Rusya insan neslinin sonunu getirecek büyük tehlikeyi ve Küresel Çete'nin ne yapmak istediğini çok iyi kavramış bir ülke. Ve onların insan soyunu bitirecek planlarına karşı muhteşem bir mukavemet gösteriyor. Rusya Devlet Başkanı Sn. Vladimir Putin ve yönetim kadrosu küresel ahlak teröristlerine karşı sergiledikleri bu keskin ve tavizsiz tutumlarından dolayı takdire şayandır. Bütün diğer devletler Rusya'yı örnek almalıdır. Temennimiz bizim ülkemizde de bir an evvel böyle yasalar çıkartılıp, ailemizi ve nesillerimizi koruyucu tedbirler alınmasıdır.
Küresel şeytanların pompalamasıyla dünya çapında gittikçe kalabalıklaşan, birbirinden kuvvet alan ve sapkın yönelimlerini özgürlük alanı' olarak kabul eden ve ettirmek için direnen bu hasta ruhlu bireylerin kendi travmatik ve psikopatolojik sorunlarını 'özgürlük ifadeleri'ile bastırmaya çalışması, kamuoyunu asla yanıltmamalıdır.
Bir doğa kanunudur ki; normal işleyişinin dışına çıkan her şey arızalıdır, sorunludur ve mutlaka müdahale gerektirir.
Psikopatolojik, travmatik ve hormonsal bozukluklar zemininde gelişen bu tarz sağlıksız cinsel yönelimleri ya da dürtü bozukluklarını 'özgürlük alanı' çerçevesinde değerlendirmeye alırsak, sağlıklı bir topluma sahip olmamız kesinlikle söz konusu olamaz.
Devletleri içerden işgal eden 'ahlak teröristlerinin diğer teröristlerden hiçbir farkı yoktur. Hatta toplum içerisinde kanser hücreleri gibi hızla yayılan bu ahlak teröristleri devletler için çok daha tehlikeli, çok daha yıkıcı ve cemiyetleri içten çürütücü, içten çökerticidir! Dolayısıyla toplumsal ahlakı korumak sınır boylarını korumak kadar elzemdir
Sapkın yönelimleri teşvik eden, özendiren kişilerin reklam yapmaları, bireylerin özellikle gençlerin, ergenlerin dikkatini çekmek için propaganda faaliyetleri içerisine girmeleri kesinlikle yasaklanmalı, yasağa uymayanılara çeşitli cezai müeyyideler getirilmesi kanunla sağlanmalıdır. Sosyal medya mecraları mutlaka kontrol altına alınmalı, devlet gözetiminde filtreleme sistemi getirilmelidir.
Tekrar hatırlatmak gerekir ki; günümüzde özgürlük, sevgi, onur ve barış söylemleri ile bu tür sağlıksız cinsel yönelimlerin ısrarla medyada ve kamuoyunda gündeme getirilmesi maksatlıdır, art niyet barındırır ve Küresel Çete'nin amaçlarına hizmettir.
Dünyada küreselleşmeyi kontrol altında tutan düşünce kuruluşları, lobiler ve sermaye sahipleri ciddi bir cinsel kaos politikası uygulanması üzerine anlaşmışlardır ve bu maksatla devletleri ve şirketleri de baskı altında tutmaktadırlar.
Anne babalar bilmelidir ki; Küresel LGBT lobileri çocuklarımızı, yeni nesillerimizi bizden çalmak için onlara ulaşabildikleri her alanı sayısız tuzaklarla doldurmuştur. Oynadıkları oyuncaklardan, elbiselere, izlediği çizgi filme, okuduğu kitaplara, bilgisayar oyunlarına, medya ve sosyal medya platformlarına kadar her yerde özendirici materyallerle çocuklarımıza ulaşıp onları zihinsel karmaşaya düşürüyorlar.
Dünyanın her yerinde gittikçe sayısı artan bu tarz sapkın hareketler ve oluşumlar zamanla kendi içerisine başka marjinal kitleleri, gizli örgütleri ve tehlikeli grupları alarak da yoluna devam edebilir. Toplumsal isyanlar çıkabilir, kaotik ortamlar oluşabilir ve devletlerin iradeleri önemli ölçüde zarar görebilir.
Dolayısıyla LGBT lobileri ve çalışma faaliyetleri asla hafife alınmamalı, henüz durdurulma imkânı varken devletler toplumlarını kökünden dinamitleyen bu yapıların tüm faaliyetlerini ivedilikle yasaklamalıdır!
Sınırsız özgürlük söyleminin günümüzde sözde demokrat takılan çevrelerce ateşli bir şekilde ifade edilip savunulduğu alanlardan biri sapkın yönelimler ve LGBT akımıdır. Kendi travmalarını bastırmak isteyen, psikoterapiye yanaşmayan ve ısrarla tedaviden kaçınan bireyler ve oluşturdukları sivil toplum kuruluşları bu anormal durumlarını birer 'özgürlük, onur ve sevgi hareketi' olarak adlandırmaktadırlar.
Oysa işin gerçeği hiç de öyle değildir. Sapkınlıklar, ahlaksızlıklar, kontrolsüz dürtüler özgürlük ve insan hakları çerçevesinde değerlendirilebilecek olgular değildir!
Ahlaksızlık asla 'özgürlük' ve 'insan hakları' kategorisinde değerlendirilemez. Böyle bir değerlendirme daha en başından sakattır, hastalıklıdır ve kötü maksatlıdır.
Aile kurumumuzu ve yeni nesillerimizi hedef almış bu sapkın örgüt tüm yapılanmaları, simge ve sloganlarıyla birlikte 'millî literatürümüzden' ebediyyen çıkarılmalıdır!
Normal cinsel yönelim dışındaki bu sapkın yönelimlerin 'insan hakları, özgürlük, aşk, sevgi ve onur temaları etrafında değerlendirilmemesi gerektiğini tüm devlet yöneticileri de, STK temsilcileri de akıllarından çıkarmamalıdır.
Ailemizi ve nesillerimizi korumak için daha fazla vakit kaybetmeden derhal harekete geçilmeli, gerekli önlemler alınmalı, küresel şeytanların güdümündeki LGBT örgütünün tüm propaganda faaliyetleri, reklamları, neşriyatları ülkemizde yasaklanmalı, dernekleri kapatılmalıdır.
Eşcinsellik tehlikesi aile kurumunun yozlaşmasını, bozulmasını ve yıkılmasını sağlamaktadır. Eğer gözümüzün önünde her geçen gün bir çığ gibi büyüyen LGBT tehlikesi şimdiden toplumun her kesimi tarafından ciddiye alınıp gereken önlemler alınmazsa, bu tehdit çok yakın bir zamanda cinsel kaos ortamını beraberinde getirecek, aile kavramı oldukça ağır ve onulmaz yaralar alacaktır
Hepimiz, ailemizin ve insan neslinin devamı için bir 'soykırım projesi' olan LGBT akımını durdurmak ve insan nesline sahip çıkmak zorundayız!
Çünkü bu mesele tüm insanlığın ortak sorunu, tüm insanlığın istikbal meselesidir!
Küresel Çete'nin devasa fonlarla fonladığı LGBT örgütünün ülkemizdeki tüm faaliyetleri acilen yasaklanmalı, dernekleri kapatılmalıdır. Zararlı yayınlara karşı da filtreleme sistemi getirilmelidir.