Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Sesiniz benim sesimdir, unutmayınız!."
“İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik geçici Mustafa Kemal... İkinci Mustafa Kemal, onu “ben” kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini
Mustafa Kemal Atatürk gençlerle yaptığı sohbette "Yorulsanız da durmayacaksınız" derken, dünün, bugünün ve geleceğin genç nesillerine şöyle öğütlerde bulunuyordu; "Siz genç arkadaşlar, yorulmadan beni tâkîbe ahdetmişsiniz. İşte ben bu sözden çok duygulandım. Yorulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz. Fakat arkadaşlar yorulmamak ne demek? Elbette yorulacaksınız. Benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz zaman dahî durmadan yürümek, yorulduğunuz dakîkada dinlenmeden beni tâkip etmektir. Yorgunluk, her insan için tabii bir hâlettir. Fakat insanda yorgunluğu yenebilecek mânevî bir kuvvet vardır ki, bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür. Sizler, yani yeni nesil Türkiye'nin genç evlatları, yorulsanız dahi beni takip edecekseniz. Ben bu akşam buraya yalnız bunu size anlatmak için gelmiş bulunuyorum. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir."
Reklam
Nereye baksam orada yorgunluk görüyorum. Rahat nefes alacak zaman bile bulamıyoruz. Allah’ın huzurunda 5 vakit manevi rahatlamaya bürünüyoruz ama bedenen ve zihnen dünya meşakkati sarmalıyor bizleri. Ya ben kendimde miyim sorusunun cevabı uzun süredir yanıtsız geçiliyor. Yanıtsız bırakılan çok soru var ama huzuru ilahide bile seni sarmalayan o düşüncelerden uzaklaşamadığında bir şeylerin yanlış gittiğini fark ediyorsun, kabz halinin nihai sonucu olarak Allah'tan başka gidecek bir kapımız yok. Beşer şaşar, hatasıyla yönelecek ki kulluğu anlayacak.
Manevi Yorgunluk..
Bendimi saran tükenmişlik yol yordam bilmez, öylesine salıvermiş, taşmış ruhundan. Bu yorgunluk karşımdaki yalanlarla bezenmiş tablodandır. Tablo eşsizdi, bürünen üzerinden dökülene dek. O dev güzelliklerin yerini biçimsiz yalanlar aldı...
Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun.
Yorulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz. Fakat arkadaşlar, yorulmadan ne demek? Yorulmamak olur mu? Elbette yorulacaksınız. Benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz zaman dahi durmadan yürümek, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni takip etmektir. Yorgunluk her insan, her mahlûk için tabii bir halettir, fakat insanda yorgunluğu yenebilecek mânevi bir kuvvet vardır ki, işte bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Yorgunluk sadece bedensel olsaydı keşke.. Manevi yorgunluğum paha biçilemez durumda..
Reklam
Rol Model Sorunu
Z kuşağı diye adlandırmış olduğumuz kuşağın bu denli yozlaşma iştiyakına sahip oluşunun en temel nedeni, rol modellerdir. Çağlar içerisinde böyle bir kuşağın olmuş olma ihtimali epey düşüktür. En azından bu çağın gençlik evresine geçmeye aday olan ve genç olarak adlandırılan bu nesil, bu sıradışı tutumunu rol modellerinden almaktadır. Biliyoruz ki
.... Atatürk'ün Din Hakkında Sansürlenen Görüşleri Atatürk'e ilişkin olarak 2 önemli çarpıtma yapılıyor. Biri Batılılaşma konusunda... Diğeri din konusunda... İlki, Atatürk'ün hedef olarak Avrupa'yı göstermediği iddiasına dayanıyor. İkincisi, -dinci kesimin ve medyanın sürekli yaptığı gibi- ısrarla Atatürk'ü dua ederken,
Manevi yorgunluk, kalabalığın hissettirdiği yalnızlık, kimsesizlik Yaşayıp ama mutlu edecek birşeyin olmayışı Bayramın gelip de , yaşanmaması gibi, Bir yandan da ihtiyacın varmış gibi bayram gibi yaşamanın özlemi
Ben de artık evi, ocağı kalmamış bir insan olarak bütün sevgimi minimini Hakan'da topluyorum. Onun yaramazlıkları ve haşarılıkları değil , masum samimiyeti, küçük kalbinin dertleri beni ilgilendiriyor, arada sırada yanımızda kimse yokken "Bir gün ayrılacağız bebeğim." diyorum. Nereye gideceğimi soruyor. “Aya gideceğim.” diyorum. “Orda ne var?” diyor. “Hiçbir şey yok, kara çakallar var." diye cevap veriyorum. Günler böylece geçip gidiyor. (...) Kıbrıs'a davetin için de çok teşekkür ederim. Fakat gelemeyeceğim. Çünkü artık en kısa yolculuklara bile tahammülüm yok. Otobüsle Kadıköy'üne kadar gitmek bile benim için bir problem oluyor. İyice yaşlandım. Daimî yorgunluk hissediyorum. Defterimin dürülmek üzere olduğunun farkındayım. Yegâne zevki manevî torunum olan Hakan'da buluyorum. 4 yaşını 4 ay geçiyor. Pek haşarı, pek de tatlı bir şey oldu. Geçenlerde bir gün annesiyle kavga etmişti. “Bu kadın beni deli edecek!” diyerek hepimizi kahkahalarla güldürdü. Haftada iki gün bende kalıyorlar. O zaman sabahları gazete gelince: “Dede! Gazete okuyalım.” diye beni çağırıyor. Resimleri onu anlayabileceği şekilde anlatıyorum. Aynı koltuğa oturuyoruz. Daha küçükken bu koltuğa rahatça sığıyorduk. Şimdi büyüdü. Zor sığıyoruz. Yine bir sabah: “Dede! Biz iki şişman şu koltuğa oturalım.” dedi. Bununla beraber bazen bizim de aramız bozuluyor. O zaman bana: “Sen aya git.” diyor.
Reklam
İnsan ' daki Nefisler
☰ İslam ve İhsan NEFSİN MERTEBELERİ Nefsin yedi mertebesi vardır. Bunlar; Nefs-i Emmâre Nefs-i Levvâme
Odatv ilginç bir yazi. Yazarın bu duyarlılığından tebrik ediyorum
Asiye Güldoğan Şule Yüksel Şenler muhafazakar kadınlara diyor ki... Şule Yüksel Şenler, Gençliğin Izdırabı kitabında diyor ki: "Elinize aldığınız Gençliğin Izdırabı isimli bu eseri ilk olarak 1968 yılında kaleme alarak neşretmiştim. O günden bu güne aradan uzun yıllar geçti. Gençliğin Izdırabı’nı kaleme aldığım sırada ben de o yılların
_Psikolojik Harp_ İkna, Hipnoz, Büyü, Algı...
_Psikolojik harp, dünyanın en güçlü silahıdır. İnsan zihnini biçimlendirme sanatıdır. Aldatmadır, hiledir, düşünceleri manipüle etmek ve zehirlemektir. Düşmanı suya götürüp susuz getirmektir. Var olmayanı varmış gibi göstermek, var olanın zihinlerde reddedilmesini sağlamaktır. Başkalarının etkisi altında oldukları halde kendi iradeleriyle hareket
🕯 Dinlenmeye ihtiyacım var heralde bu aralar. Öyle maddi yorgunluk değil içimdeki, manevi huzursuzluk.Ne yapmak yada ne söylemek istediğini bilememek gibi. Kelimelere yada satırlara içindeki karmaşayı dökmek, bir derya çıkarmak gibi fakat yazacak mürekkep bulamamak gibi. Heralde herkezden çok kendime ihtiyacım var , kendime ve hislerime. Bir deniz kenarı, bank, kalem, defter yahut kitap.. En sevdiklerim en bırakmayanlarım.. Hani bir söz var ya “ herkeze umuttan bahsediyorum içimde zerre umut kalmamışken” bazen bir sözde kendimi bir şiirde hislerimi bir köşe yazısında hayallerimi buluyorum. Bakmayın hislerimin karmaşasına bilmediği bir yolda hedefine ulaşmak İçin çaba sarf eden canlı gibi şu fani dünyada.. Ne kadar karışık olsanızda siz ve ruhunuz Yinede umudunuz bâki olsun .. Çünkü insanın umudu bittiği anda hayalleri hayalleri bittiği anda ruhu, ruhu bittiği anda nefesi biter .. سمي.
Manevi bir yorgunluk var üzerimde ; kendimi ifade etmekten , bir şeyler için çabalamaktan ve bu mücadelenin karşılıksız olduğunu görmekten yoruldum ...
104 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.