Seni sevmediğimi nasıl söylersin zâlim?
Benliğimden vazgeçtim katılmak için sana.
Kendimi unuturken seni düşünmez miyim?
Sen zorbasın, varlığım sana fedâ, baksana!
Ben dost belledim mi ki senden nefret edeni?
Hiç bağrıma bastım mı senin hor gördüğünü?
Asla! Her surat asıp horladığında beni,
Hemen kendimden, yasla, almadım mı öcünü?
Bende saygı duyduğum bir erdem var mı, söyle,
Sana hizmetten nefret edecek kadar mağrur?
Sendeki kusurlara taparım var gücümle;
Gözünün her bakışı, benim için buyruktur.Var nefret et, aşkım, ben seni apaçık gördüm:
Sen ancak görenleri seversin, bense körüm.
Bak göreceksin bende başladığını güzün
Ayaza karşı titrer dallardaki yapraklar
Sararır tek tük kalır düşerler bütün bütün;
Kuş sesleri kesilmiş yıkık boş tapınaklar.
Bak göreceksin bende alaca karanlığı:
Nasıl güneş batıdan solgun solgun gidince
Kefen örten eliyle ezerse her ışığı
Ölümün kan kardeşi kapkara çirkin gece.
Bak göreceksin bende ateşin korları var:
Genç ve dinç günlerinden kalma küller üstünde
Ölüm döşeğindeymiş gibi fersiz yatarlar;
Eceline ermiştir ateş kendi gücünde.Senin bunları görmen arttıracak sevgini
Ayrılık yakın diye çok seveceksin beni.