Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Sanatta bir yapıtın estetik değeri daima tartışmalıdır, oysa endüstri ürününde böyle bir sorun yaşanmaz.
Özce, tüm bu tasarım objeleri birer estetik objedirler, ama değerlerin ağırlığı bakımından onlar arasında kategori farklılıkları ortaya çıkar.
Reklam
Bauhaus, bir objenin estetik boyutunu tutarlı olarak araştırmasıyla, endüstriyel ürün meydana getirmenin estetik boyutunu dikkate alabileceğini kanıtlamıştır.
Sanat yapıtı bir tasarım varlığı olarak teknik ürününden önemli ölçüde ayrılır. Birinde zorunluluk, diğerinde ise özgürlük temel ilkedir.
Gözyaşı
gözyaşı içimizdeki kumbarada bekler. Akıtsak, kurutsak, tutsak bir : Bir tür özümüzdür. Ademoğlu gökyüzü gibidir, tür tür bulutlar geçer içinden. Büyük yağmurlar geniş çölleri tutar. Kimse yokken, sessiz ve derin bir sağanak geçer ko- yaklarımızdan. Hiç ağlamayan insanlar vardır: Onların içini sarkıtlar dikitler kaplar.
Sayfa 74 - SelKitabı okudu
Şapka
Yazarları da şapkalarıyla düşünürüm ben. Baudelaire'i tuhaf mölon şapkasıyla, Kafka'yı hafif yan yatmış şapkasıy- la, Gide'i tuhafın da tuhafı serpuşuyla, Tournier'yi başından eksik etmediği yün takkesiyle. İbnülemin Mahmud Kemal İnal da takkesiyle bu antolojide yerini alır. Haldun Taner beresiyle, Attilla İlhan kaptan kasketiyle, Salâh Birsel fötrüyle, Ferit Edgü Borsalino'suyla peşisıra gelirler. "Kasketini acılarının üstüne eğen" Cemal Süreya, bir şiirinde "Adam şapkasına rastladı sokakta/Kimbilir kimin şapkası" imgesine dayanır. Bu dizeler bana dünya edebiya- tında şapkaya hak ettiği seçkin konumu veren bir başka ya- zarı, Milan Kundera'yı çağrıştırıyor.
Sayfa 49 - SelKitabı okudu
Reklam
Ben doğmadan çok önce harekete geçen bir süreç içinde gövdem bana yasaklanmıştır. Kişioğlu, toplumsal düzlemde, öteki gövdelerin kendisine yasaklanış dereceleriyle öylesine birebir didişmek zorundadır ki, kendi gövdesinin kendi kendisinden esirgeniş sınırlarını farketmekte gecikir.
Sayfa 13 - SelKitabı okudu
Abbas bin Firnas, Rönesans öncesi bir Rönesans dehâsıydı. İlm-î simyayı avucunun içi gibi bilirdi, son derece titiz, yetenekli bir şairdi kristal üretmek için bir formül yaratmıştı. I.Abdurrahman'ın inşa ettirmiş olduğu yüksek "Rusafa" kulesinden ipek bir pelerin ve çeşitli uzunlukta tüyler takarak uçma denemesi yapmış ve burnu kanamadan iniş yapmayı başarmıştı.
Sayfa 34 - Yapı Kredi Yayınları, 1997Kitabı okudu
"Size başka bir hikâye anlatacağım, çünkü bir hikâye anlatmışsanız, anlattığınız hikâye bittiği an, daha o ulaşabileceği kulakların hepsine ulaşma zamanını bulamadan, kendi içinden bir sonrakini doğurur, hazırlar:"
Benim işim durmadan içimdeki sessizliğe bakmak, ona kulak kesilmek, bazan cesaretimi topla- yıp uzanmak, dokunmak. Buraya geldim geçiyorum, geçeceğim. Geçerken, geçtikçe bazı kanatıcı boşluklar gör- düm. Onlara doğru, ilerlemişsem som bir karanlık üstüme kapaklanacak, korkusuna kapıldım.
Sayfa 75 - SelKitabı okudu
86 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.