Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bedeni hiçbir bağla onun olmayan bir yaşam geride kalana kadar boşaltma, içine dolacak seslerin yankılandığı bir "boş kovuk'a dönüştürme, yaşamın "akan, çarpan, birbirine sürtünen, karışıp ayrılan, hızla yavaşlayan akıntısı'nı bir sismograf gibi kaydetme deneyi. İnsana bir ok, bir süngü, bir çekiç gibi saplanan dünyaya açılan, duyumdan ibaret geçirgen bir beden yaratma deneyi. Bedenimi bir geçit gibi açsam, "hem eski, uzak bir geçmişin anımsatıcısı, hem de yeni bilinmedik olanın çağrısı gibi genişleyeni, her ikisinin birbiri içine girip oynaştığı, denizden dikelip göğün yatay bir çizgi boyunca büküldüğü sınırı" yakalayabilir miyim? O sınırı yakalasam, çorak toprakları bir gölge sürüsü gibi kat eden o dilsiz kitlenin göçünü yeryüzünün kesintisiz göçünün içine yerleştirebilir, kentin içinde bir kum tanesi gibi sürüklenen kendi anlamsız varlığımı bu akışın her an silinip gidecek bir izi olarak görebilir miyim? "Binlerce küçük akıntının bazen birbirine karışarak, bazen ayrılarak ayırt edilmesi güç binlerce farklı yönlerde aktığı bir yeraltı nehri gibi tüm bunların altında büyüyüp gelişen, adlandırılamayan, bir ufuk gibi yaklaşıldıkça yaklaşıp uzaklaşan, yitip ortaya çıkan"ı yakalama, onlara bir "sonsuzluk hakkı" verme deneyi. Bir arabanın motor sesiyle bir hayvanın toprağı eşelerken çıkardığı sesi, bir insanın iniltisiyle bir yaprağın hışırtısını, bir vapur düdüğüyle martı çığlıklarını, bir kırlangıcın kanat sesiyle fabrika gürültüsünü her an silinip yeniden kurulan bir "şimdi ve burada"nın parçaları olarak yakalama deneyi.
Sayfa 95 - MetisKitabı okudu
İnsanın içine girip huzur bulabileceği bir kovuk yaratmak çok zor.’
Reklam
2 Şubat 1917 Bugün artık Kafkas'ın buzlu dağlarının silsilesine veda ederek, her adımında boğuk boğuk inleyerek ve karlı etrafına bakarak bir kovuk arayan hudutsuz bir ölüm mahşeri olan o dağlardan kanı donmuş, gözler büyümüş, karşısında yangın olsa dahi ısınamayan ve her uzvu döne döne esen rüzgârlarla sarsılan insanlar o zalim boralardan, derin girdaplardan, kanlı kayalardan, lanetli rüzgârlardan, gözleri kör eden karanlıklardan, boğucu sislerden uzaklaşarak; o uçsuz bucaksızlığına, nûrâniyetine, o heybetine hürmet edilen çöle ayaklarımız girmek üzere Tel-Ermen köyüne ulaştık
İyilerin kötülüğü gerilettiği, hesapsız bir iyiliğin insanların kırılmış kalplerini onardığı, barbarların saklanacak kovuk aradıkları günlere özlemdir Türkiye.
664 syf.
·
Puan vermedi
Harry, yaz tatilinin bir kısmını Dursley'lerde geçirdikten sonra arkadaşı Ron'un daveti üzerine yaz tatilinin geri kalanını Kovuk'ta geçirmeye karar verir. Kovuk'ta geçirdiği birkaç mutlu günün ardından Weasley ailesi ile birlikte (Molly hariç) Quidditch Dünya Kupasını izlemeye gider. Ölüm yiyenlerin muggle'ları terörize
Harry Potter ve Ateş Kadehi
Harry Potter ve Ateş KadehiJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 202329bin okunma
240 syf.
3/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Maalesef beğenmediğim bir kitap oldu. Çok karışık, çok fazla eski ve argo kelime var. Bu da okuma hızını düşürüyor kitabın. Biraz fantastik birazda felsefi bir yanı var. İstanbul'da kovuk palasa yolu düşen anlatıcı orda Aşık Diyojen ile yolu kesişir ve bir garip hikaye başlar. Hikaye de biraz karışık, kahramanlarda bir garip.
Kovuk Palas’ın Esrarı
Kovuk Palas’ın EsrarıOsman Cemal Kaygılı · Vacilando Kitap · 202026 okunma
Reklam
Kovuk
“Biraz küçük,” dedi Ron hemen. “Muggle’ların yanındaki odan gibi değil. Ve tavan arasındaki gulyabaninin hemen altındayım, hep borulara vurup inilder...” Ama Harry, ağzı kulaklarında, “Bu benim içine girdiğim en güzel ev,” dedi. Ron’un kulakları pespembe kesildi.”
Başka canlılar tabiatı değiştirmeden tabiatla yaşayabiliyorlar, fakat insanlar olarak bizler tabiatı değiştirmeden tabiatta yaşayamıyoruz. Bazı hayvanlar kendisine bir kovuk buluyor, kimisi yerin altına giriyor, kuşlar çalı çırpı ile ağaçlara yuva yapıyorlar ve hayatlarını idame ettiriyorlar ancak biz yaşayamıyoruz. Yaşayabilmemiz için tabiatta bulduğumuz malzemeleri değiştirmemiz belirli bir konfor içeren fiziksel şartlara ve emniyete sahip bir yer oluşturmamız gerekiyor .Peki bu değişim sırasında biz kimiz? Bu soru çok önemli. Bizim bir kimliğimiz var bu kimliği de mensup olduğumuz medeniyet tasavvuru ve değerler belirliyor Bizler modernist miyiz yoksa Müslüman mı?
Dışarda kar, içimde sevdalı yüreğin var. Hani bir ağaca kurt düşer de kemirir kemirir, Büyüdükçe büyür kovuk; Çırpınır ağaç ne yapsın, yarası büyük Çırpındıkça büyür kovuk, ağlar sessizce Bekler çekip gitmesini kurdun Anlayınca beklediğini gelmesini ölümün A benim gülüm, tomurcuk çıkarır yandan yöreden...
İbrahim Karaca
İbrahim Karaca
Sevgilim kış düşmüş dünyaya içimden Eve nasıl varayım! Bir kovuk bir obruk oldum, Üstüm başım kar, yollar kapalı.
Reklam
bi bulaşık yıkayayım dedim kafamda üç kişiyle kavgaya tutuştum üçünü de kaybettim, şule gürbüz içimde bi yerde kendine kovuk edindi, kalbimi kabullendim, bir ülke kurtarıp bir ülkeyi yok ettim, aklıma kim geldiyse acil dua butonu gibi hepsini sıraladım. arka fonda da müslüm gürses 'mutlu ol yeter' diyip durdu...vehasıl biraz da karşı koltukta kahrolsun faşizim
Kedim taşlıkta aranırken bir kovuk Sıska gövdesini titretip gezmekte; Üşümüş, dolaşır olukta, sesi boğuk Eski bir ozanın ruhudur elbette. … Mirası küflü, şom kâğıtları nice, Maça kızı, kupa oğlanı sinsice Derdine yanarlar ölen aşklarının.
İç SıkıntısıKitabı okudu
harry'nin şimdiye kadar içine çektiği en ayartıcı kokuyu yayan altın-rengine benzeyen bir kazanı seçtiler. her nasılsa bu harry'ye, aynı anda şekerli turta, süpürge sapının odunsu kokusu ve daha önce kovuk'ta kokladığını düşündüğü çiçeğimsi bir kokuyu anımsatıyordu.
588 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.