Herkese Merhaba,
Kitap hakkında çok şey söylenecek bir şey yok. Kaç puan vereceğimi bile baya düşündüm yani tabıkide 6 aşağı olarak haha...
Emma Chase gercekten sırf kitabım cıksın diye yazdığı bir kitap olmuş. İçinde sevebileceğim bir olay yada sevmediğim bir olay bile olmadı. Yani kitabı değerlendirecek bir şey yok. Konu bakımdan tek gecelık ilişki ile başlayan başroller ve sonra beklenmedik gebelik sonra da işte bilindik işler, adam kadına destek olmaya başlar hemen ardından aşk ve mutlu son... Tabi araya biraz dram katmış ama eh işte. Ne kız karakteri nede erkek karakterde etkılecek bir şey vardı. Aşırı dümdüz bir kitaptı..
Uzun zamandır en kısa yorumum oldu...
Okuyun demem, alın hiç demem...
Oyuna DönüşEmma Chase · Nemesis Kitap · 202388 okunma
Herkese Merhaba
Yeni yazar ve yeni kitap ile karşınızdayım. Kitap hakkında aşırı ikilemde kaldım. Bir şeyler eksik geldi bana, duygular çok geçmedi... Kitaba kötü değil ama ben okurken zevk almadım.
Kitabımıza gelirsek; Skylar 18 yaşında bir genc kızımızdır. Ailevi sorunları o kadar kötüdür ki, hem bedensel hemde psıkolojik olarak hastadır.
K-pop sektöründe ki inanılmaz mide bulandırıcı iğrençliği sözlerinle söylemeden yavaş yavaş işleyerek romantik roman olarak yaz ver demişler galiba.Her bir sayfada kpop müzik sektöründe müzik ve danstan sorumlu insanların hayatlarının ne denli karartıldığını yazmış yazar.Okurken oldukça fazla gerildim.Kimsenin bu denli dört duvar içinde olmaya hakkı yok.Kısaca neden bahsediyorum söyleyeyim ana erkek kahramanımız bir k-pop idolü ve sevgilisi oluyor ama bunu gizli tutmaya çalışıyor ve hatta bir arkadaşının(gruptan)sevgili olduğu haberi yayılmış diye grubun şöhreti bile sarsılmış...
Ben söyleyeceğimi söyledim onun dışında yazar cümlelerini çok kalabalık kuruyor asla sade bir anlatım yok ama galiba kitabı tamamlayan bir yazım tarzı olmuş diyebiliriz.
Her şey kasvetli bir hâl almaya başladığında bu durumların geçici olduğunu hatırla. Senin değerini, içinde bulunduğun durumlar belirlemez. Değerini belirleyen, her şey yanıp bittiğinde küllerinden nasıl doğduğundur.
Yazarla tanışma kitabım oldu ve genel olarak sevdim, yazarın diğer kitaplarına da bir şans vermeyi düşünüyorum.
Olayların gidişatı tahmin edilebilirdi ama okuması zevkliydi, Richard karakterine bayıldım, smut sahneleri de güzeldi.
SPOİLER
Kimin öleceğini ve katilin kim olduğunu daha odada kocasıyla konuşurken tahmin ettim, ilahi bakış açısıyla yazılmamış olsaydı daha hoş olurdu.
Son zamanlarda neredeyse herkesin çok sevdi bir kitap. Açıkçası bu kadar beğenilince ben okumayı erteliyorum. Fakat dün kısa ama romantik birseyler okumak isteyince aldım elime. Kısa sürede okunan, akıcı ve eskiler bilir Harlequin-Beyaz Dizi tarzında, yormayan bir kitap. Ne ağlattı ne de kahkaha attırttı.
Mafya kısımları romantize edilmemiş gerçekçi bir yaklaşımla yazılmış ki bunu sevdim. Nina'yi karakter olarak sevdim. Böyle kadın karakterleri severim. Kitaba daha ayrıntı eklenseydi daha dramatik olabilirdi. Bu daha çok tadımlık gibiydi. Ağza bir parmak bal çalmak gibi. Yetişkin içerikli bölümler çok ama fazla ayrıntıya girmediği için baymıyor okurken. Ben karşılıklı diyalogların daha çok olmasını isterdim. Daha çok atışma gibi. En basitinden Nina'nın mutfakta yemek yapma sahnesinde aşçı ile atışmalarını biz Varya'nın ağzından okuduk. O da kısaca bir anlatımdı. Roman ideal kitap karakteri olarak yazılmış gibi. Kitabın sonlarına doğru Nina ile annesinin konuşması bence en iyi yerlerden biriydi. Okurken bayılmadım ama gerçekçiliğinin ve karakterleri sevdim.
Çok söyleyecek sözüm yok dürüst olmak gerekirse. Bütün karakter kadrosundan sadece Henry’i normal buldum. Diğerlerinin hepsi sıkıntılı. 10 yıldır terapi seansı aldığını iddia eden Stassie, partnerinin toksik ve manipülatif olduğunu kitabın sonuna kadar anlayamıyor. Ortada hiçbir şey yokken karakterlere trip atıyor. Nate ise sürekli saçma sapan şeyler söylüyor. Kitabın olay örgüsü bile yok bildiğiniz. Yazar gece kafasında kurduğu fantezileri kağıda dökmek için spor romantizmi bahanesi bulmuş. Bu kadar.
Herkese Merhaba
Yıldızlar Yarışının ilk kitabını ile karşınızdayım. Yazarın küçük detaylar kitabı hiç beğenmemiştim ama ısrarlar üzerine seriye devam etmıştım.2. kitabı hariç başka kitabı beğenmedim yani. Bu kitabıda Formule 1 olayından dolayı şans vermek istedim.
Ama yine olmamış, aşırı basit yazılmış bir hikaye. Yazarın meğerse ilk kitabıymış,
Tüm duygularıma hitap eden bir kitaptı...
Yazarın dilimize çevrilen ilk kitabı
Uçaktaki Yabancı kitabını okuduktan sonra epeyce gömmüştüm ve ne yalan söyleyeyim, bu kitabı almak konusunda oldukça çekimserdim ama öyle güzeldi ki, buna hiç hazır değildim.
Tristan görüp görebileceğim en tatlı, en naif ve en alfa karakterlerdendi. Claire ile aralarındaki etkileşim ve çocuklarına duyduğu sevgi... İlk baştaki kaostan sonra olaylar bu noktaya gelince sevinmemek elde değildi. Çocukların kalbini kazanmakla kalmadı, onlara kalbini kaptırdı ve onları öyle güzel sahiplendi ki gözlerimden kalpler çıktı.
Ara ara, bazen de çok fazla kızdım Claire'ye ama onu anlıyorum. Savaşını verdiği şeyi anlıyor ve saygı duyuyorum. Sonunda doğru yolu bulmuş olmaları ve Tristan'ın mükemmel bir âşık olması sonucunda tekrardan bir bütün olmayı başarmaları muhteşemdi. Hiç sorgusuz birbirilerini affetmeleri, aralarındaki tutku, esprileri ve kendilerine özgü ilişki dilleriyle şahane bir çift, kusursuz bir aile olmayı başardılar bence.
Müthişti. Yazarın her kitabı böyle olur mu bilemem, zira ilk kitap beni hüsrana uğratmıştı ama şu an yazarın en iyi kitabı bence kesinlikle
Everly, henüz 11 yaşında küçük bir kızken babasının kasabada başka bir kızını kaçırmıştır. Everly kızı ailesine kavuştursa da zorlu bir süreç geçirmiştir. Bu yüzden de kasabadan ayılmış, tüm geçmişi arkasında bırakmıştır. On altı yılın ardından geri dönmek istemese bile annesinden aldığı mektup onu kaçtığı kasabaya geri döndürür.
Kasabadaki ilk gününde kapısını çalan şerifin kim olduğunu öğrenmesi ise her şeyin üstüne tuz biber eker. Çünkü babasının yıllar önce kaçırdığı küçük kızın abisi kadabanın şerifi Hayes Easton'dan başkası değildir. Bu olayın üstüne dönmüş olası şerifin hiç hoşuna gitmez. Onu buradan göndermek için elinden geleni yapacaktır. Peki ama Everly'ni gönderebilmek o kadar kolay olacak mıdır?
Aşk hiç ummadıkları zaman kapılarını tıklattığında her ikiside hazır değildi. Sizce her şeyi sineye çekmek basit mi? Bunu anlamak için bu sıcak ve samimi kasaba hikayesini okumanızı öneririm. Everly'nin suçu olmamasına rağmen kendini suçlu hissederek yaşama çabası beni çok etkiledi. Özellikle insan psikolojisini tahlil edebilen yazarları ayrı kefeye koyuyorum. Olay aktarımı acelesiz ama bana göre yerinde bir hızda ilerlemiş. Everly'nin şansı sizce güler mi? Bence mutluluğu hal ediyor. Hafif bir yetişkin içerik vardı, bunu söylemeden geçemem. Şimdi kitaplığımdaki okunmuş kitap rafıma koyarken serinin devamını heyecanla bekliyorum.
#parçalanmışyıldızlar #tatteredstars #catherinecowles #pukkayayınları