Yalan söylerken dikkat edin, iz bırakıyorsunuz. Yalan da bir cinayettir ya, katilin cinayet mahalinde bıraktığı her kanıt onu ele verebilir. Aklınızda bulunsun.
Kitabsever
Arkadaşım neden her söylenene inanıyorsun, belki yalan söylüyordur diyor. Herkesin kendi bileceği iş, ben inanır geçerim. Aksini bilmediğim sürece, beni muhatap almış her sözü doğru diye kabul ederim. Kim nerde nasıl yalan söylemiş paranoyakça düşünüp duramam. Hayat zaten zor, kendim için daha da zorlaştıramam.
Nedir Yalan?
Yalan nedir?
Birinin anlattıklarının gerçek olmaması.
Ya o anlatan anlattıklarına kendi bile inanmışsa?
İşte onun inandığının doğru olmadığını ona anlatmanın hiç bir faydası olmaz. N'apacağız?
İnan"mış" gibi yapıp, aklımızın bir köşesinde tutacağız.
Neden unutmuyoruz ki?
Unutursak, o yalana inanmış oluruz. Tekrar ederse, bilinç altımızdakı mazi ikiye katlanmış acı olarak bize geridönüşüm yapar.
Ne gerek var? Değilmi ya?
Kitabsever
Şöyle çok güzel bir hobiim var;
Yalan olduğunu bile bile anlatılanları keyifle dinlerim. Sonra "etme da" derim. Yok baktım kii devam ediyor, "iyi, öyle olsun" derim. Ama anlamadığı bir şey var.
"Öyle olsun" derken, onu onaylamam. "Yalanına devam et" derim.
İşte insanların yalanını dinlemek gibi bir hobim var. Var da;
Ben yalana nefret ederim. Bir de bu gerçeği onlar kabullense...
Keşke...Ama nerde..
Kitabsever
Bana bir kez yalan söyleyebilirsin, inanırım çünkü. Fakat ikinciyi söyleyemezsin. Güven bir kez kırılırsa yalancı kalırsın bende mutlak hakikati söylesen de!
B. Hacıramazanoğlu
İlk yalanı söyledikten sonra bir daha konuşmamalı insan.
Oğuz Atay