Margarita, erkekler öyle sanıldığı gibi büyük davalar için savaşmaz.Hiçbir büyük dava bizi bu kadar cesur,acımasız ve fedakar kılamaz.Büyük davayı göremezsin ki,görünür, ele gelir bir şey değildir o.Bakma, Tanrı için, Papa için,vesaire büyük sözler edilmesine.Bu sözler kıçımızı rahat döşeklerimizden kaldırıp bir araya gelişimiz içindir.Biz bir
Geleceğin birçok ismi vardır...
Zayıf için ULAŞILMAZ,
Korkak için BİLİNMEZ,
Cesur için FIRSATTIR...
Victor Hugo.
Havada Kar Sesi
Diz boyu kar.
Dışarıda hayat olduğuna dair hiçbir işaret yok, pencerenin önüne koyduğum fincanın buğusundan başka. Evlerin bacalarından yükselen koyu grimsi dumanlar bir gelinlik gibi serilen kar’a bulaşıyor.Çatılardan sarkan sivrimsi buzlar kristali andırır bir güzellikte parlıyor.
Telefonum çalıyor dışarıdaki manzaraya
Cömert ol ama savurgan olma
Tutumlu ol ama cimri olma
Ciddi ol ama somurtgan olma
Neşeli ol ama laubali olma
Dikkatli ol ama yavaş olma
Hızlı ol ama aceleci olma
Azimli ol ama hırslı olma
Rahat ol ama umursamaz olma
Tedbirli ol ama korkak olma
Cesur ol ama cahil olma
Mütevazi ol ama zayıf olma
Onurlu ol ama gururlu olma
Üzerinde ”EN GÜZELE” yazılı, altından bir elmayı, şölenin yapıldığı salonun ortasına bırakıverdi. Doğal olarak bütün tanrıçalar, bu elmaya sahip olmak istediklerinden uzun tartışmalar oldu. Sonunda üç büyük tanrıça dışında diğerleri çekildiler. Ama kudret tanrıçası Hera, zekâ tanrıçası Palas Athena ve Aşk tanrıçası Afrodit elmaya sahip olmakta
Haziran'da Ölmek Zor...
"Ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere döndü dünya
Ona sorarsanız: ’Lafı bile edilemez, mikroskopik bi zaman...’
Bana sorarsanız: ‘On senesi ömrümün...’
Bir kurşun kallemim vardı, ben içeri düştüğüm sene
Bir haftada yaza yaza tükeniverdi
Ona sorarsanız: ’Bütün bi hayat...’
Bana sorarsanız: ‘Adam
Kedimiz kırmızıdır...
Ray Bradbury, her biri bir başyapıt olan eserlerinin ilki, 1951 yılında yayımlanan ve Fahrenheit 451 başlığıyla bir ölçüde gerçekleşen kehanet izleri taşıyan romanında; baskıcı bir rejimin toplumu uyuşturmaya programlı televizyon seyretmeye zorunlu kıldığı, kitap okumayı yasakladığı bir geleceği anlatır.
Romanda, yanmaz
23 Sentlik Askere Dair.
Mister Dallas,
sizden saklamak olmaz,
hayat pahalı biraz bizim memlekette.
Mesela iki yüz gram et alabilirsiniz,
koyun eti,
Ankara'da 23 sente,
yahut bir kilodan biraz fazla mercimek,
-Enigül gel buraya.Anlatın ona..Anlatın bilsin! Biz gidiyoruz deyin,yarın akşam burada kimse canlı kalmayacak deyin ,bu kızın başına ne gelecek komutanım,anlatın bilsin!Söyleyin...Gerçek cesaret, bu kızı buradaki insanları böyle kaderine terk etmekse ..'ben korkak olmak istiyorum!'..Buyurun siz cesur kalın.
-DAĞ 2-
Yorguncunun anıları
İçimizde en yaşlımız babamdı
Babam,kızını dövecek kadar korkak
Greve gidecek kadar cesur adamdı,
Annem susmaya gözlerinden başlar
Ağladığını avuçlarında saklardı.
-------Muzaffer Özdemir-------
Dizeleri yorumlamak isterseniz sevinirim ne anlam çıkardığınızı merak ediyorum açıkcası bu dizelerden.
Nazım Hikmet
Ve aynı ihtirasIa tekrar ediyorum yine. OnIar ki; toprakta karınca, su da baIık, havada kuş kadar çokturIar. Korkak, cesur, cahiI ve çocukturIar.
Cesur ve utanmaz biri oldun mu, senden çekinirler!... Bütün yumruklar korkak, beceriksiz ve namuslu insanların tepesine iner...
Dostoyevski