Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gelecek O muhteşem gün gelecek Bitecek kör sağır dilsiz sessizlik akıp gidecek kül renkli zaman İşte o zaman gökyüzüne kuşlar salacağım Çiçekler toplayacağım Bir tek çocuklar için kavgalar vereceğim Bir tek özgürlük için şafağı çağıracağım Şiirler yazacağım ırmaklar çoğaltacağım Yüreğimde aşklar büyüteceğim Bir tek insan bir tek insanlar için İşte o zaman Ey insanlar al size diyeceğim Al size kızıl bir şafak Bir daha hiç bırakmayın Al size ışıktan güzel düşler Ay ışığı yaşam aşk ve ölüm Al size özgürlüğün türküsü İşte o zaman Yeni bir yaşam başlayacak
Abdülhamid Han’dan ayrılık… Afakında salalar titredi payitahtın Dediler… Göçen Abdülhamid Han’dır… Gülistanım feryad ile yasında artık
Reklam
Önce Kaliteli İnsan, Sonra Kaliteli İş, Gerisi Gelir…
Muhterem dostlar “Ekmeden biçmek!” diye bir söz var. Ne ekersen onu biçersin! Ekmediysen ne biçeceksin! Maalesef insanımız çalışmıyor, okumuyor. Birinci yaşanmış hikâye Köyde çalışırken 3”- 4 kişi bir arkadaşın buğday tarlasına çalışmaya gitmiştik. Biçilen buğdayları toplayıp traktörle harmana getiriyorduk. Hava çok sıcaktı. Baktım arkadaşlar
Şehir yanar Yürek yanar Gözlerdeki aşk yanar Geceleri yıldızlar kandil gibi yanar Aşk acısı çekenlere bir yudum su Yansın şehirler, köyler Kırılmasın kalpler Kalpler Allah'ın kıblegahıdır Sana iman ettik Sana inandık Sana güvendik Yandık kul olduk Kapında kul olduk Kırmayın kapleri Üzmeyin sevenleri...
Cevahir var iken pul neye yarar, Aczini bilmeyen kul neye yarar, Herkes bir yol tutturmuş gidiyor, Mevlaya varmayan yol neye yarar.
Yakamoz& Papatya [1-8] hepsini okumak isteyenlere...
Aşk lafını ağzına almazdı Yakamoz. Nerede aşık görse garipser, aşk acısı gördü mü dayanamaz, gülerdi. Çok ketumdu, kimseye hiçbir şey söylemezdi. Bir kadının onu seveceğine inanmazdı, gerçek aşkın onu bulacağına ihtimal bile vermezdi. Sonra bir gün onu gördü, onu Papatyasını bakmaya kıyamadığı o narin çiçeğini hayatında hiç böyle hissetmemişti.
Reklam
Bana kaybet Bana kaybet oynadığın tüm oyunlarını kaybet Seni söküp atamıyorum içimden Bu nasıl bi lanet Ben hangi yüzüne konuşacağım bilmiyorum Ah hep Kaybettim her şeyi ve başa sardım bugün
Müslüman; iyi bir insan, salih bir kul, erdemli bir birey olmalıdır. Ancak aynı zamanda bünyesinde var olan iyilik niyetini ve kötülükle mücadele gayretini topluma da yansıtmakla sorumludur. Bu sorumluluğun adı, Emr-i bi'l-maruf Nehy-i ani'l-münkerdir,
Aşık insanlar, mum alevinin karşısındaki üç kelebek gibidir... İlk kelebek alevin karşısına geçmiş, bir müddet seyretmiş sonra demiş ki : "Ben aşkı gördüm ne olduğunu biliyorum." İkinci kelebek kanatları ile ateşe azıcık dokunmuş sonra demiş ki: " Ben aşk ateşini tattım. Nasıl yaktığını biliyorum." Üçüncü kelebek ateşin karşısına geçmiş bir müddet seyretmiş sonra kendini atmış ateşin içine yanmış bitmiş kül olmuş. İşte hakiki aşkın ne olduğunu sadece o kelebek bilir...
Bir gönül yanmayana kadar gönül olmuyor.. Bir insan aşk ateşiyle yanmadan kul olmuyor...
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.