştığını ve algıladığımız evrenin nesnel anlamda reel olmadığını gösterebilir. Her şey, aktarılan kodların belirli bir programın şartlarında açığa çıkışını ifade ediyor olabilir. Üç boyutlu realitemiz, iki boyutlu bir düzlem üzerine ayni bir hologram gibi yazılabilir.
Sayfa 586