***
Sevmek, aslında sevilmeyi istemek de demekti.
***
Sayfa 636 - Everest yayınlarıKitabı okudu
***
İçim çok acıyor, artık anlatamayacağım kadar çok acıyor, anlıyor musun?
***
Sayfa 609 - Everest yayınlarıKitabı okudu
***
Gelgelelim, öğrenirken yaşananlar, içimizde kolay kolay onarılmayacak hasarlar da bırakıyordu. Kimi yaralarsa hiç kapanmıyordu, sızılarını hep duyuruyor.
***
Sayfa 604 - Everest yayınlarıKitabı okudu
***
Gelgelelim, öğrenirken yaşananlar, içimizde kolay kolay onarılmayacak hasarlar da bırakıyordu. Kimi yaralarsa hiç kapanmıyordu, sızılarını hep duyuruyor.
***
Sayfa 604 - Everest yayınlarıKitabı okudu
Gereğinden fazla konuşmadık mı sence? Konuştuk, haklısın. Hiç değilse bu konuda anlaştık. Yine susalım biz en iyisi. (MARİO LEVİ / Bir Cuma Rüzgarı, Kadıköy)
Her zaman bir yolu bulunur…
***
İçimde, kapanması çok uzun zaman alacağa benzer bir yaranın izlerini taşıyordum. Bu yarayı da saracaktım elbet.
***
Sayfa 581 - Everest yayınlarıKitabı okudu
İkiyüzlülüklerin bu kadar itibar gördüğü bir dünyada zaferlerin ne önemi var?
***
Ayrılıklar yaşadıysanız bilirsiniz. Böyle zamanlarda çok derinlerinizden, çok tanıdık, adını koyamaya yanaşamayacağınız bir şey kopar gibi olur. Canınız acır, içiniz üşür. O şeyi ki seye anlatmazsınız, sadece kendinize saklamak istersiniz.
***
Sayfa 561 - Everest yayınlarıKitabı okudu
Masumiyetin nasıl kırıldığını bir ayna göstermezdi. Kim hangi hayalin ya da hayal kırıklığının içinde kayboluyordu? Farklı bilinen insanlar hiç de farklı değildi belki.
Değer miydi? Hangi aşk böyle bir kırılmayı hak ediyordu? Hangi gönül yarasını er ya da geç sarmıyordu ki insan?