Sen yirmi milyonsun, ama senin adın yok!
Devlet seni hesaba katmıyor. Sen, özgürlükler, hak, adalet, hukuk denildiği zaman yoksun. Ne zaman varsın? İşte işkencede varsın, sürgünlerde varsın, hapishanelerde varsın!
Beni seymen tutukevine verdiler. Orada da, karıştır-barıştır vardı ya!
Öyle bir politika
Yani faşistlerle devrimcileri aynı yere koyuyorlar!
Aynı koğuş tabii sık sık da...
Olay çıkıyor, tartışma çıkıyor, kavga çıkıyor. Yani böyle bir ortamdı oraya vardığımda.
Kürtleri inkar, Kürtçeyi inkar.
Bu devletin resmi politikası.
Bu sefer de, yani Kürtlerin varlığını artık kabul ediyor ama, bu sefer adını koymuyor. Sorunun adını koymuyor veya yanlış koyuyor.
Siyasal Bilgiler Fakültesinde gözaltına alındım, Diyarbakır 'a götürüldüm.
-Hangi tarihte?
-19 Haziran 1971.
Bir üstteğmendi sanıyorum, odaya girdi ve beni sordu. İsmail Beşikçi 'yi arıyoruz falan diye. Ben, İsmail Beşikçi benim, demiştim. Sizinle kısa bir görüşmemiz var, bizimle gelin, demişti. İşte beraber çıktık. Çıkış o çıkış. Diyarbakır.