dünyası duygu ve anlamdan yoksundu. artık hiçbir şeyi “gerçek” (veya gerçekdışı) olarak hissetmiyordu. şimdi her şeye “eşdeğer” veya “eşit”ti. tüm dünya yüzeysel bir anlamsızlığa indirgenmişti.
sanki etrafı unutma hendeği ile çevrilmiş ve tek bir varolma anında hapsolmuş biri gibi; soyutlanmış, geçmişi ve geleceği olmayan anlamsız bir âna sıkışmış.