Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Osmanlı İmparatorluğu zamanında Türkiye Batı'nın ortasında merkezlenmiş bir Doğu gücüydü. Bugünkü Türkiye ise imparatorlukla ilişkisini kesmiş durumdadır ve paradoksal bir şekilde Doğu'nun ortasındaki bir Batı gücü haline gelmiştir.
Sayfa 10 - Nokta
Lucullus ilk kirazı Avrupa'ya Giresun ormanlarından getirmiş.
Sayfa 17 - Nokta
Reklam
Bir insanı tanımak için olduğu gibi, bir kenti tanımak için de onunla yalnız kalmak, onu Tète a tète (baş başa) incelemek gerekir.
Sayfa 31 - Nokta
..sıradan bir gülüş değildi bu, daha çok mutlu olan ve neden mutlu olduğunu da bilen bir adamın derin, sıcak bir kahkahasıydı. İşte Rize'ye gelmiştim.
Sayfa 44 - Nokta
"Bir çocuğun en iyi arkadaşı kitabıdır."
Sayfa 72 - Nokta
..bunlar, sırayla, bir Türk, bir Rus topraklarında yapılan, bir çeşit tören diyebileceğimiz nezaket toplantılarıydı ve mutlaka resmi bir öğle yemeğiyle noktalanıyordu. Türkler bu vesileyle genellikle bir koyun keserlerdi. Ruslar ise havyar, votka buna benzer şeyler ikram ederlerdi. Ruslara, alışık olmadıkları bollukta bir ziyafetin artıklarını yiyip bitirme fırsatını vermek için, Türkler bu yemeklerden sonra, bir süre arkalarını dönmeyi öğrenmişlerdi.
Sayfa 82 - Nokta
Reklam
Ararat Dağı normal yaşam süresinden çok daha fazla yaşamış, iri cüsseli bir kraliçeyi andırmaktadır.
Sayfa 107 - Nokta
+Annen var mı? --Evet, var. +Benim annem öldü.
Sayfa 134 - Nokta
Okula sadece bir yıl devam edebilmiş, sonra marangoz olan babası onu okuldan alıp bir işe vermişti. Bu yüzden sadece büyük harflerle yazabiliyordu. .. Sadece bir kelimeyi küçük harflerle yazabiliyordu ve bunu da bana gösterdi: "Anne."
Sayfa 134 - Nokta
"Ufkun Ötesindeki Deniz"
Bir zamanlar Van Gölü'nün bahçeler ve köylerle dolu, ortasından bir nehir akan bir yer olduğuna ve daha sonra volkanik patlamalar yüzünden yeryüzü şeklinin değişerek nehrin bu göl haline geldiğine dair bir rivayet anlatılır.
Sayfa 151 - Nokta
Reklam
"The more I consider my dilemma, the more hopeless does its solution appear to me."
Sayfa 170 - Nokta
Mustafa Kemal sonra, bu olayı arkadaşlarına anlatırken, İşte ben Türk köylüsünün de böyle olmasını istiyorum. dedi. Köylü memleketin efendisi durumuna gelmedikçe, Türkiye'de gerçek bir ilerlemeden söz edilemez. Kafasında, ilerideki Kemalist slogan böyle filizlenmişti: Köylü, memleketin efendisidir.
Arap'ın bir ırkçı, Yunanlı'nın bir politikacı olduğu yerlerde, Türk bir vatanseverdi. Bir vatansever olarak, yandaşlarıyla ve dostlarıyla işbirliği ruhuna sahipti. Cesarete ve bir savaşçının acımasızlığına sahipti. Güçlü ve sessiz, az konuşan ama konuştuğunda büyük anlamlar yansıtan adamın içtenliğini taşıyordu.
Sayfa 70
Yöre Kürtlere ait bir müstahkem mevkidir. Asurlular onlardan Kürti, Xenophon Karduşi, Romalılar ise Kordun ve Sirti olarak söz eder. Yahudilere göre, bu ırk, Süleyman'ın sarayına giderlerken, iblisin bakireliğini bozduğu 400 bakireden olmadır. Yüksek yaylalarda yaşayan bu mağrur ve vahşi ırk belirli aralıklarla isyanlar çıkarmıştır.
Sayfa 112
230 syf.
·
Puan vermedi
Kitap bir seyahatname. Bu kapsamda İnebolu, Sinop, Samsun, Giresun, Tirebolu, Trabzon ve çevresi, Rize, Hopa, Artvin, Kars, Kağızman, Iğdır, Erzurum, Doğu Beyazıt, Van, Ahlat, Bitlis, Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa, Toroslar, Yozgat, Kayseri, Ürgüp, Göreme, Karaman ve Konya kimi az kimi ayrıntılı olarak anlatılıyor. Anlatım genelde Hıristiyanlığın izlerini sürmek üzerine kurulmuş. Gezdiği yerlerde Hıristiyanlık tarihi için önemli yanlarını anlatıyor. 1951 yılında yapılan bu gezinin günümüz ile karşılaştırılması ilgi çekici. Nitekim o yıllarda harabe gibi görünen Anadolu, günümüzde en azından imkanlar yönünden gelişmiş bir durumda. Yazarın iyi bir gözlemci olduğu kesin, insanları iyi tahlil etmiş fakat ben yine de yazarın üslubunda Britanyalılara has bir kibri, tepeden bakışı sezdim. İnsanımız tıpkı bugünkü gibi misafirperver, sevecen ve samimi. Fakat SSCB tehdidinin verdiği tedirginlik davranışlarında okunuyor. Konuştuğu bazı kişilerin Kürtleri ve Ermenileri yok sayması, onların varlığını reddetmesi bugün de yaşadığımız bir durum. Gezdiği her yerde yemeklerin yanında şarap ve bira içilmesi de bugüne göre pek farklı. Ancak farklı olmayan tek nokta Konya'da içkili bir mekan bulunmayışı. Yazarın mekanlarla ilgili efsaneleri, söylenceleri anlatırken İslâmî veya bizim kültürümüzdeki hallerine yer vermemesini tuhaf buldum. Keyifli okumalar dilerim.
Kutsal Anadolu Toprakları
Kutsal Anadolu TopraklarıLord Kinross · Nokta Yayınları · 200368 okunma
176 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.