Vahyin Ağırlığı
Lesley Hazleton şunları kaydetmektedir: "Hazreti Muhammed bir elçiden ziyade, anlatılamayacak şeylere beşeri şekil vermek için çabalayan bir tercümandı. Vahiyler onu, eşit miktarda gururlu, kararlı, yorgun ama güçlü, sersemlemiş ama aklı başında yapmıştı. Bazen soğuk havalarda bile ter içinde kalır, bazen de soğuktan titrerdi. Sanki tüm dünyanın yükü üzerine binmiş gibiydi. Bu hâllerden hangisi olursa olsun onu, vahiyden sonra pelte gibi yorgun hâle düşürürdü. Anlatmaya hazırlandığı kelimeler, bu hâl içerisinde şekillenmeye başlardı" Titremeler, terlemeler, üzerini örtmeler vb. detaylar dikkate alinarak tüm bunların kandırmacadan ibaret olduğunu düşündüğünüzde, bunların sahibi olan kişi ile ilgili, "iyi bir insandı ve toplum önderiydi. Ancak bile bile yalan söylüyordu." gibi bir kurgu ile işin içinden çıkılamayacağı kolayca anlaşılabilir. Kendinizi, böyle hareketler ve numaralar yaparken hayal ederseniz söylem istediğimi biraz daha kolay tefekkür edebilirsiniz.
Sayfa 154 - İnsan yayınları·Kitabı okuyor
* Güvenirsiniz ve bu her zaman riskler barındırır. *
Sayfa 71·Kitabı okudu
Reklam
Lesley Hazleton şunları kaydetmektedir: “Hazreti Muhammed bir elçiden ziyade, anlatılamayacak şeylere beşerî şekil vermek için çabalayan bir tercümandı. Vahiyler onu, eşit miktarda gururlu, kararlı, yorgun ama güçlü, sersemlemiş ama aklı başında yapmıştı. Bazen soğuk havalarda bile ter içinde kalır, bazen de soğuktan titrerdi. Sanki tüm dünyanın yükü üzerine binmiş gibiydi. Bu hâllerden hangisi olursa olsun onu, vahiyden sonra pelte gibi yorgun hâle düşürürdü. Anlatmaya hazırlandığı kelimeler, bu hâl içerisinde şekillenmeye başlardı" Titremeler, terlemeler, üzerini örtmeler vb. detaylar dikkate alınarak tüm bunların kandırmacadan ibaret olduğunu düşündüğünüzde, bunların sahibi olan kişi ile ilgili, “İyi bir insandı ve toplum önderiydi. Ancak bile bile yalan söylüyordu." gibi bir kurgu ile işin içinden çıkılamayacağı kolayca anlaşılabilir. Kendinizi, böyle hareketler ve numaralar yaparken hayal ederseniz söylemek istediğimi biraz daha kolay tefekkür edebilirsiniz.
Sayfa 154·Kitabı okudu
* Kişinin inançları içerisinde kendini güvende hissetmesi ise abuk şekilde bir oksimorondur, zira bir şeye inanmanın nedeni güvensizliktir. Kişi bir şeyi ötesi berisi ve gerçeğiyle biliyorsa zaten ona inanmaya veya inandırılmaya gerek duymaz. İnsan yalnızca emin olmadığında inanca ihtiyaç duyar. Dolayısıyla inanç bilgiden değil belirsizlik ve kuşkudan kaynaklanır. *
Sayfa 59·Kitabı okudu
"Bir duvar örmeden önce bilmek isterdim | Neyi duvarın içinde ve dışında bırakıyorum,"
syf. 181·Kitabı okudu
O ne idüğü belirsiz cennet havucunun sürekli vaat ediliyor olmasına rağmen azizlik mertebesine layık bulunanlara pek nadir rastlandığını kurnaz kilise rahipleri gayet biliyordu.
syf. 138·Kitabı okudu
Reklam
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.