Sözüm ona "zaman öldürenler" aslında kendi ruhlarını öldürmekten başka bir şey yapmazlar. "Felekten bir gün çalalım" diyenler, sadece kendi ömür sermayesini çarçur etmektedirler. "Delikanlıdır, gençtir gezecek-eğlenecek" diyenler, insanın baharını kışa, en güzel fırsatlannı boşa çıkarmayı marifet sayarlar ne yazık ki! Arap özdeyişinde denildiği gibi = Ayıp bizdedir amma, zamanımızı ayıplarız!"
Sayfa 130 - Otto YayınlarıKitabı okuyor
BİR ŞEYLER EKSİK Ya sevgiye, ya da arzuya ,nesne olmak istiyoruz. ...arzuladığımıza ulaşmak, arzulandığımızda da ulaşılmak istemiyoruz. ''Sevmeyi becerecek kadar kendi benliğimizden feragat etmeyi bilmiyor, arzulamayı becerecek kadar da bilinmeyene ve tehlikeli olana yelken açmaya cesaret edemiyoruz.''
Reklam
"Bütün ilimlerin ve marifetlerin ve kemalât-ı insaniyenin en büyüğü imandır ve iman-ı tahkikîden gelen tafsilli ve bürhanlı marifet-i kudsiyedir."
BİR ŞEYLER EKSİK ," Lacan aşk hakkında konuşurken "Aşk sahip olmadığınız (sizde olmayan) bir şeyi, onu sizden istemeyen birine vermektir/vermeye çalışmaktır, Acınası bir durum gibi görünüyor, değil mi? Ortada verilecek bir şey yok, ama zaten onu isteyen de yok. Ancak "aşk" gene de var. Çünkü o öteki her kimse, onun
Ey â çocuklar güzel, boylu poslu çocuklar!.. bilgi ve marifet yiğitlerin kalesidir. Turnalar bize ihanet ettiler bu sene. sırtlarını dağlara buzluğanlara, yağmurlara, tipilere erken döndüler bu kış. yüzlerini ovalara, sıcak yerlere çevirdiler. neden peki çocuklar? çünkü korktular çocuklar, Turnalar korktular. bu hayra alamet değil… çocuklar, tutkun ve atik çocuklar!.. neyin sesidir bu? göklerdeki bu uğultu, bu gürültü de nedir? öfkenin, gök gürültüsünün sesidir bu. kıyamet de değil bu ahir zamanda değil ama gözlerinin kan bürümüş yabancıların öfkesidir. uyanık olun çocuklar Allah sizinle olsun.
Kusur bulmak için bakma birine, bulmak için bakarsan bulursun, kusuru örtmeyi marifet edin kendine. İşte o zaman kusursuz olursun.
Reklam
İyilere iyilik yapmak marifet değildir, önemli olan kötülere iyilik yapmaktır.
Sayfa 224Kitabı okudu
Bilim insanları bilgilerini mülk sahiplerine satmayı marifet sayıyor. Yaptıklarının sonuçlarını sorun etmiyorlar, isteyerek veya istemeyerek yangına körükle gidiyorlar
Sanat
Anladım işi, sanat, Allah'ı aramakmış; Marifet bu, gerisi yalnız çelik- çomakmış...
Belki, daha yeni kurulan bir düzenin he­yecanı içindeydiler; millet olmanın heyecanını daha yeni yeni öğreniyorlardı. Öğrenciler henüz, geldikleri illere göre toplu­luklara ayrılmış değillerdi aralarında. Henüz marşların he­yecanla söylendiği dönemler yaşanıyordu. Belki bugünün öğ­rencileri onları seyretselerdi, hafifçe gülümserlerdi. Ne var ki, bu işten bir çıkarları yoktu (...), bu tutum bir geçim kaynağı olmamıştı. Milletini sevmek, iyi bir duygu ola­rak tanımlanıyordu; bu kavramlar henüz gerçek anlamlarında kullanılıyordu. İnsanlar, henüz resmî geçitleri filân, ilgiy­le izliyordu. Vatan ve millet deyimleri henüz sadece bayram nutuklarının tekelinde değildi; insanlar yaşantılarında, kendi aralarında bu sözleri kullanıyorlardı. (...) Şimdi bu duygularla alay etmek bir marifet sayılıyor, biliyorum. Milletini sevmek de ancak onun için durmadan üzülmek anlamına geliyor. Artık millet olmanın sevinci değil, millet olmanın üzüntüsü makbul sayılıyor. Ne yapalım? Bir zamanlar da böyle sevinçler varmış. Bazı kavramlar kötüye kullanıldı diye, şimdi iyi niyetli kimseler bile bu kavramlara dokunmaktan korkuyorlar. Neyse bizim bu bakımdan korkumuz olmasın; biz geçmişte bugünü inceliyoruz, bir zamanlar da böyleymiş diyoruz; bir zamanlar böyle tarih öncesi duygularla kendini mutlu hissedenler varmış.
Reklam
"Marifet hiç ezilmemek bu dünyada Ama biçimine getirip ezerlerse Güzel kokmak ...Kekik misali Lavanta çiçeği misali Fesleğen misali Itır misali İsâ misali Yunus misali Tonguç misali Nâzım misali..." Bedri Rahmi EYUBOĞLU
Ben kadınım, Sevgi ve şefkattir diğer adım, Çelik gibi sert, Pamuk kadar yumuşaktır yapım, Kendimi koruma kaygımdandır taş gibi katıyım, Bir bütünün yarısı, yarımların bütünüyüm.
"Zengin olmak marifet değil," derdi Momo'ya.
"Anladım işi, sanat Allah'ı aramakmış, Marifet bu, gerisi yalnız çelik çomakmış."
Sayfa 49 - kamer yayınlarıKitabı okudu
Nasreddin hoca bu abi :)
“Yahu, ne biçim hocasın sen! Kocaman kavuğundan bari utan. Bir mektubu bile okuyamadın!” Bu sefer sinirlenmek sırası Hocaya gelir. Kavuğunu çı­kartıp adamın kafasına geçirerek: “Haydi” der, “marifet kavuktaysa sen oku da görelim!”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.