Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
- "Maeterlinck: “Dünyada hiçbir şey ruh kadar güzelliğe susamamıştır ve yine hiçbir şey güzellik kadar kolayca ruha sarılmaz..."
Sayfa 31 - PİNHAN Yayıncılık
Sakat Ruhlar
Güzelin ne olduğunu anlama, güzeli anlamlandırmayla ilgili her şeyin insan zihninde tepetaklak olması, kanımca çağımızın en hüzün verici yanlarından biridir. Tüketiciler düşünülerek şekillendirilmiş protezler uygarlığından ibaret olan günümüz kitle kültürü, insanın kendine varoluşuyla ilgili temel birtakım sorular yöneltmesinin ve ruhsal bir varlık olarak kendini algılayabilmesinin yolunu tıkayarak ruhları sakat bırakıyor. Buna karşın hakikatın çağrısına uyan sanatçının bu çağrıya kulaklarını tıkaması mümkün değildir; zira kendisinde yaratıcı iradeyi oluşturan, onu belli bir düzen içinde tutan yalnızca bu çağrıdır.
Sayfa 37 - Agora Kitaplığı 2.BasımKitabı okudu
Reklam
Karabuğday Tarlası
...Evin önünde bir tarla vardı. Bizim evle komşu köye giden yol arasında bir karabuğday tarlası uzanırdı. Hele karabuğdaylar çiçeğe durdukları zaman çok güzel olur, kar altında kalmışçasına baştan sona ak çiçeklerle kaplanırdı tarla. Tarlanın olağanüstü güzel kar görüntüsü çocukluk anılarımla ilgili en belirgin ayrıntılardandır. Ama dış mekân çekimleri için burada yer arayışına giriştiğimizde tek bir karabuğday bile göremedik çevrede; kolhozcular yıllardır yonca ve yulaf ektiklerini anlattılar burada. Kendilerine bu tarlaya bizim için karabuğday ekip ekemeyeceklerini sorduğumuzda da hemen bu tarlada karabuğday yetişemeyeceğini, çünkü toprağın karabuğday için hiç uygun olmadığını açıklamaya giriştiler. Sonunda tarlayı kiraladık, karabuğdayımızı ektik; buğdayların boylandığını gördüklerinde köylülerin düştükleri şaşkınlık da görülmeye değerdi. Başarımızın bir ön işareti olarak değerlendirdik bunu. Anılarımızın nasıl birtakım duygusal özellikleri olduğunu, onlara zamanın örtüsü altından nasıl ulaşılabileceğini ortaya seren bir durumdu... ki filmimizin anlatmasını istediğimiz şey, filmin temel düşüncesi de tam buydu.
Sayfa 137 - Agora Kitaplığı 2.BasımKitabı okudu
''Yapıt sanatçının ruhunu açınlar, yapıtta sanatçının bilinci belirleyicidir. Yapıt sanatçının ruhunun dışlaştığı yerdir.''
''Ancak sanatçının bilinci yalıtık bir bilinç değildir, özel özellikleri olan toplumsal bir bilinçtir ya da nesnel bir bilinçtir, böyle olmakla tepeden tırnağa tarihsellik özelliği taşır. O durumda sanatçının sanatsal bileşimleri bize onun yaşam koşulları kadar insanlığın kalıcı niteliklerini duyurur. Sanat yapmak bir yandan nesneli sunarken öte yandan özneli nesnelde anlaşılır kılmaktır, özneli nesnele indirgemektir. Sanat bu çerçevede yaşamı açıklar. ''
Henri Delacroix şöyle der: "Bilgin için yaşam bilimde açıklanırken sanatçı için yaşam sanatta açıklanır."
Reklam
Bayer şöyle der: "Sanat bir felsefeyle açıklanamaz, sanat bir felsefe değildir. Sanatın bir öğretisi olsaydı sanat olmuş bitmiş bir felsefeden başka bir şey olmayacaktı. Sanatın açıklanması ve sanatın yakın davası filozofluklarda değildir. Çünkü sanatı götüren şey gerçekçiliktir. Her gerçekleşmiş sanat yapıtının temelinde ülkücülüğün yoksanması vardır. Güzel kendinde bu yoksamayı taşır.
Sayfa 55
Mükemmel bir yapının altı öğesini şöyle sıralar: ordinatio (düzenleme), dispositio (planlama), symmetria (simetri), eurythmia (parçaların uyumlu dağılımı, uyum), decor (süs, süsleme) ve distributio (dağıtım, dağılım).
Marcus Vitruvius Pollio'nun De architec­ tura (Mimarlık Ustüne) (M.Ö. 30-20) adlı eserinde
Estetik üzerine önemli başvuru kaynakları:
1.Baumgarten-Aesthetica 2.Kant-Yargı Yetisinin Eleştirisi 3.Hegel-Estetik Dersleri 4.Schiller-İnsanın Estetik Eğitimi Üzerine Mektuplar 5.Benedetto Croce-Estetik 6.Terry Eagleton-Estetiğin İdeolojisi 7.Afşar Timuçin-Sorularla Estetik El Kitabı 8.Suut Kemal Yetkin-Estetik Doktirinler 9.İsmail Tunalı-Marksist Estetik 10.Estetik ve Politika 11.Georg
86 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.