Doğan Özlem
Kültür felsefesi, tüm bu fenomenlerin tarih içerisindeki değişim ve dönüşümlerini ve aralarındaki bağıntıları görmek ve göstermek istemesiyle, özellikle "tarih felsefesi" ile iç içe geçer ki, bu nedenle çoğu filozof onu tarih felsefesiyle hatta özdeş sayar.
Yine iddianamenin 153 ncü sayfası, 81-86 ncı sayfasından 9 Işık ki-tabından şu cümleleri almış. "Milliyetçiliğe karşı olmak ihanettir. Mil-liyetçilikten taviz verilmez. Kültür davası alfabeyi okuma ve ezberleme davası değildir, kafayı, kalbi ve bedeni geliştirme ve yetiştirme davası­dır." Bu cümleler böyle birbirini takip eden bitevi bir
Reklam
Bizde 1930dan itibâren gittikce yükselen bir millillik dalgası var. Almanyadaki nasyonal sosyalisme paralel giden bir olay bu. İtalyaya da 1922de faşism gelmiş. Bu ikisi biribirine çok karıştırılıyor. Meselâ nasyonal sosyalistlere faşist deniyor. Nazism ile faşism iki ayrı ideolojidir. Faşismde belirli bir milletin geçmişi, tarihi ululanır; kültür
380 syf.
·
Not rated
·
Liked
İnsan dünyasının kültür evrenini anlamlandırmaya ve yorumlamaya çalışan Avrupa göstergebilimi (özellikle Paris Göstergebilim Okulu) ile bütün canlılar dünyasının iletişim ve anlatım olgularını kavramaya yönelen Amerikan göstergebiliminin yanı sıra yaklaşım açısından göstergebilimle bağlantılı dilbilim, dil felsefesi, edebiyat eleştirisi, üslupbilim, yorumbilim, alımlama estetiği, filoloji, vb’nin temel kavramlarını, yöntemlerini, kuramcılarını, okullarını ayrıntılı biçimde değerlendiriyor. Maddelerin yazımında, kavramları ve kavramlar arasındaki bağlantıları, “açıklayıcı” alıntılarla işlemeye özen gösteriyor. Ayrıca kavramları, yöntemleri ve okulları yaratan kuramcıların geçirdikleri düşünce evrimini, düşüncelerinin üretim sürecini, üretim süreçlerinin belli başlı aşamalarını da ayrıntılarıyla sergiliyor. Yeni baskı için bütünüyle gözden geçirilmiş ve genişletilmiş Açıklamalı Göstergebilim Sözlüğü’nün “dünyanın insan için ve insanın insan için taşıdığı anlamları” yöntemli biçimde kavramaya çalışanlara katkıda bulunacağını düşünüyoruz.
Açıklamalı Göstergebilim Sözlüğü
Açıklamalı Göstergebilim SözlüğüMehmet Rifat · Alfa Yayıncılık · 20184 okunma
Her şeye rağmen, bir tercüme yalnızca bir yorumdur. Bir kimse, diyelim ki Laot-tzu'dan bir cümle tercüme ettiğinde, onun anlamının kendisi tarafından yapılan yorumlarından birini verir. Tercüme, yalnızca bir düşünceyi ifade edebilir, oysa asıl metin, mütercim tarafından verilenin yanı sıra başka daha birçok manayı da içerebilir. Asli metin, çok anlamlıdır, oysa tercüme böyle değildir ve böyle olamaz. Bu yüzden o, asli metinin yapısında bulunan zenginliğin çoğunu kaybeder.
Kant, "Şimdi aydınlanmış, aydınlık bir dönemde mi yaşıyoruz " sorusuna da, "Hayır, aydınlanma döneminde -aydınlanmakta olan bir dönemde- yaşıyoruz" yanıtını verir. Aydınlanma , ileriye doğru uzayıp gidecek olan bir gelişme, bir olgunlaşma sürecidir. Kant'ın böylece nitelediği bu "aydınlanmakta olma "ya da aydınlanma süreci geriye doğru izlenirse, Milat'tan önce beşinci yüzyıla değin uzanmak gerekir. Bu sıralarda Eski Yunan'da da, daha önceleri dinin belirlediği bir kültür yapısının dinsel değerleri etkilerini yitirmeye başlayınca, yeni bir kültürün yeni temelini insanın kendisinin kendi aklı ile arayıp aydınlatmaya giriştiğini görürüz. Bu Antik Yunan Aydınlanması 'nın tipik temsilcileri olan So fistler, Yeniçağ Aydınlanmacıları gibi, eski kültür normlarını aklın ışığına tutarak acımasız bir eleştiriden geçirirler: "Devlet, toplum, din nedir? Bunların kökleri nerededir? Nasıl bir yapıları olmalıdır?" Bu sorulara gerçeğe bakılarak verilen yanıtlar, gleenekçi görüşlere, varolan kurumlara karşı kökten bir eleştirme olarak belirirler.
Reklam
976 öğeden 851 ile 860 arasındakiler gösteriliyor.