"Aslında trajik bir çağ bizimkisi, bu yüzden onu trajik olarak görmeyi reddediyoruz. Büyük tufan kopmuş, yıkıntıların arasındayız şimdi, yeni yeni küçük yaşam alanları kurmaya, küçük küçük umutlar beslemeye başladık."
Herkes bir şeyler söylüyor. Herkes konuşmak için bu ânı beklemiş gibi. O kadar çok konuşuyorlar ki, "Siyah Kan"ı anımsatıyorlar: "Çok konuşuyor, ama bir şey söylemiyordu."
Bu saatte birileri intiharı deniyor. Sabahları kapı önü kanları suyla yıkandı mı, her şey eski haline dönüyor. Bayiler, kahveler açılıp ilk tostlar, sandviçler makineye sürülüyor da kan tutmuyor insanları artık...