Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kalbin Kalbe Secdesi
Ey talip, asıl marifet kalbin secdesidir; azaların secdesinden maksat da kalbi secdeye davettir. Bak bakalım, kalbin hiç secde ediyor mu?
Sayfa 29 - Kapı Yay.Kitabı okudu
Haksızlıklara karşı intikam duygusuna kapılmamak bir marifet midir?
Reklam
Sofiyem halk içinde, Tesbihim elimden gitmez, Dilim marifet söyle, Gönlüm hiç kabul etmez.
Anlayacağınız sıradaki sıradan günü tüketmeyi marifet sayan ve saymak zorunda kalarak ömür törpüleyen bir hayat yaşıyorduk. Alışkanlıkların yasalarının değiştirilmesi teklif dahi edilemiyordu. Kısaca ben haricinde her şey yerli yerinde idi.
Marifet Okulu
İrfan, Allah Teâlâ'nın bahr-i ummânıdır, kudret denizidir. Ne mürekkebi biter ne de bir nihâyeti olur. "Bu aşk bir bahr-i ummândır, Buna hadd-i kenâr olmaz. Delîlim sırr-ı Kur'ân'dır. Bunu bilende âr olmaz."
Amaç, kuramı yaşamın hizmetine sunmak değil, ne pahasına olursa olsun inancın doğruluğunu kanıtlamak olunca, basit gerçeğin yalın sözcükleri yerine, basmakalıp olanın görkemli ama kof laflarını kullanmak kaçınılmaz oluyordu. Bu cümleler Aspirin gibi her derde devaydı; gerektiğinde düşünme molası yerine geçer, gerektiğinde tartıştığınız insanları şaşırtabilirdi; verdiği entelektüel hava da cabası. Marifet biraz da bu cümleleri kullanan kişinin oyunculuğundaydı.
Sayfa 79 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Marifet Okulu
Mârifet, ârifin kalbinde zahir olan bir nûrdur. Rabb-i Müteâl'e yöneldiği nisbette kişi nûra mazhar olur. "Gönül mir'ât-ı Rahmândır, siva'dan kalbini pâk et." Mârifet, Allah Teâlâ'nın kullarına Zâtıyla bilinmesidir. Baktığı her yerde esmâda müsemmâyı görmektir irfan. Hz. Ali'ye sormuşlar, Allah'ı gördün mü diye; Hz. Ali (kv) de cevap vermiş: Görmediğim Allah'a secde etmem. Nerede gördün demişler. Hz. Ali: Olmadığı yeri gösterin. Niyazî-i Mısrî: "Ârife eşyâda esmâ görünür Cümle esmâda müsemmâ görünür Bu Niyazîden de Mevlâ görünür Adem isen semme vechullâhı bul." İlim kesbî iken, mârifet vehbîdir.
izmir'de, konak belediyesi'nin şiir günleri'nde (2004), bir söyleşi yapmıştık, mahmut temizyürek ile birlikte. ilk sorumdu: "diyorsunuz ki", demiştim, "dünyaya insan gelip de âşık olmadım diyen yalan söyler, ne var ki bu aşkın abdallığını biz yapıyoruz. sonra yine bir konuşmanızda, bu dünyada âşık olmayan, dünyaya insan gelir ama hayvan gider. sonra da bir uzun havanızda gönül mecnun oldu leyla bahane diyorsunuz; marifet sizde mi, leyla'da mı, zahide'de mi" demiştim. leyla'da deyip susmuştu. salon susmuştu. biz susmuştuk. daha ilk sorudaydık. bu suskunluğu nasıl aştık da o büyülü iki saati yaşadık bilmiyorum.
Sayfa 23
Dert insana yol gösterir derler Acı insana hayatı öğretir. Sahiden acıyı yaşamayan umutsuzluğu tatmayan söylesenize ne anlar mutluluktan? Karanlık olmadan aydınlığın anlamı var mı? Gece gündüzle anlaşılmaz mı?
Sayfa 179Kitabı okudu
Reklam
Hayat da böyledir, Mefharet, hayat da böyledir. Çaresizlik ve tehlike anları vardır ki, o zaman çırpınmaya ve haykırmaya gelmez. Batar insan ve boğulur. Marifet o anları geçirmektir. Sonrası gittikçe kolaylaşır. Kadere teslim olmak lâzımdır o anlarda. Menfi, miskin, âciz bir tevekkül değildir bu. Anlıyor musun? İsyanın tekniğidir. Yani sabırdır. Müspet, enerjik, hedefli, iyimser bir sabır. Dikkat et sözüme. Bu dünyada ölümden başka hemen her şeyin bir çaresi vardır. Mesele diye karşımıza çıkan zorlukların çoğunu kendi ruhumuzun içinde halledebiliriz.
Kuş Dili
Ne uzaksa hep o özlendi. Ulaşamayınca sessizlik sevimli geldi. Öten kuşa kulak verince ilahi marifet derinde hissedildi. Elif Kapucu
Biz, son derecede idareci insanlarızdır. Bu dünyada bizim gibi idareci yoktur, tarihte gelmemiştir ve gelemez... Bakın neden? Dünyanın başka yerlerinde de idareci insanlar çok var. Var ama, onlar ancak olan bişeyi idare ederler. Olan şeyi herkes idare eder yahu... Marifet, olmayan bişeyi idare etmektir.
Sayfa 199 - Nesin YayıneviKitabı okudu
Aşk'a Dair...
Aşk, insanın çocukluktan getirdiği bütünleşme ve bir olma ihtiyacının sonucunda doğan bir duygudur. "Kalp dediğin atıyor zaten marifet ritmi değiştirebilende"
زان زبون این دوسه کل دسته یم که در کلزار مرحود بسته یم Biz üzerimize gülistanın kapısını kapamışız; onun için şu iki üç deste gülün mahkûmu olmuşuz. Eğer bir an marifet bahçesine ulaşabilsek, bizim şu birkaç demet olan bil- gilerimizin ne kadar zayıf kaldığını en iyi şekilde anlardık. Deniliyor ki insanların bilgileri siyah bir levhanın ortasındaki beyaz bir nokta gibidir. Bu nokta ne kadar büyürse kendisini çevreleyen siyahlığa o kadar temas eder. Binae- naleyh insan da ne kadar bilgisi çoğalırsa o kadar bilmediği şeylerle kuşatılmış olduğunu anlar ve bilmişliğinden utanır. Artık bazı hakikatleri inkâra kalkışamaz.
Sayfa 249
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.