Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Lúthien Tinúviel

179 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Entrikalar, kavuşulamayan aşklar, politik eleştiriler, ölüm ve yaşam arasındaki düşünceler, ihanet, savaş, acı, üzüntü... Shakespeare'ın muazzam eserlerinden birisi Hamlet. Kitabı ayrı filmi ayrı güzeldi. Özellikle kitabını okuduktan sonra filmini izleyince her şeyi görsel olarak görmek aşırı keyif vericiydi. Kitaptaki karakterler Hamlet, Hamlet'in en yakın dostu Horatio, Hamlet'in annesi kraliçe Gertrude, Kral Claudius, kralın baş danışmanı Polonius, Polonius'un oğlu Laertes ve kızı Ophelia'dır. Hamlet intikam alma hırsıyla yanıp tutuşan birisidir. Amcası Claudius babasını öldürerek tahta geçip kral olmuştur, üstüne üstlük annesi Gertrude ile de evlenip Hamlet'in üvey babası olmuştur. Bunu Claudius'un yanına bırakmak istemeyen Hamlet planlar yapar ve kitap Hamlet'in intikam planıyla devam eder. Özellikle en sevdiğim kısım kitabın sonlarındaki mezarcıların sahnesiydi. Ölümle alakalı çok güzel yerlere değinmişler. Her şeyin geçici olduğu bu dünyada pek fazla şeyi ciddiye alıyoruz ve hiç ölmeyecek gibi yaşıyoruz, ne acı. Çok sürükleyici bir kitaptı gerçekten, birkaç saat içinde çok rahat bitirilebilir. Hem kitabını hem de filmini kesinlikle öneriyorum. Şimdiden keyifli okumalar :)
Hamlet
HamletWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202045bin okunma
Reklam
354 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Silmarillion kitabında da okuyup çok beğendiğim bir hikayedir. Her defasında ağlamaktan içim dışıma çıkıyor. Bu kitabı yalnızca Tolkien’in hayal gücünü seven insanlara önerebilirim, çünkü yer isimleri, insan isimleri ve pek çok diğer isimler kafa karıştırıcı. Eğer Tolkien’in yazım dilinden anlayabiliyorsanız, onun dünyasına girebiliyorsanız bu
Hurin'in Çocukları
Hurin'in ÇocuklarıJ. R. R. Tolkien · İthaki Yayınları · 20172,536 okunma
75 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Yazarın diğer kitaplarına göre okunma sayısı az olan bir kitap, ki bu da beni üzüyor açıkçası. Stefan Zweig’in betimlemelerine bayılıyorum, anlattığı her şey sanki bir film izliyormuşum gibi gözümün önünde beliriyor. Yine kısacık ama bir o kadar anlam dolu bir kitap. Kitabımızın baş kahramanları 15 yaşında Yahudi kız çocuğu Esther ve
Hayatın Mucizeleri
Hayatın MucizeleriStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202214,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
85 syf.
·
Puan vermedi
·
18 saatte okudu
Koralin’den (#116226743) sonra okuduğum ikinci Neil Gaiman kitabı! Kısacık bir kitap olmasına rağmen, kendinizi uzun soluklu bir yolculuğun içinde buluyorsunuz. Kitabımızın kahramanı 10 yaşındaki Odd, biraz şanssız bir çocuk. Babasını gemiden düşen bir koyunu kurtarmaya çalışırken kaybetmiş, mesleği odunculuk olan babasının baltasıyla ağaç kesmek isterken kendi bacağını sakatlamış ve daha sonraları annesi birçok çocuğu olan Şişko Elfred’le evlenmişti. Ancak bu kadar çocuğun içinde kimse Odd’a özel bir ilgi göstermiyordu. Bu sebeple Odd sık sık orman yürüyüşlerine çıkıyordu. Bir gün yine ormanda babasının kulübesine giderken kimle karşılaştı dersiniz? İskandinav mitolojisinden üç isim; Odin, Thor ve Loki. Fakat tanrı görünümleriyle değil, birer ayı, kartal ve tilki görünümünde. Ve bu hale nasıl geldiler sizce? Tabii Loki’nin başının altından geçen bir olay sonucunda Ayaz Devleri, tanrıları bu şekilde cezalandırıyor. Bu durumu düzeltebilmek ve tanrıların yuvası olan Asgard’ı Ayaz Devleri’nin elinden geri almak için bir yolculuğa çıkıyorlar. Okurken çok keyif alacağınızı düşünüyorum, kitaba mitolojiden karakterler eklenmesi harika olmuş. Güzeller güzeli Freya da kitabın içinde yer alıyor :’) Keyifli okumalar!
Odd ve Ayaz Devleri
Odd ve Ayaz DevleriNeil Gaiman · İthaki Yayınları · 2020591 okunma
182 syf.
·
Puan vermedi
·
27 saatte okudu
Josh Malerman’ın okuduğum ilk kitabıydı. Daha önceleri Birdbox filmini izlemiştim netflix’ten ve çok beğenmiştim. Bu kitabını da tamamen meraktan alıp okumak istedim. Öncelikle kitabın konusundan bahsedeyim. 17 yaşında iki genç, Amelia ve James kitabın baş kahramanları. James, Amelia’ya çıkma teklifi ediyor ve ilk buluşmalarını kanoyla gölde
Gölün Dibindeki Ev
Gölün Dibindeki EvJosh Malerman · İthaki Yayınları · 20172,890 okunma
Reklam
207 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
Yüreğime dokunan, oldukça duygulandığım bir kitaptı. Bir çocuğun gözünden yazılmış olması beni çok etkiledi (tıpkı çizgili pijamalı çocuk kitabı gibi #134330737) Gelelim kitabın incelemesine; Kitabımızın kahramanı 9 yaşındaki Mafalda, Stargardt hastası olan küçük bir kızdır. Peki ya nedir bu Stargardt hastalığı?
Kiraz Ağacı ile Aramızdaki Mesafe
Kiraz Ağacı ile Aramızdaki MesafePaola Peretti ·  Genç Timaş Yayınları · 202011bin okunma
126 syf.
7/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Herkese merhaba, öncelikle size biraz kitap hakkında bilgi vermek istiyorum. Kitap 1774 yılında yazılmış olup roman piyasaya çıktıktan sonra pek çok intihar vakası ile karşılaşılmıştır. Hatta Almanya'da ''Werther Salgını'' çıkmıştır. İnsanlar mavi ceket ve sarı pantolon giyerek caddelerde, sokaklarda gezmeye başlamıştır. Aslında kitap bir nevi
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021120,9bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Kitabın beni oldukça etkileyen bir kısmıyla incelemeye başlamak istiyorum; “Korkulacak bir şey olmadığını, acı çekilmediğini, sakin bir ölüm olduğunu, ölümün böylece kolaylaştırıldığını söylüyorlar. Hey! Peki ya altı haftalık bu can çekişmeye, gün boyunca süren bu iniltiye ne demeli? Çok yavaş ve çok hızlı geçen o telafisi imkânsız son günün endişelerine ne demeli? Giyotin sehpasına çıkan o ıstırap merdivenine ne demeli?” Kitaptaki İdam Mahkumu için ölmek sorun değildi, bunu biliyordu, hazmetmişti az çok. Ancak sorun şu ki, öleceği güne kadar geçireceği vakitleri nasıl geçirecekti? Zaman nasıl ilerleyecek? İdam edileceği güne kadar nasıl yaşayacak? Ailesinin, en çok da kızının özlemine nasıl dayanacak? Kitabın en başları sizi tamamıyla içine çekmese de, ortalara ve sonlara doğru geldikçe sanki ordaki idam mahkumu sizmişsiniz gibi hissediyorsunuz. Zaman daraldıkça aynı hisleri yaşamaya başlıyorsunuz. Yürütülen o koridorlar, kesilen saçlar, çevredeki insanların küçümseyici bakışları ve kahkahaları... Kitabın sonunda ise 5 dakikalık daha yaşama isteği, bağışlanma arzusu... Bu hisleri yaşattığı için okumaya değer bir kitap olduğunu düşünüyorum. Ancak şunu da bilmelisiniz ki sonuçta iç karartıcı bir kitap. Çoğu kişinin hoşuna gitmeyebilir. Şimdiden herkese keyifli okumalar dilerim
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023120,4bin okunma
52 syf.
·
Puan vermedi
Stefan Zweig’in hemen her kitabını okumuş biri olarak bu kitabın Zweig’in diğer eserlerine göre daha basit kaldığı hissine kapıldım. Bilmiyorum belki de aşk romanlarını sevmediğimden kaynaklanıyordur... Kısaca kitabın konusundan bahsedeyim, binbir zorluk ve güçlükle doktor olan bir adam, patronu hastalanınca onun evinde kalmaya başlar. Bu süreç içerisinde ise maalesef patronun karısına aşık olur. Tabii kadından da ona karşı boş değildir. Böylelikle yasak aşk başlamış olur. Buldukları her fırsatta buluşmaya çalışırlar, birbirlerine gizlice mektup yazarlar. Fakat bir gün patron iş için onu 2 yıllığına Meksika’ya yollayacağını söyler. Adamın dünyası başına yıkılır. Sevdiği kadından 2 yıl nasıl ayrı kalacaktır? Sonuç olarak istemeyerek de olsa Meksika’ya gider. Tam dönmesine sayılı günler kalmışken Birinci Dünya Savaşı çıkar ve bu süre tam 9 seneye kadar uzar. Acaba adam döndüğünde aralarındaki aşk hala taze mi kalacaktır? İlk günkü hislerle birbirlerini sevecekler mi? Yoksa ikisi de birer yabancı mı olacak?
Geçmişe Yolculuk
Geçmişe YolculukStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202326,5bin okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Çehov'un okuduğum ilk kitabıydı. Kitap bittiğinde sizi düşündüren ve sorgulatan kitapları çok seviyorum, bu da onlardan bir tanesiydi. Bir akıl hastanesi düşünün pislik içinde, düzen deseniz yok. Kötü işleyişli bir hastane ve hastanenin altıncı koğuşunda yaşayan insanlar. İçerdekiler hariç hastane personelleri bu durumdan şikayetçi değil (çünkü içeride olanlar kendileri değil) Baş kahramanımız Andrey Yefimic bir doktordur. Bir gün sık sık akıl hastanesine gelmeye başlar ve deli olarak nitelendirilen Ivan Dmitriç ile her bulduğu fırsatta konuşur çünkü konuştuğu şeyler, cümleler ve düşünceleri doktoru etkilemektedir. Doktor, Ivan'ın düşüncelerini sorguladıkça ve irdeledikçe değişmeye başlıyor. Bu değişme sonucunda çevresindeki insanlar onu da yavaş yavaş 'deli' olarak nitelendirmeye başlıyor. İşinden istifa ettiriliyor. Aslında çoğumuzun hayatı da böyledir, birisiyle görüş ayrılığı olduğu vakit nedense insanlar dışlamaya kalkıyor. Belki 'deli' olarak nitelendirdiğimiz insanlar normal de asıl deli bizsek? Sorgulayan ve farklı görüşlere sahip olan insanlar hayatımızın her aşamasında var olabiliyor ama bu demek değilki onları ötekileştirelim. Felsefik konuşmalarla dolu bu kitabı mutlaka okumanız gerektiğini düşünüyorum, özellikle 'Acı' konusu harika bir şekilde işlenmişti.
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202269,8bin okunma
Reklam
59 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Stefan Zweig'in yine muhteşem bir eseriyle karşı karşıyayız. Kitabın içinde iki adet hikaye yer alıyor. Birincisi Bir Zanaatla Beklenmedik Karşılaşma. Kısaca özet geçeyim; kitabımızın baş kahramanı Paris sokaklarında gezinirken bir yandan da insanları inceliyor ve gözüne aniden bir adamı kestiriyor. Bu adamın giysileri paçavra gibi eski püskü. İçinden onu takip etmek istiyor, bu arzuyla yanıp tutuşuyor. Her anı heyecanlı ve bir yandan da endişeli. Acaba gözüne kestirdiği kişi tam olarak kim? Hangi işle uğraşıyor? Kahramanımız bu kişiyi o kadar çok takip ediyor ve inceliyor ki ona dönüştüğünün farkında olmuyor ancak onunla bütünleşiyor adeta. İnsan kötü olduğunu bile bile merağına yenik düşüyor bazen. Bazen arzularımız insani duygularımızın önüne geçiyor ve Zweig bu kitapta bunu çok güzel hissettirmiş. İkinci hikaye ise Prater'de İlkbahar. Kahramanımız Lise elbisesi hazır olmadığı için Derbi'ye gidemeyeceğini düşünen ancak daha sonrasında bu ''soylu'' damgasını üzerinden atıp günlük kıyafetleriyle derbiye giden bir genç kızın Derbi'de Hans adında tanıştığı bir gençle yaşadığı bir günü anlatıyor. Eskiden fakirken şimdilerde zengin adamlara metreslik yapan Lise, bu gençle tanıştıktan sonra aşkın ne demek olduğunu hatırlıyor ve harika bir gün geçiriyorlar. Mutlaka okumanızı önerdiğim bir kitap, çok farklı bakış açısına sahip oluyorsunuz ve üzerine düşünebileceğiniz bir kitap. Şimdiden iyi okumalar dilerim :)
Bir Zanaatla Beklenmedik Karşılaşma
Bir Zanaatla Beklenmedik KarşılaşmaStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 20236,5bin okunma
50 syf.
·
Puan vermedi
·
21 saatte okudu
Filmini izledikten sonra mutlaka okumalıyım dediğim bir kitaptı ancak kitabın sadece 50 sayfa olması beni hayal kırıklığına uğrattı çünkü hiç tatmin edici değildi. Keşke filmdeki olay örgüsü ile anlatılsaydı ve biraz daha uzun tutulsaydı. Yarım saatte çok rahat bitirebilirsiniz. Kitabımızın ana karakteri Benjamin Button, yetmiş yaşında doğup büyüdükçe gençleşen birisidir. Yani tersten başlayıp devam eden bir hayat hikayesi, mutlaka filmini izlemenizi öneriyorum ancak dediğim gibi kitabı okunmasa da olur.
Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi
Benjamin Button'ın Tuhaf HikayesiF. Scott Fitzgerald · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202021,4bin okunma
86 syf.
·
Puan vermedi
·
6 saatte okudu
1 saat içinde bitirilebilecek 6 tane hikayeden oluşan bir kitap. Mutlaka ama mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum. Her hikaye ayrı güzeldi. Düşündüren ve sorgulatan kitapları çok seviyorum. En çok etkilendiğim hikaye “İnsana çok toprak gerekir mi?” isimli hikayeydi. Kendimi çok kötü hissettim. Her hikayeyi bitirdiğinizde hayatla alakalı bir şeyleri sorguluyorsunuz, acaba iyilik mi üstün yoksa kötülük mü, insanın yaşama amacı nedir, bize sunulan iyilikleri iyi değerlendirebiliyor muyuz, çevremizdeki insanlara karşı nasıl davranıyoruz, insan ilişkilerimiz nasıl... Kısacık kitaptan öğrenilecek ne çok şey varmış!
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019191,5bin okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Canterbury Hikâyeleri, modern İngiliz edebiyatının başlangıcı olarak kabul edilir. Bu hikayeler genellikle komik ve değişik kişiler tarafından anlatılır. — Londralı bir grup insan, Canterbury Katedrali’ndeki St. Thomas’ın anıt mezarına gitmek üzere kutsal bir hac yolculuğuna çıkar. Yolda vakit geçirmek için birbirlerine hikayeler anlatırlar. Bu insanların hepsi birbirinden farklıdır, aralarında Kâtip, Rahip, Rahibe, Değirmenci, Keşiş, Kâhya, Doktor, Kaptan, Aşçı ve birçok farklı meslekten insan vardır. — Mutlaka okumanızı isterim, bazı hikâyeler çok komikken bazıları düşündürücü...
Canterbury Hikayeleri
Canterbury HikayeleriGeoffrey Chaucer · Büyülü Fener Yayınları · 2017439 okunma
198 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Irkçılık, yeryüzündeki en kötü hastalıktır. Dini görüşü, dili veya ten rengi ne olursa olsun hiç bir ırk birbirinden üstün değildir. Elbette her halkın içinde hem iyi hem kötüler oluyor, tamamen iyi bir halk zaten düşünülemez. Önemli olan saygı duyabilmektir. — Gelgelelim 1933-1945 Nazi Almanyasına... Bildiğiniz üzere milyonlarca Yahudi acımasız
Çizgili Pijamalı Çocuk
Çizgili Pijamalı ÇocukJohn Boyne · Tudem Yayınları · 202139bin okunma
83 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.