Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tarîkat-ı Aliyye-i Nakşibendiyye

Profil
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bir arayış
Asımın arayışı ile başlıyor kitap. Sonra Âdem ile tanışıyoruz. Âdemlerden bir âdem... Şu fani dünyada en sevdiğinin yanından ayrılmayan, ayrıldığı an hasret çölünde vuslatı bekleyen Âdem... Bir fidanın büyümesi anlatılıyor kitapta. Bir goncanın devasa bir güle dönmesini... Lakin bu gülün dikeni yok denecek kadar az... Başmüderris Halidden bir garip Halid'e giden yolu Halid'in can dostunun gözünden, Âdemin gözünden anlatıyor. Önce Asım'a ayna oluyor Âdem ile Halid. Sonra da bizlere... Kitap bir oturuşta bitirilebilecek kadar akıcı ancak bunu tavsiye etmem. Uzun bir süre etkisinden çıkamayabilirsiniz. Böyle ruh gibi etrafta dolaşıp secdede gözyaşlarına boğulabilirsiniz. Hele de kitabı bitirince bir boşluğa düşme ihtimaliniz var. Yine de okuyun. Çünkü o boşluğun huzurunu başka şeylerde bulmak pek zor :) Kalbimizdeki boşlukları Kalplerin Sahibi ile doldurmak duasıyla...
Rüzgârın Ardından
Rüzgârın ArdındanElif Veske · Eşik Yayınları · 2020262 okunma
*EFENDİLER OKUYUN*
👳🏻‍♂️Nakşibendi silsilesinden *Yâkub-u Çerhî * hazretleri, ☝️bundan sekiz yüz sene🌏 kadar evvel yaşamıştır. 🧕🏾Karısı tarafından kırk sene🌎 boyunca mütemâdiyen *eziyet ve😠 hakaretlere * hedef olmuştur. 🧕🏾Karısı ona daima,🎅🏻 ‘papaz, 🧙🏻‍♂️kâfir adam’ diye eziyet ederdi. 😔 👳🏻‍♂️Bu mübârek zât da ona hiç karşılık vermez, daimâ 💞iyilikle mukabele
Reklam
AHMEDÎ ŞERİAT ve NAKŞÎLİK...
Tarikatlarda ki bu tür farklı sema' ve teganni anlayışlarının kaynağı zevk ve mizaçlarındandır; din ve Şeriat emri değildir. Nitekim Ahmedî Şeriat, bütün Şeriatları toplayıcı olduğu gibi, bütün tarikatların toplayıcısı da Nakşîliktir...
Sayfa 66 - Râbta-i Şerife'ye Ek. -Kur'ân-Şeriat-Din-Millet-, Sema' (Teganni), 4. Basım, Büyük Doğu yayınlarıKitabı okudu
HALKI HAKKA DÂVET
Sükût ve sessizlik ziyade oldukça nisbet de o kadar ziyadeleşir. Sâlik dille zikir ve kalble zikir arasını ayırt etme mertebesini bulduğu, yâni onca, halk Hakka, Hak da halka perde olmadığı takdirde, cezbedici sıfatlarla sâlikleri tasarrufa iktidar kazanır. İrşada icazet ve halkı Hakka dâvet, ancak bu makama eren sâlikin hakkıdır...
Sayfa 64 - 65 Râbta-i Şerife'ye Ek. -Kur'ân-Şeriat-Din-Millet-, Nakşîlik Yoluna âit Bir İcmal, 4. Basım, Büyük Doğu yayınlarıKitabı okudu
ULVÎ NİSBET...
Bu ulvî nisbetin kuvveti o derece olmalıdır ki, mürid, çarşı ve pazarda, halk ile her türlü düşüş kalkışta ve işlerde, kendi toplayıcı hakikatinden gafil olmasın... Zâhirde "masivâ-dış dünya" ile meşgul olsa da gönül gözü öbür tarafa dönük olsun... Fârisî beyit meâli: "Sen içine yönel, dışından seni bîhaber sansınlar... Ne güzel hâldir ki o, sen akıllı ol, seni deli sansınlar..."
Sayfa 64 - Râbta-i Şerife'ye Ek. -Kur'ân-Şeriat-Din-Millet-, Nakşîlik Yoluna âit Bir İcmal, 4. Basım, Büyük Doğu yayınlarıKitabı okudu
*NEFYİN NEFYİ...
Nakşibend Hazretleri buyurdular: "Fikir ve zikir sırf hak ve hâlis olusa nefyettikçe kuvvetlenir. Zira nefyedilen "hâdis-sonradan olma"dır. Hak ise kimsenin nefyi ile silinmez. "havâtır" sırf hak olmazsa nefyetmekle kaybolur. Bu taifenin usûlü yokluğa yönelmektir ki, bu yokluk hayret vadisini sınır çizgisidir ve Zâtî nur tecellisi makamıdır. Bu makamda İlâhî Zâ isim ve sıfatların ilerisinde, ötesindedir..
Sayfa 64 - Râbta-i Şerife'ye Ek. -Kur'ân-Şeriat-Din-Millet-, Nakşîlik Yoluna âit Bir İcmal, 4. Basım, Büyük Doğu yayınlarıKitabı okudu
Reklam
KENDİNDE OLMAK KÜFÜR, KENDİNDEN GEÇMEK İMÂN...
Zikirden acılık ve hâlsizlik gördüğü takdirde, sâlik onu keser, bırakır. Kendinden kaybolma hâli terakkide iken eşyanın hakikatini düşünmenin ve "cüz'iyet-küçük şeyler"e takılmanın ne kadar şen'î olduğu şu mısradan anlaşılabilir: "Kendinde olmak küfür, kendinden geçmek imân..." Mürid bu hâlde iken İlâhî Zâttan başka hiçbir şey düşünmeyecek, hattâ O'nun isim ve sıfatlarını bile tefekkür ve tasavvur etmeyecek. Eğer bunlar kendi kendilerine gelecek olursa, nefyedecek, uzaklaştıracaktır. Böylelikle Hakkı nefyetmiş olmaz; Hakkı yâni sabit sıfatları Hak için, Zât için nefyetmiş olur ki, bu da caizdir
Sayfa 65 - Râbta-i Şerife'ye Ek. -Kur'ân-Şeriat-Din-Millet-, Nakşîlik Yoluna âit Bir İcmal, 4. Basım, Büyük Doğu yayınlarıKitabı okudu
BÂTIL OLAN FİKİR VE HAYÂLLER...
Suâl: Bâtıl olan bir fikir ve hayâlin Allah ile kaim olması nasıl izâh edilebilir? Cevap: Bâtıl olan şeylerin de hak olan şeyler gibi Allah'ın zuhuratından olduğu bildirilmiştir. Bu anlayışın hakikatini onlara havale ederiz. İlim ve aklımız onun hâlline yeterli değildir. Eğer bu şekilden de kalb huzur bulmazsa Tevhid kelimesini birkaç kere yüksek sesle tekrarlamak ve Allah lâfzını med ile çekerek (uzatarak) Tevhid mânâsını kalbde ispat etmek gerekir...
Sayfa 63 - Râbta-i Şerife'ye Ek. -Kur'ân-Şeriat-Din-Millet-, Nakşîlik Yoluna âit Bir İcmal, 4. Basım, Büyük Doğu yayınlarıKitabı okudu
VESVESE ve *HAVÂTIR
- "Üzerine gidildikçe daha kuvvetli gelmesi muhtemel vesvese ve "havâtır"ı defetmek için de birkaç defa, mânâsı bakımından "Yâ Fa'al!" isim ve hitabına yapışmalıdır. Havâtır yine kalkmaz ve gitmezse, bir kaç defa Tevhid kelimesini "Allah'tan başka mevcut yok!" mânâsıyla tasarlamalı ve söylemelidir.
Sayfa 63 - Râbta-i Şerife'ye Ek. -Kur'ân-Şeriat-Din-Millet-, Nakşîlik Yoluna âit Bir İcmal, 4. Basım, Büyük Doğu yayınlarıKitabı okudu
ÖLÇÜLERE BAĞLANMAK...
Nakşîbendî Tarikatında İcazetin yüksek derecesi nefs ve kalbin tam fena ve bakasıyla, yâni vahdânî insan heyetine gelen fena ve bakanın son haddine erişmekle meydana gelebilir. O vakit istek ateşi söner ve itminan hasıl olur. Bu dereceye yükselen, dünyada, Allah'ın geçmez ve eksilmez cemalinden başka bir şey göremez, hep onu görmekten başka bir iş yapamaz. Ve: "Sizden hiç kimse imân etmiş olmaz; dileği benim getirdiğim ölçülere bağlanmadıkça..." Hadîsi gereğince de heva ve hevesi Kur'ân hükümlerine perçinli kalır...
Sayfa 61 - Râbta-i Şerife'ye Ek. -Kur'ân-Şeriat-Din-Millet-, İcazet, 4. Basım, Büyük Doğu yayınlarıKitabı okudu
Reklam
"BEN" KELİMESİNİN MEVZUUNU BULAMAZ Kİ, KULLANABİLSİN...
Nakşîbendiye tarikatında, huzurun devamı, kalbin fenaya (fâni olmaya) erişme hâli, ahlâkî tamamlık ve Peygamber bağlılığında dürüstlük meydana gelmedikçe icazet kabil olamaz. Bu kıymetlerin doğmasıyla icazetin en aşağı derecesine erişilir. Orta derecesi, nefs lâtifesinin fenasıyla husule gelir. Bu derecede sâlik, bir insanın gençliğnde nefs iştihalarına asıldığı gibi Şeriat emirlerine yapışır. Günahı ancak nefsini zorlayarak yapabilir, hattâ yapamaz. Nefsin fenası hâli budur. "Ben" kelimesinin mevzuunu bulamaz ki, kullanabilsin
Sayfa 61 - Râbta-i Şerife'ye Ek. -Kur'ân-Şeriat-Din-Millet-, İcazet, 4. Basım, Büyük Doğu yayınlarıKitabı okudu
66 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.