“Aşk, bir ruh kangreni; o kadar çabuk ilerliyor ki...Daha şimdiden ne haldeyim. Zamanı saatlerle, dakikalarla değil,güneşin doğup batmasıyla değil,sizinle ölçüyorum: ‘Onu gördüm,görmedim,göreceğim, görmeyeceğim, gelecek,gelmeyecek...”
“İnsan niçin yaşadığını bilmezse günü gününe yaşamakla kalıyor; günün geçmesini, gecenin gelmesini beklemekten başka zevki olmuyor. Bugün nasıl yaşadım, sorusuna cevap vermeden uykuya dalıyor, ertesi gün gene aynı hayat...”
“Sanki dünyanın ve hayatın ona verdiği nimetleri birisi çalmış ve yine kendi ruhunun derinliklerinde bir yere gömüp bırakmıştı. Sanki bir güç onu hayat meydanına atılmaktan,iradesini ve zekasını alabildiğine açılıp harcanmaktan alıkoyuyordu...
Sanki gizli bir düşman daha yola çıkarken onu ağır eliyle yakalamış, insanlığın doğru yolundan uzaklara fırlatmıştı...”