Muhakkak reddediyor, fakat mümkünü inkâr edemiyordu.
Sayfa 89
Niçin lüzumsuz?
Bir insanın gönlünü almak, tamamıyla lüzumsuz bir şey de olsa, nihayet bir felâket değildi.
Sayfa 90
Şimdi bütün bu kitapları beyninizde sıkınız ve bana bir damla, bir damla aydınlık süzünüz.
Sayfa 202Kitabı okudu
İnsanın acele bir işi olmasındaki büyük saadetin kadrini bilselerdi, böyle somurtmazlardı.
Sayfa 167
Nasıl, biz, hislerimizin uşakları, nasıl onların kölesi oluyoruz?
Sayfa 179
Yalnız ciğerden değil, ruhtadan da kan boşalır.
Sayfa 180
Onun en büyük yükü maddesi değildi. Çekemediği şeyler, fena hatıralar ve korkulardı.
Sayfa 186
"Gönlüm hasta benim."
Sayfa 191
Valla billah yaşamakta gözüm yok. Sevmedim bu kahpe dünyayı ben!
Sayfa 192
"Ne fena şey delilik!"
Sayfa 257
"Artık yalnızım, yalnız, yalnız... Ucu bucağı görünmeyen okyanusların karanlık dalgaları üzerinde avare yüzen bir çöp gibi yalnız..."
Sayfa 271
Hürriyeti yanlış anlayan bir dünyadayız.
Sayfa 286
Şeyh hazretleri de buyururlar ki; herhangi bir yöne dönerseniz görünüşte ve içten onda hakkın bir yüzü vardır ve hak her yüzde herhangi bir güzellik ve her güzellikte bir nevi aşk ve her aşkta bir türlü gamze ve her gamzede bir türlü şive ve her şivede bir türlü girişme ve her girişmede bir türlü naz ve her nazda bir türlü başlangıç gösterir.
Sayfa 102
Anladım ki deryadır.
Sayfa 104