.. kendi yaratıcı ateşlerimizin bekçisi olmak..
Sayfa 90Kitabı okuyor
Kimi zaman bir kadın şöyle der; “Ağlamaktan hasta düştüm, yoruldum, durdurmak istiyorum.” Oysa gözyaşlarını yapan onun ruhudur ve bu gözyaşları onun koruyucusudur.
Sayfa 442Kitabı okuyor
"uymaya çalış-ma"
"Uymaya" çalışma, ölçüsüzleşme, duramama. Savunmasız bir durumdayken çok kötü seçimler yapmış olan içgüdüsü zedelenmiş yetenekli kadınlardan oluşan çok uzun bir liste çıkarabiliriz.
Sayfa 260Kitabı okuyor
uslu olmayınız.
Yaratıcı hayatın ana damarı, özü, beyin kökü oyundur, terbiye değil. Uslu olunursa yaratıcı hayat olmaz. Sessizce oturulursa yaratıcı hayat olmaz. Sadece ağırbaşlı bir şekilde konuşulur düşünülür davranılırsa çok az yaratıcı özsuyu çıkar. Kadınların garip olanı aşağılamasını; yeni ve olağandışı olandan kuşku duymasını; ateşli, coşkulu, yenilikçi olandan kaçınmasını; kişisel olanı kişisellikten arındırmasını yüreklendiren herhangi bir grup, toplum, kurum ya da örgüt, bir ölü kadınlar kültürü istemektedir.
Sayfa 259Kitabı okuyor
Açıkçası yaratıcılık, ne kadar dolambaçlı olursa olsun, ona giden yolu bulabileceğimizi umarak orada öylece duran bir şeyden çok, içimize yükselen, yuvarlanan, kabaran ve dökülen bir şeyden çıkar. Bu anlamda, yaratıcılığımızı asla "kaybetmeyiz". O her zaman oradadır, ya bizi doldurur ya da yoluna yerleştirilen her türlü engelle çatışır.
Sayfa 331Kitabı okuyor
Yaratıcılık, yalıtılmış bir hareket değildir. Onun gücü burada yatar. Onunla temasa geçen her şey, onu işiten, gören, hisseden, tanıyan herkes ondan beslenir. Başka birinin yaratıcı sözlerini, imgelerini, fikirlerini görünce bizim de kendi yaratıcı işlerimizle dolmamızın, esinlenmemizin nedeni budur. Tek bir yaratıcı eylem, koskoca bir kıtayı besleme potansiyeli taşır. Yaratıcı bir eylem, taşları sürükleyecek bir sele yol açabilir.
Sayfa 330Kitabı okuyor
Tek Tip Kadın
Çok farklı güzellik türleri ile dolu olan bir dünyadan daha çok zevk almak hayattan zevk almaktır. Tüm kadınların buna hakkı vardır.sadece bir tür güzelliği desteklemek bir biçimde doğayı yeterince gözlemlememektir. Tek bir ötücü kuş türü, tek bir çam ağacı türü, tek bir kurt türü olamaz. Bir tür bebek, bir tür adam, bir tür kadın olamaz. Bir tür göğüs, bir tür bel, bir tur ten olamaz.
Sayfa 225Kitabı okuyor
Hepimiz içine çekildiğimiz, kimsenin nerede olduğumuzu bilmediği ve sonra dönüp geldiğimiz geçici bir ikametgahta daha uzun bir süre konaklamayı tercih edebiliriz, ancak bin kişiyle dolu bir odada yalnızlığı elde etme alıştırması yapmak da çok yararlıdır.
Sayfa 325Kitabı okuyor
Kurtlar ve kadınlar arasında, vahşilikleri, zerafetleri ve içinde yaşadığı topluluğun üyelerine duydukları bağ açısından psişik bir benzerlik vardır.
Bir kadın, tartışmalı bir yönetim kurulu toplantısının ortasında da olsa, peşinde bir buldozer tarafından temizlenmesi gereken bir ev de olsa, üç gün sabahlara kadar kendi tarzlarınca kavga eden, şarkı söyleyen ve dans eden seksen tane geveze akrabayla çevrilmiş de olsa, öteki insanlardan, gürültüden ve gevezelikten kendini yalıtmayı öğrenebilir.
Sayfa 325Kitabı okuyor
Birçok kadın ruhla ilişkisini çok önemli bir araç değilmiş gibi sürdürür. Oysa ruh, herhangi bir değerli araç gibi, korunmaya, temizlenmeye, yağlanma ve onarılmamaya ihtiyaç duyar. Aksi halde ilişki, bir otomobil gibi çamura saplanır, kadının günlük hayatta hız kesmesine neden olur, ona en basit işler için bile çok fazla enerji harcatır ve sonunda kentten ya da telefondan uzaklarda gönül yaralarından iflas eder.
Sayfa 324Kitabı okuyor
Kadınlar üzerinde yaptığım analizlerden edindiğim deneyimlerim, modern kadınların aybaşı öncesi huysuzluklarının büyük kısmının sadece fiziksel bir sendrom olmadığını, yeniden canlanmak ve kendini yenilemek için yeterince zaman ayırma ihtiyacının engellenmesinin de bu duyguda eşit ölçüde rol oynuyor olabileceğini gösterdi.
Sayfa 324Kitabı okuyor
Hekim şifacıların, dindarların ve mistiklerin gösterdiği gibi, eski zamanlarda bir amaç taşıyan yalnızlık hali hem rahatlatıcı hem de koruyucuydu. Yorgunlugu gidermek ve bıkkınını önlemek için kullanılırdı. Kehanet amacıyla da kullanılırdı, günlük hayatın koşuşturmacası içinde aksi halde duyulması olanaksız olan ve öğüt ya da rehberlik istenilen iç benliği dinlemenin bir yoluydu.
Sayfa 323Kitabı okuyor