Öldürecekleri daha baştan bilinen zayıflar kısa bir süre için krallar gibi ağırlanıyordu; sanki bilmiyormuşçasına saygı gısteriliyordu onlara. Beni de bir süre insandan saymışlardı; bunda benim suçum yoktu, onlar öyle söylemişlerdi bana adammışım gibi davranan onlardı. (Şimdi anlıyorum herşeyi.) Birden uzak yüzyıllarda kara ya da beyaz derili birsürü çarpık insanın ölüme götürülürken duyduğu acıyı içimde hissettim. Onlara da aslında çok iyi davranılmıştı fakat hiç olmazsa (bana yapıldığı gibi) yaşamalarına bir süre izin verilmişti.
Kızların oğlanlardan ne farkı var? Yeni birşey öğrenmişti lise öğrencisi Mustafa. Öyle ya kızlarda insandı. Ona erkeğin üstünlüğü öğretilmişti şimdiye kadar.
''Kitapçıların ve çiçekçilerin bazı özellikleri olmalıdır Olric. Gelişigüzel insanlar bu mesleklerin içine girmemeli. Kitaplar ve çiçekler özel itina isteyen varlıklardır. Ne yazık, bu meslekler de artık olur olmaz kimselerin elinde, sattıklarıyla ilgileri olmayan kişilerin. Durmadan kitaplara ve çiçeklere eziyet ederler, onlara nasıl davranılacağını bilmezler. Bana kalırsa, bir “kitapları koruma derneği” kurmalı ve kitaplara kötü muamele edilmesini önlemeli...''
Amerika'nın güneyinde yaşanan ırkcılık ve eşitsizliği Scout Finch'in gözünden anlatıyor. Yazar kullandığı adalet, özgürlük,eşitlik ve ayrımcılık gibi güncek temaları kahramanın büyüyüş öyküsüyle anlatarak, iyilik ve kötülüğü hem bireysel hem de toplumsal düzeyde mercek altına alıyor.
"İSTEDİĞİN KADAR SAKSAĞANI VUR VURABİLİRSEN AMA BÜLBÜLÜ ÖLDÜRMEK GÜNAHTIR"