“Birini ilk öldürüşüm değil.”
“Ve son da olmayacak mı?” dedim dalgınca. “Peki ya ben, Memur Bey? Beni de öldürür müsünüz?”
Öne doğru bir adım atıp boğazımı hafifçe kavradığında nefesini tuttum.
“Hayatım çok daha kolay olurdu o zaman,” dedi.
Bazen intihar etmeye hazır olduğum zamanda o melodiyi mırıldanıyor üzerimdeki çılgın ve karanlık bulutlar dağılıyor ve yeniden özgürce nefes alabiliyorum.
“Gözleri gözlerimle buluştu. Mavi. Kararan bir gökyüzünün altındaki serin ipek çarşaflar gibiydi. Gerçi, başka bir şey daha vardı. Parlak ve hayat dolu bir şey titreşiyordu. Nevrotik bir insanın gözlerindeki yansıma gibiydi. Bir çılgınlıktı. Bir takıntıydı.”