" Bu anlamda Dionysosçu insan Hamlet'e benzer : Her ikisi de şeylerin özüne derinden bakmış , onları anlamıştır , bundan dolayı eyleme geçmek onların midesini bulandırır . Onlar eylemlerindeki hiçbir şeyin varlıkların özünü değiştiremeyeceğini görürler . Zıvanadan çıkmış dünyayı yeniden düzeltme işinin kendilerinden beklenmesini gülünç ya da utanç verici bulurlar . Bilgi eylemi öldürür . Eğer eyleme geçersek yanılsama gözlerimizi bağlar . Hamlet'in gerçekten anlatmak istediği budur , çok fazla düşünceye daldığı için , adeta olanakların aşırı bolluğu yüzünden eyleme geçemeyen , düş gören Hans'ın o ucuz bilgeliği değil ; düşünmek değil , hayır ! - hakiki bilgi , korkunç gerçeği kavramak , gerek Hamlet'te gerek Dionysosçu insanda her tür eylem dürtüsünü felç eder . "
Kitap, 6 şahsiyeti ele alıyor.
Rodin, Maeterlinck, Wagner, Hegel, Tolstoy, Nietzche.
Felsefeyi her yerde görmek mümkün olduğu gibi sanatı felsefeden bağımsız görmek imkansızdır. Sanat ve felsefenin birleşimini okumak için keyifli ve yormayan bir kitap. Kitabı okumadan ele alınan kişilerin eserleri hakkında fikir sahibi olmak lazım. Daha keyifli bir tecrübe için Nietzsche, Hegel’in görüşlerinden haberdar olmak ve Tolstoy’un eserlerini okumak gerektiğini düşünüyorum. Yine de çok bilginiz yoksa bile anlayabileceğiniz açıklıkta bir kitap ama bu konular ilginizi çekmiyorsa sıkılabilirsiniz. İyi okumalar.