Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yazılım ve Teknoloji

Profil
Blockchain Okuryazarlığı Farkındalık Eğitimi
Türkiye’de yaşayan 15-24 yaş aralığındaki gençlerin dijital teknolojileri kullanma yetkinliklerini geliştirmeyi hedefleyen Geleceği Eşitle Projesi kapsamında Blockchain Okuryazarlığı Farkındalık Eğitimleri düzenlenecektir. habitatdernegi.org/blog/blockchain...
Tabii bilgisi yeterse :D
“Kodlama bilen insanlar hayal edebildikleri her şeyi bilgisayara yaptırtma yeteneğine sahiptir.”
Reklam
System.out.println("Hello World!"); errorrrr zanaat anlaşılamadı :D
Bir zanaat hakkında ne bildiğinizi anlamanın en iyi yollarından biri, onu bir bilgisayara yaptırabilecek kadar açık şekilde ifade etmek, yani programını yazmaktır.
Cinsiyetçi translate bedelini ödeyeceksin! :D
Google Çeviri "O bir doktor" cümlesini İngilizce'ye "He is a doctor" diye çevirirken, "O bir hemşire" karşılığı olarak "She is a nurse" diyor; yani bu meslekleri icra edenlerin cinsiyetleri hakkındaki yerleşik varsayımları da öğrenmiş.
Eğer "sanat yapmak" derken resim, beste, şiir vs. sanat ürünleri ortaya koymayı kastediyorsanız, evet, yapabilir; örneklerini aşağıda vereceğim. Yok eğer sanatçının iç dünyasında kopan fırtınalardan, esere dönüşen duygularından filan bahsediyorsanız, o soruyu bir soruyla yanıtlamayı yeğlerim: Hayranı olduğunuz sanatçıların kafasının içine bu üretim sürecinde hiç baktınız mı? Onların zihninde az sonra anlatacağım yapay zeka programlarınınkinden öte bir şey olduğunu nereden biliyorsunuz?
Doğal dilde yüksek kalitede iletişim problemini çözmek, yapay zekanın tümünü gerçekleştirmeye denk zorlukta bir iştir. Turing'in test olarak tam da bunu belirlemesi boşa değildir. 1964'te bu testi "hileyle" geçmeye yeltenen ELIZA adlı bir bilgisayar programı yazıldı. Bilgisayarı kullanan kişinin girdiği cümleleri basit bir teknikle "tersyüz" ederek yanıt veren, bazen de okuduğu cümlenin içinde geçen kimi kelimelerin tetiklediği kurallara bağlı olarak stokunda bulunan hazır cümleleri söyleyen ELIZA, bazı saf kullanıcıları öylesine başarılı bir şekilde kandırdı ki, yazarı Joseph Weizenbaum insanlığın henüz yapay zekaya hazır olmadığına karar verip bu işlerden elini eteğini çekti.
Reklam
Leibniz;
"En basit kişinin bile makine kullanarak kesinlikle yapabileceği hesaplar için mükemmel insanların saatlerce köleler gibi uğraşmasına değmez!"
Abd bunu kullanmadan durur mu? Lafügüzaf!
Bağımsızlık iddiası olan ülkelerin kendi silah sistemlerini kendileri geliştirip üretmeleri işin doğası gereğidir. Fakat öldürme kararı verme yetkisinin insanların elinden çıkmasına yol açacak özerk ölümcül robot teknolojisi de herhangi bir silah sistemi değil ve bilim dünyası buna neredeyse oybirliği ile karşı. Özerk saldırı silahları geliştirmenin yasaklanmasına ilişkin bir çağrı binlerce araştırmacı tarafından imzalandı. Umarım akıl galip gelir.
Başka canlılarla, özelde de insanlarla birlikte yaşamak zorundayız. Onları birbiriyle etkileşen katrilyonlarca molekül veya binlerce program olarak düşünürsek, nasıl davranacaklarını mevcut zaman ve bellek kısıtlarımızla hesaplayamayız. O yüzden bizimkine çok benzeyen o başka bedenleri, kafamızdaki dünya benzetiminde birer özerk "birey" olarak modelliyoruz.
“Robot" kelimesi de, robotları konu alan mühendislik dalının adı olan "robotik" kelimesi de bilimkurgu yazarları tarafından dünyaya armağan edildi. Çekçe "zorla çalıştırma" anlamında bir kelimeden bozularak elde edilen "robot" sözcüğü, ilk kez 1920'de Karel Capek'in R.U.R. adlı tiyatro oyununda kullanıldı. "Robotik" sözcüğü de gün ışığını bilimkurgunun devlerinden Isaac Asimov'un 1941 'de yayımladığı "Yalancı!" başlıklı kısa öyküsünde gördü. Aradan geçen zamanda robotlar gerçek olmakla kalmadı, başka gezegenler gibi insanların gidemediği yerlerde bizi temsil de ettiler. Boston Dynamics şirketinin tanıtım videolarında kendilerini tekmeleyen ve sopalarla itip kakan mühendislerin engellemelerine karşın işlerine bakan insansı veya köpeksi robotları halkın sempatisini kazandı (Bu satırları yazmaya başlamadan birkaç hafta önce bir televizyon habercisi bana canlı yayında "Hocam, bu robot kapıdan çıkmasın diye kuyruğunu çeken adama dönüp bir tane çakar mı?" diye sordu).
Reklam
Evrenin programı sürekli aktif. Bu bakış açısıyla bilgisayar evrenin kendisi, hesapladığı şey de kendi geleceği.
Alan Turing bilgisayar biliminin babası ve yapay zekanın kurucusu olarak bilinir. Fakat bu çok eksik bir tanımdır. Hiç kuşkusuz 20. yüzyılın en büyük bilimadamı olan Turing, çok yönlü bir dehaydı. Biyolojiye, neredeyse boş vaktinde diyebileceğimiz bir kolaylıkla, dev bir kuramsal katkı yapmıştı. Ulusal takıma seçilebilecek performansta başarılı bir koşucuydu (Şehirlerarası yolculuk yapacağı zaman bavullarını trenle gönderip kendisi yaya olarak giderdi). Ha, unutmadan, bir de 2. Dünya Savaşı'nı kazanmıştı!
Leibniz;
“Muhakemelerimizi düzeltmenin tek yolu, onları matematikçilerinkiler kadar elle tutulur hale getirmektir, öyle ki hatamızı bir bakışta bulabilelim ve kişiler arasında anlaşmazlıklar olduğunda hemencecik 'Hesaplayalım, kimin haklı olduğunu görelim' diyebilelim.”
1k’da alıntı paylaşarak da ne çok malzeme vermiş oluyoruz aslında :D
Çağ herkesin resim çekip onu bedavaya internete koyduğu çağdı. Facebook, Google gibi devler neden size resimlerinizi ve yazılarınızı koymanız için sınırsız bellek hediye ediyor? Çünkü onlara makinelerinin dünyanın nasıl göründüğünü ve insan dillerinin düzenini öğrenmesi için ihtiyaçları var! Bu "büyük veri" denizi sayesinde önceki kuşağın araştırmacılarının hayal edemeyeceği büyüklükte sinir ağları, devasa veri kümeleriyle eğitildi ve yapay zeka birçok örüntü tanıma işinde insan düzeyine vardı, hatta geçti.
Bence Dr Who’daki Cyberman gibi olacaklar ben çok korkuyorum :D
Umalım ki onlara değerlerimizi olabildiğince kazandırmış olalım. Umalım ki bizi sevsinler ve korusunlar, yaşlılığımızda bizi rahat ettirsinler, sonrasında da belleklerinde olumlu anılar olarak kalalım.
113 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.