“Toplumsal sınıfların yokluğu, kadının toplumsal yaşamdaki olmayan yerinin bir roman malzemesine dönüşmesine izin vermemesi, okuryazar yokluğu, bireyin yokluğu...
Bu nedenle, bizde masal, hikâye vardır ama roman yoktur.
Türk romancılığının yüz elli yılda aldığı yol (Türk resminin aldığı yol) bu açıdan bakıldığında olağanüstüdür.”
Sayfa 29