Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Roman Felsefe-Düşünce Edebiyat

Profil
"Kötülüğü var olmanın aracı hâline getirdiğinizde, insanların iyi insanlar olarak kalmasını sakın beklemeyin."
Sayfa 324 - PDF
"Para, toplumsal değerin barometresidir. Ticaretin, iki tarafın rızasıyla değil de, zorlamayla yapıldığını görürseniz, üretebilmek için hiçbir şey üretmeyen insanlardan izin almanız gerektiğini görürseniz, paranın mal alıp satanlara değil de, ikramlar, iltimaslar alıp verenlere doğru aktığını görürseniz, insanların çalışmayla değil de, nüfuzla zenginleştiğini gözlemlerseniz ve yasalarınız da sizi bütün bunlardan korumuyorsa, tam tersine, o insanları size karşı koruyorsa, yolsuzluğun ödüllendirildiğini, dürüstlüğün kendini feda etme anlamına geldiğini anlarsanız, toplumunuzun yazgısının yok olmak olduğunu anlarsınız."
Sayfa 323 - PDF
Reklam
"Çifte standartlı insanların yükselişini göreceksiniz. Bunlar kuvvete dayanarak yaşarlar, ama yağmalayacakları servetin yaratılması için de ticaretle yaşayanlara ihtiyaçları vardır. Bunlar iyiliklerin asalaklarıdır. Ahlâklı bir toplumda bunlar suçlu sayılır, sizi onlara karşı korumak için yasalar, yönetmelikler çıkarılır. Ama bir toplum, haklı suçlular, yasal yağmacılar yaratmaya başlarsa, savunmasız kurbanların servetini çalan bu kişilere karşı bir önlem almazsa, o zaman para, kendini yaratanın intikam aracı hâline gelir. Bu yağmacılar, savunmasız insanları soymanın bir tehlikesi olmadığını sanırlar, çünkü o kişilerin savunma mekanizmalarını yok edecek yasaları çıkarmışlardır. Ama ele geçirdikleri servet de, daha başka yağmacılar için mıknatıs işlevi görmeye başlar, yeni gelenler de serveti, ilk çalanların elinden, aynı yolla çalarlar. Böylece yarışı kazanan, üretimde en yetenekli olan değil, gaddarlıkta en acımasız olandır. Kuvvetin standart hâline geldiği yerde, katil her zaman yankesiciyi yenecektir."
Sayfa 323 - PDF
Bir şeyi sevmek demek, onun doğasını bilmek ve sevmek demektir.
Sayfa 322 - PDF
Woww tutum bu sözü:)
"Ölü doğmuş bir umudu besleyemem."
Sayfa 289 - PDF
"İnsanlar düşünmek istemiyor. Başları ne kadar derde girerse, o kadar kaçıyorlar düşünmekten. Ama beri yandan bir içgüdü onlara düşünmeleri gerektiğini söylüyor, bu yüzden de suçluluk duygusuna kapılıyorlar. Bu durumda, onlara düşünmemek için bazı sebepler gösteren kim olsa, onu beğenir, onun peşinden giderler. Kendi günahları saydıkları, bir zaaf, bir suç olarak gördükleri şeyi yüce bir sevapmış gibi gösterebilen kim olursa olsun, onu izlerler.”
Sayfa 272 - PDF
Reklam
“Ne kadar öğrenirsek, hiçbir şey bilmediğimizi o kadar anlıyoruz.”
Sayfa 268 - PDF
“Vardığınız mantıksal sonuçlardan ne kadar eminseniz, o kadar yanılırsınız. Beyniniz bir çarpıtma aracı olduğuna göre, o beyin ne kadar aktifse, çarpıtma da o kadar büyük olacaktır.”
Sayfa 268 - PDF
Ona, “Kalbinde acıma duygusu olmayan birinden daha kötü insan var mıdır?” diye sorulduğunda, “Vardır,” demişti. “Başkasının kendisine acımasını silah olarak kullanan insan. ”
Sayfa 250 - PDF
Yeteneklerini kullanamayacaksa, beyni çatlardı . Yavaşla, eğil, alçal, elinden gelenin en iyisini yapma,bu istenmiyor. . .gibi kurallara göre yaşayamaz, çalışamazdı o!
Sayfa 238 - PDF
49 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.