Allah'ım, bizi hakkımızda hüsn-ü zan sahibi olan insanların zanlarına bağışla.
Müslümanın "kim hakkımda ne düşünürse düşünsün, ben kendimi biliyorum" gibi bir anlayışı olmamalı aslında. Çünkü Allahu Teala bir Kudsi Hadiste buyuruyor ki "ben kulumun zannı üzereyim". Yani bu demek oluyor ki başka insanların benim hakkımdaki zannı, Allah'ın bana olan bakışında rol oynuyor. Buna örnek olarak şunu verebiliriz, esasında sünnet namazları insanın evinde kılması daha faziletlidir, çünkü Rasulullah ﷺ nafile namazları daima evinde kılmıştır. Mescidde yanlızca farzları eda etmiştir. Fakat bir insan bugün bu sünnete uymak istese, insanlar onun nafile namazları terk ettiği zannına kapılabilir. Bundan ötürü böyle bir yanlış anlaşılmanın çıkabileceği yerde insan nafile namazını da camide eda etmelidir. Bu hem müminlerin kalplerindeki uhuvveti pekiştirir hem de toplumu şu anda olduğu gibi içi boş çekişme, gıybet ve haset gibi bir çok kötü ahlaktan kurtarır. O halde daima hareketlerimizi müslümanların beğeneceği ve hakkımızda kötü düşünmeyeceği şekli ile yapmaya riayet edelim. Ve bunun "riya" ile arasındaki ince çizgiyi de temyiz edelim.