Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Ben süt mavilerde umarken günü Aykırı sularda akşam oluyor.
Reklam
Unuttunuz, neydi bir ince söze yakışan en güzel davranış.
Sayfa 57 - KoşaradımKitabı okuyor
Gizemli bir suskunluğun Dargın diliyim Kan gülleri büyütürüm Sabır saksılarında. Ben hep kendini yiyen Bir garip deliyim.
Hep aynı boşluğa açıldı dar kapılar...
Ne konuşmalarımızda tat kaldı Ne susmalarımızda bir hikmet
Sayfa 20 - Zamana BenzedikKitabı okuyor
"Kaldırımlar" Şiiri Üzerine...
Kaldırımlar, yani yol ve arama umudu doğrultusunda, insanın içindeki hakikati arama monoloğunun onun hakikate varmak için uzayan dilidir.
Sayfa 99
Reklam
Ekmek Mi Varoluş Mu?
Bin yıldır varoluş davasını ekmek kavgasının çok üstünde yaşamış bir toplumu, tarihsiz, geçmişsiz, onursuz bir toplummuşçasına dile getirmeye imkan yoktur. İsterse o toplum gerçekten aç olsun, onun açlığında tarihin sıkıntısı vardır. O, ekmeğin içinde bile tarihe acıkmışken, tarihini bile ekmeğe acıkma şeklinde anlatma, bu toplumu anlamama ve onun ruhu ile gerçek bir bağ kuramama demektir. Hatta böyle bir bağ kurabilmenin bütün imkanlarını da kaybetmek demek.
Sayfa 114
Necip Fazıl...
Necip Fazıl'ın şiiri ve düşüncesi, çıkışında, doğrudan doğruya insanın, hakikati arama, güzelin, iyi ve doğrunun en taze özlerini ve perspektiflerini (ben)in en mahrem varoluş kaygısıyla karşılaştırma atılımından doğmuştur.
Sayfa 70
Mehmet Akif, Yahya Kemal ve Necip Fazıl...
Akif'in şiiri, imparatorluğun, geleneksel Türk toplumunun ölüm kalım savaşı olur. Önlenmez çöküşten sonra Yahya Kemal bir anıtta toplar sanki geçmiş macerayı, ulu ve unutulmaz bir medeniyet macerasını. Necip Fazıl'ın şiiri ise, her şeyin bittiği, kendi dünyamızın kapandığı, yaşamaya ve var olmaya yeniden başlanıp başlanmayacağının sorulduğu anda doğmuş, insanın toprağa ilk ayak bastığı andan bir haber olmuştur toplumumuz için.
Sayfa 71
Bir cephe şairi: Mehmet Akif...
Mehmet Akif, toplumumuzun son ölüm kalım savaşının şairi olmuştur.
Sayfa 67
Reklam
Şair ve Gelenek...
Şair, kendinden önce gelenlere sevgiyle bakmalıdır önce. Onlardaki bir mısra, bir beyit, onu içten mutlu etmelidir.
Sayfa 110
Çile...
Çile, her sanat adamı için varoluş şartı. Ancak, sanat, onu aşmakla başlar.
Sayfa 94
Şairin ölümü...
Zulüm alkışçısı, yurduna göz koyanların çağırıcısı, ya da günün adamı olduğu gün, şair ölmüştür, en hazin bir ölümle ölmüştür.
Sayfa 71
Divan yolunda mesai harcamamız, beyhude değilmiş demek...
Osmanlı tarihini, şairlerin divanını okumadan, tümüyle kavradığını iddia eden kişi; yanılgıya düşmüştür.
Sayfa 65
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.