“Bu kitabın yayın hakları Lakin Yayınevi ve yazar tarafından hükümsüz kılınmıştır.
Her türlü mecrada çoğaltılıp yayınlanabilir ve korsanı basılabilir.”
Şimdi herkes işine baksın!
Aslında hep şansız olduğumu düşündüm. Bu düşüncemi kanıtlayacak birçok şey de yaşadım.
Uzatmayalım. Öyle şeyler yaşadım ki bunları hep şer bildim. Halbuki hayırmış.
Not: Yaptıklarım için pişman değilim.
Kederli yüzlerle karşılaşıyorum. Üstelik çok kederli.
Üç kuruş ekmek parasına yiğitleri harcayan kesitler görüyorum. Dur demek geliyor içimden. Daha fazla alçalma!
Dizginleri namussuza verilmiş yıl görüyorum.
Adam. Orta yaşlı. Yaşına göre bedeni daha yıpranmış. Ekmek peşinde.
Üç kuruşa talim. Üç kuruşa yok saymak onuru! Hem de insan onuru. O kadar eminim ki kendi için değil çabası.
Yüz kızarmaz ar çatlar oldu. Belki hep böyleydi ben geç farkettim.
Oruç güzel bi ibadet lakin uykuyla hiç arası yok.
Orucu uykuya tutturan bi sürü insan tanıyorum. Ben uyku zamanı uyuyamıyorum.
Rabbim bunu gözardı etme lütfen.
Oldukça akıcı bir dile sahip olan kitap işlediği konu bakımından da gayet ilgi çekici.
Kısa sürede keyifle okunabilecek bir kitap. Ancak bazı dönem yazarları bir konuyu birçok eserde evirip çevirip işlemesi kısırlık.
Baskıdan kaynaklı birkaç yazım hatası sinir bozucu!