Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rahmet iklimi Ramazan

Profil
♤Her isteyene verilmedi; ama verilenler mutlaka isteyenler oldu... ♧Kemal sayar
♤Günü avuçlarının içine al.Tasavvufta da buna ‘ibnü’l vakt’ diyorlar,yani vaktin evladı olmak,an evladı olmak…Çünkü hayat uzun bir şimdiden ibaret. ♧Kemal sayar
Reklam
Düşünmek yolda olmaktır..
♤İnsan başlangıç ile son arasında bu-ara-da seyrettiği, kendiyle başlayıp yine kendiyle bitirdiği hayat yolculuğunda kendi olmak, kendi kalmak, kendi olarak ölmek.. Seküler zihnin oluşturduğu Vahşi kapitalist dünyada; duyu, duygu, düşünceden mürekkep insanın Rabbinin ona verdiği yetenek ve zaaflarınla bu hayat yolunda tüm cevap bekleyen sorular ile 21. yüzyılın muzdarip ikliminde insan olmanın, kendi olmanın kıymetini bilerek, Kendinle barışık olmaya çalışarak kendini tanıyarak ve Rabbine güvenerek inanarak yola çıkmak ve yolda olmak... Kendini Aramak/ kendin olmak...
♤Düşünce/tefekkür, hiçbir zaman parlak sözcükleri, kavramları, terimleri yan yana koyup cümle kurmak; parlak cümleleri, önermeleri alt alta koyup çıkarım yapmak değildir. Türkçemizde insanın kendi içine düşmesi anlamına gelen düşünmek , bu anlamda, gömülü olan üzerinde katlanmaktır, derinleşmektir. ♧Kendini Aramak Îhsan fazlıoğlu
Yaşam ile ölüm arasındaki köprü..
♤[...]doğum ile ölümün ikiye ayırdığı hayatı yaşamanın da o kadar cesaret işi olduğu görülür . Her bir kişi köprüden tek başına (ferdiyet) geçer; ancak bu geçiş alelade değil, insan olmaklığa yakışır bir biçimde estetik olmalıdır: Şuurlu hayat! ♧Kendini Aramak İhsan Fazlıoğlu
Allah'ın Zâtı'na ve evrendeki mutlak hakimiyeti hususundaki kur'an daki Allah'ın fiilerinin işaretlerine atıfta bulunan bir çok sembolik ifade buluruz. İnsanın idrâkinin dışına çıkan bu durum, insan zihninin doğuştan getirdiği sınırlarının bir sonucudur ki; O'nun Zâtı'nı tam anlamıyla kavramakta yetersiz kalır insan.O yüzden kur'an daki tasvir ve tasavvur tahayyüllerimiz de bizim kavrayışımıza yarayan dilbilimsel araçlardır bu sembol ve teşbihler..
Reklam
♤ Alah'ın Zâtı'na ilişkin hiç bir beşeri tasavvur O'nu kuşatamayacağından, Kur'an da En'âm süresi âyet 103'de geçtiği gibi, insan O'nun varlığıni ancak yarattığı evren içindeki ve o evren üzerindeki kesintisiz işlevinin sonuçlarını etkilerini gözlemleme yoluyla kavrayabilir.
♤ Allah'ın Zâtı'na ilişkin bazı kur'ani atıflar üzerinde düşünelim; tanimlanamayan, zaman ve mekandan sınırsız ve beşer kavrayışının tamamen ötesinde bir varlık.O'nu tahayyül etmenin imkansızlığı karşısında biz O'nun ancak ne olmadığını anlayabiliriz..
En güzel sûret ile yaratılan insan..
♤Allah (cc) kendi ruhundan insana üflüyor... Bu ne müthiş tecelli,ne muazzam mazhariyet... Allah'ın ruhunu taşımak... O'nun ruhu ile ruhlanmak... Işte Allah insanı bu derece önemsiyor....imkan!.. Ne zengin değer!.. Tabi ki çamurlaşmazsa, ruhuna ihanet etmezse... ♧Vahiyle varolmak Ramazan Kayan
♤...yine de ben kendimi {nefsimi}bütünüyle temize çıkarmaya çalışmıyorum; çünkü Rabbimin acıyıp esirgediği kimseler hariç, insanın kendi benliği [de onu] kötülüğe sürükle(yebili)r; gerçekten de benim Rabbim çok acıyıp-esirgeyen gerçek bağışlayıcıdır!”/ Yusuf süresi 53 ~~~~~~~~~°°~~~°°~~~~~~°°°°~~~~ ♧53 }Lafzen, “Rabbimin acıdığı/merhamet ettiği ...”. Müfessirlerin çoğuna göre buradaki mâ zamiri kişilere, insanlara (“ki o” ya da “ki onlar”) râcidir. ♧54} Lafzen, “kötü olanı emretmeye alışıktır/yatkındır”. -yani, çoğu zaman akıl ve sağduyunun ahlaken iyi ve olumlu bulmadığı yöne sürükleyen güdülerle doludur. ”Hz. Yusuf’un insan yapısındaki bu zayıflığı dile getiren sözleri, bizzat bu zayıflığı yenmesini bilmiş birinin tevazuunu yansıtan yüce gönüllüce sözlerdir; çünkü ayetin devamı göstermektedir ki, Hz. Yusuf kendisine değil, sadece Allah’ın lütuf ve merhametine bağlamaktadır.
Reklam
♡Onlar ki, inanmışlar ve Allah’ı anmakla kalpleri huzur ve doyum bulmuştur; çünkü bilin ki, kalpler gerçekten de ancak Allah’ı anarak huzura erişir. ♤ Râ'd süresi âyet /28 ~°Onlar, Rab’lerine yürekten iman eden ve Allah’ın öğüt ve uyarılarla dolu Zikri ve en büyük mûcizesi olan Kur’an sayesinde akılları ve kalpleri doyuma ulaşan, huzura kavuşan kimselerdir. Onlar, Kur’an’dan daha açık, daha ikna edici bir mûcize olamayacağını bilen ve kalpleri ancak onunla tatmin bulup sükûnete kavuşan kimselerdir. Şunu iyi bilin ki, kalpler ancak Allah’ın Zikri ve en büyük mûcizesi olan bu Kur’an sayesinde şüphelerden arınır; inkâr ve nifak hastalıklarından, ruhsal çalkantılardan kurtulur ve gerçek anlamda mutluluk ve huzura kavuşabilir! Allah’ı zikreden, O’nu duyumsayan gönüller, varlık âleminde yalnız olmadıklarını bilir, dâimâ O’nun yakınında ve himayesinde, güvence içinde olduklarını hissederler. Allah’ın zikriyle, O’nun gönderdiği Kur’an mûcizesiyle doyuma ulaşmayan kalplerin, başka bir şeyle huzur ve itmînân bulmasına imkân yoktur! Öyleyse:
○Tanrı benimle ne kastetmiş olabilir?
○Nur Bieber çevirisiyle Türkçeye kazandırılan kitabı Kırdaki Zambak ve Gökteki Kuş’ta duanın bilinen anlamını ters yüz eden, müthiş bir saptama yapar Kierkegaard: “O dua etmenin konuşmak olduğunu sanmıştı; dua etmenin sırf susmak olmayıp, kulak vermek de olduğunu öğrenmişti. Ve bu böyledir, dua etmek kendi söylediğine kulak vermek değil, susma raddesine gelmek ve suskun kalmaktır, sabırla beklemektir, dua eden kişi Tanrıya kulak verene dek.” Duanın bilinen yorumuna tezat olarak Kierkegaard, duaya dinlemek yakıştırması yapar. Duanın konuşmak olduğunu sanan modern insan Tanrı'dan bir karşılık gelmeyince bu yüzden Tanrı’ya küser, kızar, yok sayar. Kierkegaard’a göre müphemiye tin olduğu yerde ayartıcılık vardır. Şeytan, müphemiyetin olmadığı yerde acizdir; Tanrı ise hiç kimseyi ayartmaz. Kierkegaard, kırdaki zambak ve gökteki kuşun varlığıyla Tanrı’nın kastına kulak verir. Kırdaki zambaktan ve kuştan sükutun ilmini öğrenir. O ses, hikmetin başlangıcı Tanrı korkusu; Tanrı korkusunun başlangıcı ise sükut olduğunu söyler. O sessizlikte “Tesellinin Tanrısı”nı bulur; ilahi sevinci keşfeder. Sevinçli olmak kendine yakın olmaktır, hakikatte kendine yakın olmak ise bugünde kaim olmaktır der. Kierkegaard, Tanrı’nın kendi varığıyla ne kastettiğini merak ediyordu. Tanrı, onun vecizesiyle bize neyi olabilir peki? Kendimizi? Hayatı? Kendi hayatımızı? Hayatın anlamının peşine düşmekten çok hayatın bize ne anlattığına kulak vermeyi… Belki de hayatın bizi anlaması değil bizim onu ve kastını anlamamız gerekiyor. Kierkegaard’dan ilhâmla: Hayat bununla bize ne kastetmiş olabilir? > Zeynep merdan/Sabit fikir/ Gündem edebiyat
Fahri Cktr

Fahri Cktr

@Uykusuzveli35
·
24 Eylül 2023 23:18
Sizce?
○Sen duâyı yanlış anladın... İbadetin işlevi Tanrı'yı etkilemek değil. Duâ edenin tâbiatını değiştirmektir.