İstediğiniz kadar uzun yaşayın, istediğiniz kadar büyük bir servet yapın, boy boy çocuklarınız, torunlarınız olsun, istediğiniz kadar kalıcı eserler ortaya koyun, size ait her şey zamanın büyüklüğü karşısına onu ufak olacak.
Sayfa 181
Esma'nın hiç böyle giysileri olmadı. Şöyle bir mağazadan bir eşarp ya da bir küpe de almadı ona. Almayı düşündü birkaç kere ama hiç almadı. Haluk Bey'in yanında çalışırken, karısı bir çanta dolusu eski giysi vermişti. "Al bunları karına götür," diye. Esma sevinir sanmıştı, o gözleri dolu dolu, kederle bakan halini hiç unutamıyor.
Sayfa 115
Okur Takip Önerileri
Şimdi baştan başlasam, ne kadar çok şeyi farklı yapardım, diyor kendi kendine. Onu sevdiğimi göstermek ne kadar kolaydı, ama hiç yapamadım bunu. Onu sevmediğimi mi sanıyordum yoksa? Ona mecbur kaldığımı...
Sayfa 115
İnsanoğlu adına aydınlanma dediği, aslında karanlığa gömülmeden başka bir şey olmayan cüretiyle, Tanrı'nın yolundan çıkıp kendi aklına tapınmaya başlamış, dünya nimetlerini tamahkârca sömürdükçe, üzerinde yaşadığı gezegeni de giderek yaşanmaz hale getirmişti.
Sayfa 25
Seni sevince kıpırdayan her şiiri
Kahverengi bir çaydanlıkta saklıyorum.
Sayfa 43 - bıktığım şeyler ve yeşil fanila.
Çekil diyorum kağıda, çekil,
İçer ve zehirlenir
Ne zaman gözlerimden mürekkep damlasa.
Sayfa 58 - kedilerin alışkanlıkları.
Dünya artık bir daha hiç
Bir okul çıkışı gibi kokmayacak mı?
Sayfa 24 - kurabiye.
Ruhumu gömdüğüm yer hâlâ belli.
Güneşi özledim, sonra seni
Sayfa 44 - bıktığım şeyler ve yeşil fanila.
Çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım
Bilmiyorsunuz darmadağın gövdemi
Çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum.
Sayfa 48 - çiçekli şiirler yazmak istiyorum bayım!
On dört yaşındaydı ruhum bayım
Bir mermer masanın soğukluğunda yaşlandı.
Protez bacaklar taktılar ruhuma ince ve beyaz
Gıcırdaya gıcırdaya dolaştım şehri.
Protez bacaklarıma bile ıslık çaldılar
Sayfa 49 - çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım!
Kalbim sanırım büyüyünce
Sokaklarda ağlayan biri olacak
Sayfa 22 - mutsuza kim bakacak?