ece ayhan’dı... karaşındı... güle şerh koyan annesi vardı, iki kere güzeldi... geçilmez melahat’ın vaz geçilmez ahretliğiydi... istanbul’dan süslü şapkayla üsküdar’a gider gibi köyüne gelirdi... kimse şehirden köye öyle güzel gelmezdi... fuhuş tarihinde vesikalıydı, çürük sevişmeler kokardı... sakıncalıydı, adına güzel ayşe türküsü yakılmıştı...