Gerçek şairin yüreğinin ibresi sevince değil hüzne ayarlıdır. Yaşamı doya doya, doyumsaya doyumsaya, günlük güneşlik yaşayamaz gerçek bir şair. Yaşamı ıskalamadan, yaşamdan uzaklaşmadan, her gün biraz daha intihar etmeden yazan şairin şiiri, ölümsüzlüğü yakalayamaz. Şiirin yaşaması için şairin adım adım, azar azar, yaza yaza öldürmesi gerekir kendini. Nitekim ölümsüz şairlerin hepsi yaza yaza kendini öldüren, yaşamın uzağına düşen, mutsuz kişilerdir. Zaten yaşamda mutluluğu yakalamış kişinin ne işi olabilir ki böylesine çileli bir işle.