Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Serhend dergisi ♡

Profil
Serdar Tuncer
"Önce tekke, sonra Mekke" diye tevekkeli buyurmamış kudema. Eskiden hacca gidene sorarlarmış: "Rabbinin beytine mi gidiyorsun, beytin Rabbine mi?"
Sayfa 53
Serdar Tuncer
Tasfiye-i kalp, yani gönülden ağyarı çıkarmak bizim harcımız değil. Gayret ederiz elbet, ama biliriz ki bu çetin davadır, er kişilerin kârıdır, bedel ister, ömür vermek icap eder. O halde iki cihanda mesut kullardan olmak için geriye tek çaremiz kalıyor: Bir gönle girmek!
Sayfa 52
Reklam
Sadettin Ökten
İkinci Dünya Savaşı'nda yahudiler büyük zulüm gördüler, bu bir realite. Batılı düşünürler dediler ki eğer tanrı olsaydı -burada tanrı kelimesini özellikle kullanıyorum- bu zulme izin vermezdi. Demek ki tanrı yok, dediler. Bu "logic" bir tanrı anlayışıdır. Müslüman böyle düşünmez. Der ki bu bir imtihandır, ben acaba ne yaptım da bu imtihana müstahak oldum. Burada da bizimkiler "layık" kelimesini kullanıyorlar. "Layık" müspet şeylerde kullanılır. "Müstahak" kullanılır böyle menfi şeylerde. "Ben ne yaptım da..." Böyle düşünür. Dolayısıyla sizin sorunuzdaki mesele de böyledir. "Cenab-ı Allah böyle takdir etmiş" der müslüman. Peki, ne yapacağım? Gayet net, kulluğa devam edeceğim. Nasıl yapacağım? Hz. Peygamber'in (s.a.v) Mekke devrindeki gibi... Bu çok enteresandır; Mekke devri başka, Medine devri başka. Mekke devrinde Hz. Peygamber (s.a.v) sebat ediyor, sabrediyor, dua ediyor. Medine devrinde devlet kuruyor. Günümüz, müslümanlar için Mekke devri gibidir. Yani bakacaklar, dikkat edecekler, ibadet ve taati bırakmayacaklar. Sadece bizim bildiğimiz zahirî ibadetleri değil, kalbin ibadetlerini de bırakmayacaklar ve istimdat edecekler.
Sayfa 30
TÜRKİYE'NİN ÇABALARI
Ülkemiz tarihin getirdiği sorumluluklarla her platformda ses çıkarmaya ve tavır koymaya çalışıyor. Bütün çabalarına rağmen Türkiye bugün İslam devletlerini, müslümanları bir araya getirmede ve harekete geçirmede yeteri kadar güçlü değil. Şunu bilmekte yarar var: Bugün dahi mazlumların son sığınağı olan Türkiye, günü geldiğinde müslümanların liderliği görevini de bihakkın ifa edecek. Amin Maalouf'un tanımladığı her şeye üzülen ama hiçbir şey yapmayan Ortadoğulu karakterinden sıyrılmış güçlü bir Türkiye var oldukça ve güçlendikçe İsrail'in Kapadokya'ya kadar olan hayalleri de Filistin işgali de hüsranla son bulacak inşallah.
Kırk yıl evvel okuduğum üniversiteye Amerikalı bir reklamcı gelmişti. Öğrencilerden biri yıllardır ülkemizde yaşayan bu adama ülkesini özleyip özlemediğini sordu. Adam şöyle cevap verdi: "İstanbul'da yolda çalışan işçileri oturmuş öğle yemeğini yerken görüyorum. Çok mütevazı şeyler bunlar... Onların yanından geçerken 'Afiyet olsun' dediğimde bana hemen 'Buyur, beraber yiyelim' derler. Oysa ben New York'un ortasında kalp krizi geçirsem, yere düşsem bir kişi bile gelip bana bakmaz. Siz olsanız hangi ülkeyi tercih ederdiniz?"
Gavs-i Sani (ks)
Dr. Uğur Bey yakın hizmetindeydi. Ayrıca haber programlarını dizüstü bilgisayarda hazırlıyor, özetliyor, güzel şekilde sunuyordu. Bir seferinde haberde bir sporcu olayı vardı. "Bunu bize niye gösteriyorsun" dedi Gavs hazretleri. Bu olay nasıl hareket etmemiz, nelere dikkat etmemiz gerektiği konusunda bizim için çok ibretlik... Mübarek her işi takva üzere yapmamızı murat ediyordu. Dünya ve ahirette fayda vermeyecek işlerle ilgilenmiyordu.
Reklam
Hayati İnanç
Zor, imkansız demek değildir. Biraz gayret edeceğiz. Hakim kültüre fena halde ram olduk, tanınmaz hale geldik. "Ben mecbur muyum bana sunulan bizden olmayan kültüre? Ben bin senedir buradayım, bir geçmişim var Anadolu coğrafyasında! Benim hocalarım var, İmâm-ı Azam, İmam Gazâlî, Ahmed Yesevi, İmâm-ı Rabbânî (k.s) var. Eserleri gözümün önünde" diyeceğiz.
Fena Makamı
Ehl-i tarik olmak üzere mürşide teslim olmuş mürid yol arkadaşını kendisinden fazla sevmezse adım atamıyor. Buna fena fi'l-ihvan deniliyor. İlk adım ihvanında fâni olmak. Bir adım Ötesi fena fi'ş-şeyh, şeyhinde fâni olmak. Bir sonraki fena fi'r-resul aleyhissalatü vesselam yani Efendimiz'de (s.a.v) fâni olmak. Sonrası fena fillah. En zoru ilk adım, neden mi? Çünkü yol arkadaşın da henüz tam değil yani eksikli, arızalı, nakıs. Ona rağmen kendinden fazla sevmen gerekiyor.
Sayfa 49
Kemter Gedâ
Kabul eyle ânı aşkından âzâd eyleme bir an Kapında dile kemter gedâdır ya Resûlallah (Adile Sultan) Kemter gedâ, en ucuz dilenci. Kapındaki dilenci. Beni kovma ya Resulallah.
Sevginin derecesi sevgili için vazgeçilen şeyler ölçüsündedir.
42 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.