“Hoşça git,” dedi tilki. “Vereceğim sır çok basit: İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir. Gerçeğin mayası gözle görülmez.” Küçük Prens unutmamak için tekrarladı: “Gerçeğin mayası gözle görülmez.” “Gülünü bunca önemli kılan, uğrunda harcadığın zamandır.”
"Siz tıpkı tilkinin benimle karşılaşmadan önceki hali gibisiniz. Dünyadaki binlerce tilkiden yalnızca biriydi o ama ben onunla dost oldum ve şimdi artık o özel bir tilki."
(Küçük Prens)
"Her gün aynı saatte gelmelisin” dedi tilki. “Örneğin öğleden sonra saat dörtte gelirsen, ben saat üçte kendimi mutlu hissetmeye başlarım. Zaman ilerledikçe de daha mutlu olurum. Saat dörtte endişelenmeye ve üzülmeye başlarım. Mutluluğun bedelini öğrenirim ama günün herhangi bir vaktinde gelirsen, seni karşılamaya hazırlanacağım zamanı asla bilemem. İnsanın gelenekleri olmalıdır."
(Küçük Prens)
Öğrencilerimmmmm♡ ile kurduğum bağ ektedirrr
"Ölene kadar sorumlusun, gönül bağı kurduğun her şeyden" dedi tilki. Küçük Prens. 
Küçük Prens
"Bir insanı, hiç sebep yokken yüreğinizde sıcacık hissediyorsanız, işte bu gerçek sevgidir." "Seviyorum demek "sevmek değildir. Çiçekleri sevdiğini söyleyen bir kadının çiçekleri sulamayı unuttuğunu görürsek, onun çiçek sevgisine inanmayız. Sevgi, sevdiğimiz şeyin büyümesi ve yaşaması için gösterdiğimiz etkin(aktif) ilgidir.Bu etken ilginin bulunmadığı yerde sevgi de yoktur. Diyor Erich Fromm, Sevme Sanatı adlı kitabında. Vefa, bir "bağ", korumaktır... Sahi ne demişti tilki? "Ömrünün sonuna kadar sorumlusun, gönül bağı kurduğun her şeyden." (Küçük Prens)
