Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Peygamberimiz, ilmin müminin yitiği olduğunu bildirmiştir. Nerede bulursak, onu alacağız.
Sayfa 125Kitabı okudu
Peygamberimiz, "Kişi sevdiğinin dini üzeredir, her biriniz kimi sevdiğine bir baksın" buyuruyor...
Sayfa 220Kitabı okudu
Reklam
Dünyada ayrılıklar var, ama cennette kavuşabilirsek, orada ayrılık olmayacak.
Sayfa 273Kitabı okudu
Makamlar devlet adamlarının mülkleri değildir...
İnsan, bizzat kendi vicdanından her hangi bir şeyi gizlemekten âcizdir, orada hak olanı tasdikten başka çare yoktur.
Sayfa 114Kitabı okudu
Allah bilir...
Bazen hak ettiğimizi düşündüğümüz isteklerimizin yerine gelmemesi, en büyük rahmettir. "Neden, ama Hocam?" "Yüce Han'ım! Gaybın perdesi kapalı olduğundan, biz zavallı insanlar bazen gülecek şeylere ağlarız, ama işin aslını biz değil, Allah bilir." "Neden o?" "Çünkü anlayışımız, nazar edebildiğimiz alanımız çok dardır." "Bir misal verebilir misiniz?" "Mesela insan zihni o kadar zayıftır ki, 'düz' veya 'doğru' denince aklına eğrilik değil, hemen düzlük gelir. Hâlbuki ok atan yayın doğruluğu, eğriliğindedir."
Sayfa 148Kitabı okudu
Reklam
İslâm sadece bir kabilenin, bir devrin ve tek bir milletin değil, kıyamete kadar gelecek beşerin dinidir.
Çölün derinliğindeki Leyla'ya kavuşmak isteyen, önce çölün sıcağına ve kumuna göğüs germeyi bilmelidir.
"Kişinin hanesi nasıl olmalıdır?" "Evin daima düz ve insanlara yakın yerlerde bulunmalı ki, hem sana misafir gelsin, hem de yardım isteyenlerin yardımlarına koşabilesin. Hayalperest olmak yakışık almaz, gerçekçi olmalı ve boş ümitlerin arkasından gitmemelisin. Bu hususta Lebid'in güzel bir beytini sana okuyayım: "Kendisine kavuşma ihtimali az olan sevgiliden ümidini kes, Vuslat arayanların en hayırlısı, ümit vermeyeni bırakandır."
"Han'ım! Dünyada bilenen harp tarihi içindeki meşhur kumandanlar arasında Halid b. Velid en baştaki yeri almaktadır. Zira o, dehşetli kıvılcımlar saçan adaletli kılıcının kahrıyla İran Sasani devletini neredeyse tarihten silmiş; Bizans ise elini eteğini Filistin, Suriye, güney Anadolu, Mısır ve Kuzey Afrika'dan çekmişti." "Biz bunlara tam olarak ne ad koyacağız, zafer ve fetih mi diyeceğiz?" "Bunlar sadece bir toprak ve içi boş zaferler kazanmak değildi elbette; onlardaki yüksek mâna şudur: İran, Rum, Kıpti, Berberi, Hind, Sind ve Türk kavimlerinin de hidayetlerine yol açan kılıçların en meşhuru Halid'inkiydi. Zaferler ise, o kılıçların önlerine çıkan küfür setlerinin yıkılması, Mecusi ateşinin ebediyen sönmesiydi."
Sayfa 262Kitabı okudu
Reklam
Kılıç/Fikir...
Dünyaya ancak iki şeyle hükmedebilirsiniz: Bunlardan biri kılıçtır. Ancak kılıç kına girince erimeye başlar, onun yerini şu ikinci şeyle doldurmalısınız. O şey ise fikirdir. Kılıç, önünde-sonunda düşünceye yenilmek veya onun emrine girmek zorundadır." -"Ne yapmak gerekir?" -"Düşünceyi kılıcın kılavuzu yapmak gerekir. Eğer böyle olursa, iki kuvvet bir araya gelir, kılıç yanlış kesmez. Bilakis cerrah bıçağı gibi âleme şifa veren bir alet olur, hastalıkları, kangrenleri keser. Sonra o kınına girince de fikir ipleri ele alır. Ama kuvvetli bir fikrin, kınında da olsa, kuvvetli bir kılıcı da ima olmalıdır." -"Fikirden kastınız nedir?" -"Her şeyden önce Allah fikridir. Âlemlerin hâkimi ve tek hükmedeni, hükmün yalnız kendisine ait olduğu 'Allah' düşüncesi ve onun hâkimiyeti." -"Yani kılıç da O'nun adıyla ve emri dairesinde kullanılmalıdır, diyorsunuz." -"Tamamen öyle diyorum."
Sayfa 293Kitabı okudu
Bazen güzellikler de insanı yanıltabilir, değil mi Hocam?
368 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Cihad meydanlarının parlayan kılıcı, Seyfullahı...(r.a)
Sonradan Müslüman olan, hatta bir süre ashab gibi inancını gizlemek zorunda kalan Saltuk Buğra Han, görmüş olduğu bir rüyayı dönemin büyük alimlerinden Ebû-l Hasan Muhammed'e anlatıyor. Ebû-l Hasan Muhammed ise rüyayı tabir ediyor ve Saltuk Buğra Han'ı sonradan Müslüman olmasından ötürü Halid b. Velid'le benzeterek anlatmaya başlıyor. Velid'in oğlu Halid iken, Uhud savaşının seyrini değiştiren, komuta ettiği hiçbir savaşı kaybetmeyen, İslamla müşerref olduktan sonra hizmetlerinden ötürü Efendimizin(sav) övgülerine mazhar olan Şanlı Komutan Halid b. Velid... Müslüman olarak katıldığı ilk savaş olan Mûte Savaşında gösterdiği başarı sayesinde Efendimiz ona  “Seyfullah” (Allah’ın kılıcı) unvanını veriyor. Şanlı Mekke fethinde Halid b. Velid İslâm ordusunun sağ kol kumandanlığı yapıyor. Daha sonrasında Efendimiz onu Uzzâ putunu yıkmakla görevlendiriyor. Efendimizin (sav) vefatının ardından halife  Hz. Ebu Bekir döneminde pek çok fethe vesile olmuş hiç durmaksızın Allah yolunda cihad etmiş. Ebû Bekir devrinde ortaya çıkan ve Peygamberlik iddiasında bulunanların üzerine yürüyüp, bunlardan Tuleyha ve avânesini öldürmüş, Ayniye bin Husayn’i yakalayıp Medîne’ye götürmüştür. Yemâme’de Müseylemet-ül-Kezzab’in ordusunu dağıtmış ve Müseyleme de Hazreti Vahşî tarafından öldürülmüştür. Ömrü cihad meydanlarında kılıç sallayarak geçiren o şanlı komutandan geriye kalanlar: İlk oğlundan dolayı kendisine verilen Ebu Süleyman adı, Karısı Fadda, Atı lyar, Bir de Zu'l-Kurt, el-Edlak ve el-Kurtubi adlı kılıçları... Radiyallahu anh
Allah'ın Kılıcı
Allah'ın KılıcıEbubekir Subaşı · Çelik Yayınevi · 2014224 okunma
Davan varsa sen varsın. Davan yoksa sen yoksun.
-İnsanın büyüklüğünü neyle ölçeceğiz peki? -İnsanın büyüklüğü davasının büyüklüğü kadardır. Makamı büyük olmayanlar veya hak ettiği halde büyük makama gelemeyenler de davaları sayesinde büyüktürler.
Sayfa 149Kitabı okudu
"Sadece savaşla mı uğraşır bu Halid?" "Halid'i vahiy kâtipleri arasında bile görmekteyiz. O, okuma yazmayı da bilir bir kahramandır. Ama tarih onu ileride, insanlık tarihinin yenilmez bir kumandanı olarak tanıyacaktır."
Sayfa 126Kitabı okudu
358 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.