Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Eşsiz bir anı yaşadığınızın farkındasınız. Biliyorsunuz ki bu an bir daha tekrarlanmayacak, bu anı fark ettiğiniz anda yerine bir başka an geldi bile. ... Z a m a n g e r i d ö n ü ş s ü z b i ç i m d e a k ı y o r .
Sayfa 110Kitabı okudu
B aşa rılı in san lar, şü p h e d u ym azlar ve h er zam an o lu m lu b ir b içim d e a m a çların ao d a k la n m ışlard ır.
Reklam
İnsana birçok zincir vurulrnuşnır, bir hayvan gibi davranmayı unutsun diye: gerçekten de tüm hayvanlardan daha yumuşak, daha zeki, daha neşeli, daha temkinli olmuştur. Ama şimdi, zincirlerini taşıdığı sürece temiz havadan ve özgürce devinmekten yoksun olmanın acısını çekmektedir: - oysa bu zincirler, bıkmadan usanmadan yineliyorum ki, ahlaksal, dinsel, metafizik düşüncelerin ağır ve anlamlı yanılgılarıdır. Ancak z i n c i r - h a s t a l ı ğ ı da aşıldığında, tam olarak ulaşılmış olacaktır büyük hedefe: insanın hayvanlardan ayrılmasına. - Şimdi zincirleri çözme çalışmamızın ortasındayız ve büyük bir dikkat göstermemiz gerekiyor. Yalnızca a s i l l e ş m i ş i n s a n a verilebilir, t i n i n ö z g ü r l ü ğ ü ; yaşamın h a f i f l e t i l m e s i yalnızca ona yakınlaşır ve merhem olur yaralarına; ilk önce o söyleyebilir başka hiçbir amaç için değil, s e v i n ç için yaşadığını ve diğer tüm ağızlarda tehlikelidir onun seçim sloganı: b a r ı ş o l s u n e t r a f ı m d a v e h o ş n u t l u k d u y u l s u n t ü m s ı r a d a n ş e y l e r d e n .
Sayfa 163
Kafka, meçhul bir aşkın yasa etrafında dönen bu süreksiz bloklar ya da mesafeli parçalar ilkesinden vazgeçrneyecektir. Bu, dünyanın, görünür bile olsa, bir hali (astronomi nedir ki?) o lduğuna ve bu hal fiilen kendi eseri içinde işlediğine göre bundan niçin vazgeçsin ki? Ama K, i mparatorluğa özgü, aşkın yasanın aslında içkin bir adalete, adaletin içkin düzenienişine gönderme yaptığını giderek daha iyi fark ettiğinden, romanın keşiflerine denk düşen, doğası b aşka bir yapıyı buna eklemeli-yiz. Paranoyak yasa, uyarılması yasasına yer açar; görünür be-raat sınırsız tecile yer açar; ödevin toplumsal alan üzerindeki aşkınlığı tüm bu alan boyunca göçebe arzunun içkinliğine yer açar. "Çin Seddi' nin inşasında" da bu, geliştirilm eden, açıkça söylenmiştir: Bir başka yasaya, bir başka düzenlerneye tanıklık eden ve sınırdan başkente kadar yolları üzerindeki her şeyi si-lip süpüren göçebeler vardır, imparator ve m uhafızı pencerenin a rkasına ya da demir p armaklıkların ardına saklanmışlardır. Dolayısıyla Kafka sonsuzsınırlı-süreksizle d eğil, sonlu-bitişik­ s ürekli-sınırsızla hareket eder.
Sayfa 126 - YKY yayınları temmuz 2000Kitabı okudu
Öyle ince intikam türleri vardır ki, intikam almak için bir nedeni olan, aslında ne isterse yapabilir ya da yapmayabilir: bundan bir süre sonra dünya yine de onun intikam almış o l d u ğ u n d a birleşe cektir. Demek k intikam almamak bir insanın keyfine bağlı değildir: intikam almak i s t e m e d i ğ i n i telaffuz etmey bile hakkı yoktur, çünkü intikamın aşağılanması çok yüce çok duyarlı bir intikam olarak yorumlanacak ve d u y u m - s a n a c a k t ı r . - Buradan, g e r e k s i z şeyler yapmamak gerektiği sonucu çıkar - -
Sayfa 127
Atsız'ın Kalem Kavgaları ve Kalem Kavgalarında Atsız Üslubu 1930'lardaki kalem kavgaları: Atsız, kalem kavgalarıyla da tanınmış bir isimdir. Onun deyişiyle "mürekkepli kalem tartışmaları” ilk yazı hayatından vefatına kadar sürer. Bu tabiri Atsız, 1956 yılında Ocak gazetesinde yazdığı "Bir Felsefe Öğretmeninin Yanlışları"
Reklam
M.K.A: Peace at home, peace in the world
❝ Yerküremize uzaydan baktığımızda, ulusal sınır diye bir şey göremiyoruz. Uzaydan gezegenimizin incecik mavi bir hilal, sonra da yıldızlar kenti arasında bir ışık noktası olarak göründüğünü izleyince; etnik, dinsel ya da ulusal şovenist davranışların sürdürülmesi akıl almaz bir duruma dönüşüyor… ❞
Hangisi daha akılcıdır, kendisinden beklenen iş tamamlandığında makineyi durdurmak mı, - yoksa onu çalıştırmak mı kendiliğinden duruncaya kadar, yani bozuluncaya kadar. Sonuncusu, işletme sermayesinin israfı, makineyi kullananların gücünün ve dikkatinin istismarı değil midir? Başka bir yerde çok işe yarayabilecek bir şey, burada çöpe atılmış olmayacak mıdır? Makinelerin birçoğu böyle yararsız bir biçimde işletilip kullanıldıkça, onlara karşı da bir tür hor görme yaygınlaşmayacak mıdır? - Gönülsüz (doğal) ve gönüllü (akılcı) ölümden söz ediyorum. Doğal ölüm her türlü akıldan bağımsız, aslında a k ı l c ı o l m a y a n ölümdür: kabuğun değersiz maddesi belirler çekirdeğin daha ne kadar yaşayacağını ya da yaşamayacağını; yani bu ölümde, bir ayağı çukurda, genellikle hasta ve ahmak gardiyandır karar veren seçkin tutsağın ne zaman öleceğine. Doğal ölüm, doğanın intiharıdır, yani akıllı varlığın, akıllı olmayan ve kendisine bağlanmış varlık tarafından yok edilmesidir. Ancak dinsel bir ışık altında durum tam tersi gibi görülebilir: çünkü hakçası, yüce akıl (tanrı) verir, alçak aklın itaat etmesi gereken emri. Dinsel düşünüş tarzı dışında, doğal ölüm yüceltilmeye değmez. - Ölümün bilgelikle düzenlenmesi ve uygulanması, geleceğin şimdi tamamen akıl almaz ve ahlakdışı gibi gelen ahlakına aittir; onun tan kızıllığına bakabilmek, tanımlanamaz bir mutluluk olmalıdır.
Sayfa 96
K A P A N A N Y A R A M I Z A Ç I L A N Y A R A M I Z
Sayfa 125 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Bir partiden ya da bir dinden ayrılmak isteyen, şimdi onu çürütmesi gerektiğini düşünür. Oysa çok fazla kibirli bir düşüncedir bu. Gerekli olan yalnızca, şimdiye dek hangi perçinleri onu bu partiye ya da dine bağladıklarını ve şimdi artık bunu yapmadıklarını, hangi niyetlerin onu buraya sürüklediklerini ve şimdi başka yöne sürüklediklerini açıkça görmesidir. O partinin ya da dinin yanına b i l g i y e d a y a l ı k e s i n g e r e k ç e l e r l e geçmiş değilizdir: ondan ayrıldığımızda da böyleymiş gibi y a p m a m a l ı y ı z .
Sayfa 53
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.