Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Herkesin kendine göre anlatılan ya da bir türlü anlatılamayan bir hikâyesi vardır.
Ne çok neysem varmış..
Neyse. Biz şimdi bir şekilde yürüyebilmek, kendimize göre ayakta kalabilmek, dahası bu garip haritada bir başkasıyla hiçbir zaman yeterince paylaşılamayacak olan bu eski, hayali fotoğraflara artık boş verelim isterseniz, bir diğer söyleyişle, çalamadığımız kapılarımıza, sapamadığımız sokaklarımıza ve durup dururken, sanki hiçbir şey olmamışçasına bir denizin dalgalarıyla söyleşmelerimize bir kez daha dönüverelim, kendimiz, kanıksadığımız geç kalmalarımız olalım yani..
Reklam
Çünkü kimi aldanmaların şöyle ya da böyle sürdürülmesiyle kimi olasılıklara hep hazırlıklı olunabileceği sanılır ve bu yalan, bu kısırdöngü, bu çıkmazları yaşayanların çok iyi bildiği o elde olmayan nedenler yüzünden tüm memnun olamamalara karşın, istense de istenmese de hep yinelenir. Kimi kişi ve mekânları bir hayal perdesinin ardından görmek istemenin güzelliği daha da önemsenir olur bu gibi durumlarda, yaşamın, belli belirsiz bir imge ya da yalnızca aldatıcı bir özlem adına anlam kazanabileceği anları bir kez daha anlatmanın sevdasına hiç beklemediğimiz bir anda yeniden düşer gibi oluruz.
Kendim için sık sık kullandığım bir kelime 'neyse'.
Neyse. Ben bugünlerde nasılsa hep bir başlangıçta ya da bir olasılıkta kalmayı tercih edebiliyorum, sözcükler, parantezler, noktalama işaretleri ve kendi küçük çıkmazlarımla savaşmayı, yaptıklarım ya da yapmak isteyeceklerim ne olursa olsun, bir yerden sonra kaçınılmaz bulabiliyorum.
Ama belirli bir düzende ve tekdüzelikte yıllarını tüketmiş insanların, kimi çizgi dışlarında, bir çeşit kovulmuşlukla yaşayanları harcamaya ne denli hazır ve gönüllü olduklarını sanırım siz de çok iyi bilirsiniz.
Bazı insanların zamanları birbirine uymuyordu...
Reklam
Doğru hayat neydi? Öyle bir hayat var mıydı? Kimin doğrusunda kimin yanlışı, kimin yanlışında kimin doğrusu saklanıyordu ?
Bildiği tek şey,...
Günün birinde umulmadık bir zamanda terk edildiği için artık yapmak istemeyebileceği ve böylelikle bambaşka, paylaşılması pek de kolay olmayan bir kırgınlığı yaşamaya bir yerden sonra mecbur bırakıldığıydı.
Her yaşanan bir sınavdı. Her ödenen bedel, hatta kayıp kendince bir kazançtı.
"Ama yine de bazı izlerin, çok derinlerde kalmış izlerin silinmediğini, hiçbir zaman da silinmeyeceğini yeniden görmek zorunda kalacaktın."
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.