Ne denilebilir, nasıl anlatılabilir. Bir ölüm, bir aşk. Hatice hanım, Ömür hanım. Sevda bu denli öze mi işlenirmiş, bu nasıl sevdaymış ki böyle dizeler, ağıtlar dökülmüş.
Boğazım düğüm düğüm, gözlerim dolu dolu, yüreğim buruk. Hiç tanımadığım Hatice Hanım'ın ölüşüne üzüldüm, Şükrü Bey'in kağıda döktüğü kelimelere bakakaldım geldi oturdu bir yumru boğazıma yutkunamadım. Aslında ölüm değildi ona bunları yazdıran sevgiydi, yazan mı severdi hayır ama yazan bir başka severdi. Onun gözyaşlarıydı kelimeleri, gözlerinden dökülmedi belki yaşlar ama şiirleriyle ırmak oldu aktı gönlümüze. İyi ki denk gelmişim, almış okumuşum. Baş ucu kitabımdır, tekrar tekrar okumam gerekiyor, dizelerin altını çizmem, düşünmem gerekiyor.
Okuyun, okutun...