353 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Kitabı yapmış olduğum seyahatin 1 aylık euro bölgesine denk gelmesiyle çok daha farklı heyecanlarla okumam ilk başta çok güzel oldu:) .Sıcağı sıcağına mukayese etme şansım oldu.Çok keyifliydi.Yer yer gülümsediğim yer yer aa evet burası dediğim bölümler oldu.Bunlar keyifli kısımlarıydı.Ama teknoloji ve kültür anlamında çokta değişmemiş olmasına rağmen bizimle aramızdaki uçurumun da giderek arttığını görmek üzdü .Kültürel yozlaşma anlamlında geriye gittiğimiz kesin.Teknoloji olarakta yakalayamamışız.Bildiğim ve takip ettiğim kadarıyla diğer ülkeler içinde bizim şu an içinde bulunduğumuz sıkıntıların bir benzerini o dönemde olmuş olmasını öğrenmiş oldum bu da ayrıca üzücü tabii.
Bir Dinozorun Anıları
Bir Dinozorun AnılarıMina Urgan · Yapı Kredi Yayınları · 202211.3k okunma
216 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
"Evveli Şam, ahiri Şam!" lanetini kırmayı düşlemek...
Füruzan'ın (Feruze Çerçi) 11 Şubat'ta aramızdan ayrılmasıyla gündem olması, Türk yazınından son zamanlarda ne kadar kopmuş olduğumu fark ettirdi. Vefatına kadar ki tüm yaşamında oluşturduğu eserler ve o karizmatik duruşuyla birlikte aldığı birçok ödülle de klasikleşen bu önemli yazara da aktüel okuma listemde yer vermeye karar verdim.
Balkan Yolcusu
Balkan YolcusuFüruzan · Yapı Kredi Yayınları · 2018104 okunma
Reklam
Dipnot
Kültürel Yozlaşma "Yabancı kültürlerin olumsuz etkisi ve toplumun kendi öz değerlerine yeterince sahip çıkmaması sonucu meydana gelen kültürel bozulmadır."
Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, 1956 yılında Germsar’da yoksul bir ailede doğmuştur. 1 yaşında iken ailesi Tahran’a taşınmıştır. İlk ve orta öğrenimden sonra üniversiteye yönelip Şehir Planlama Bölümü’nde okumuştur. Siyasi faaliyetlerinin başlangıcı bu döneme rastlamaktadır. İslam Devriminden sonra Müslüman Öğrenciler Birliği’nin kuruluşunda yer alan
Sayfa 82 - Mahmud AhmedinejadKitabı okudu
Müslümanca düşünmeyi yeniden keşfetmek
1000kitap.com/yazar/celal-fed... Türkiye’de İslamcılar, Batılıların, Müslümanca düşünme ve yaşamayı siyasî bir proje olarak resmedip insanların ondan uzak durmalarına bir çözüm üretemediler. Bu nedenle de dünya üzerinde hakkını aramak için mücadele eden her Müslüman, ‘cihatçı’ olarak resmedilip yaftalandı. ‘Cihatçı’ dediklerini
115 syf.
6/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Karabibibk
Nabizade Nazım
Nabizade Nazım
Nabizade Nazım, 1862-1893 yılları arasında yaşamış, 31 yaşında Veremden İstanbul'da vefat etmiştir. Şiir, anı, hikâye, roman türlerinde ve bilimsel konularda eserler veren Nabizade Nazım, ilk Türkçe gerçekçi köy romanı olarak kabul edilen Karabibik’i yazmıştır. Antalya'nın bir köyünde yaşayan Karabibik adlı köylünün yaşam mücadelesini ile Osmanlı köylüsünün içinde bulunduğu sefalet, cehalet ve kültürel yozlaşma anlatılmaktadır. Yazarın romanı yazarken Demre'de kaldığı taş ev, restore edilerek Karabibik Evi adıyla turistik konaklama tesisine dönüştürülmüştür.
Karabibik
Karabibik
Karabibik
KarabibikNabizade Nazım · Kitapzamanı Yayınları · 20108.7k okunma
Reklam
Aristo, asırlar önce "En bedbaht millet kaleleri ayakta iken kültürü ve ahlakı harabe olan millettir." demişti. Kültürel yozlaşma beraberinde tabii olarak kültürün ve ahlakın harap olmasını getirir. Atilla İlhan'ın şu sözleri bize ait olanların nasıl horlandığının, hayatımızdan koparılıp atıldığının bir örneğidir." Lisede Sophokles okuduk. Klasik Türk Musikisine sövmeyi, Divan şiirini hor görmeyi, buna karşılık kötü çevirilmiş Batı klasiklerine körü körüne hayranlık göstermeyi öğrendik. Sanki Sinan, Leonardo'dan önemsiz, Celalettin Rumi, Dante den küçüktü. İtri ise Bach'ın eline su dökemezdi. Aslında kültür emperyalizminin ilmiğini kendi elimizle boynumuza geçiriyorduk."
Hayatın Anlamı
3.Kısım Anlam Tutulması Anton Çehov'un Tri Sestry oyunundan şu kısa diyaloğu dü- şünelim: MASHA: Bir anlam yok mu? TOOZENBACH: Anlam mı? (...) Şuraya bak; kar yağıyor. Bunun anlamı ne? Kar bir ifade ya da sembol değildir. Anlatabildiğimiz kada- nyla gök kubbenin kederlenmesinin bir alegorisi değildir. Philip Larkin'in baharı
Vahhabilik
Buna göre bütün büyüklüğü, karmaşıklığı ve çoğulluğu ile İslam medeniyeti tarihi ve kültürü tamamen önemsizdi. Gerçekten de bu tarih ve kültür, sapkınlık ve yozlaşma olarak nitelendirilip reddediliyordu. Bu durumda Suudilerin kültürel varlık ve Mekke'nin kutsal topolojisi konusunda herhangi bir duyguya sahip olmamaları şaşırtıcı değildi.
Sayfa 150 - Mahya YayıncılıkKitabı okuyor
Adler aşağılık kompleksi Bu komplekse sahip kişilerde genellikle kendini ispat etme çabası görülür. Özgüven eksikliği, saplantı bozuklukları ve kültürel yozlaşma aşağılık kompleksinin nedenleri arasında gösterilebilir. Psikiyatrik bir hastalıktan çok psikolojik bir durumdur. Hasta yetersizlik duygusu hissettiği için başarısızlıklarını örtbas etmek ve başkaları üzerinde bir güç kazanmak için bu semptomlarını kullanır.
Sayfa 148
Reklam
71 syf.
·
Not rated
Kadın , erkeğe göre daha çok kafaya takandır dersem cinsiyet ayrımcılığı yapmış olur muyum bilmiyorum ama hem 22 yıllık tecrübelerim ve bu kitabın güçlendirdiği düşüncelerimi saklayamam. Genç bir erkekle geçirdiği günün başlarında kendini olduğundan çok daha fazla müsterih , genç ruhlu ve mutlu hisseden Mrs C. 24 saatin sonlarında bu adamla geçirdiği tüm zamanlara lanet eder ve bütün hayal-i hoş duyguların yerini öfke , nefret , pişmanlık , utanç ve ölme isteği alır. Bu genç adamla geçirdiği 24 saati bütün hayatına segment segment zehir eder ve vicdan azabından bir nebze dahi kurtulmak için kitabın başroldeki adamına anlatır. Kadınlarda kafaya takma sanatının çoğu faktörü geçmişten gelen kültürel yozlaşma , cinsiyet ayrımcılığı ve el alem ne der beklentisidir.
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020126.6k okunma
İmparatorluğu'nun birçok halkın birbirine kaynaşmış nüfusları ile dolu yeni ve büyük kentleri zararı telafi ede­ memiş; Yunanistan'ın daha geniş bir politik örgütlenme bulmak için çaba har­ cadığı ittifaklar kısa sürede iç yozlaşma ve dış şiddetin etkisi altında çökmüştü. Gücünü kendi sınırlamasından alan Yunanistan'ın eski ulusal
Bildiğimiz kadarıyla resim ve heykel, üs­luba ilişkin herhangi bir marazdan ya da profesyonelleri dehşete düşüren kültürel yozlaşma denen şeyden dolayı ölmüyor. Ölüyor çünkü, dünyanın şu halinde, değerli bir metaya dönüşmedikçe hiç­bir sanat eseri yaşayamaz.
Polanyi'ye göre toprağın, emeğin ve paranın meta olarak tahayyülünün engellenmemesi "toplumun çöküşüyle sonuçlanır." "Sistem bir insanın emek gücünü kullanırken kendiliğinden, o etiketin iliştirildiği fiziksel, psikolojik ve ahlaki bir 'varlık' olan insanı da kullanmış olur. İnsanlar kültürel kurumların koruyucu kalkanından yoksun bırakılırsa toplumsal etkilere maruz kalarak bozulurlar; ahlaki yozlaşma, sapıklık, suç ve açlık gibi nedenlerle toplumdaki yerlerinden edilir, tükenirler."
Sayfa 67 - Özel Temellük ve Toplumsal Servet
287 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.