Selçuk Tuncay
@mavitanri
Bedelini ödedim ben de, sustuğumuz her şeyin
İnstagram/@selcuktncy
Öğrenci
Lisans
Diyarbakır
Diyarbakır, 16 Temmuz 1996
21 okur puanı
Eylül 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Yeni bir ateş söndürür başkasının yaktığını,
Yeni bir acıyla hafifler eski bir ağrı,
Sayfa 15Kitabı okudu
BENVOLIO
Beni dinle ve onu düşünme, unut !
ROMEO
Öğret bana, nasıl unutulur düşünmek ?
Sayfa 13Kitabı okudu
Sarhoşun günahının bedelini hep ayık öder.
Sayfa 267Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Ayrıca insanlar bir kez işleri sizin yerinize yapmaya alıştılar mı, sizden hiçbir şey beklememeye başlıyorlar, böylece elinizi sıcak sudan soğuk suya sokmadığınız gibi, bir şeyi kötü yaptığınızı keşfetme gibi bir olanakları da olmuyordu.
Sayfa 59Kitabı okudu
Tanrı istediğini al ama bedelini öde der.
İnsanlara bu kadar kolay inanmamalısınız, genç adam, yaşamı bu kadar hafife almayın.
Sayfa 175Kitabı okudu
Ama kimse bilmiyor, gece sokaklarda dolaşırken, kendini öldürecek bir yer aradığını.
Sayfa 60Kitabı okudu
Ama az önce ne dediniz: Acılar diniyor, anılar köreliyor.
Diniyor, köreliyor dedim, evet, ama kayboluyor demedim.
Sayfa 214Kitabı okudu
Ama intikam Tanrı'nındır. Kimse kendisini onun yerine koyamaz.
Sayfa 107Kitabı okudu
"Anladınız, yemeği ve yatağı hak etmek lazım"
"Öyle değil, çalışmak çok zor, ama hiçbir şey yapmadan seyretmek daha da zor, hele çalışan yaşlıysa."
Sayfa 15Kitabı okudu
Acısı olmayan bir dünyanın duygudan yoksun bir dünya olduğunu biliyoruz... Ama duygudan yoksun olan bir dünyada acı da yoktur.
Kevin
Sayfa 593Kitabı okudu
''Sanırım beni uyutuyorlar.''
''Bunu ne zaman yapıyorlar?''
''Ben çok üzüldüğüm zaman.''
''Bunun üzüntünle baş edemediği zamanlar da mı olduğunu hissediyorsun? Çünkü insanların uyumasının bir nedeni de budur, yani onları üzen şeylerden uzaklaşmak arzusu.''
Sayfa 133 - KoridorKitabı okudu
Geçmiş, hiçbir zaman unutulmuş değildir.
Geçmiş, geçmiş bile değildir.
Sayfa 23
Bazen kalbin açılabilmesi için kırılması gerekir.
Sayfa 16
Babam ve ben paslı demir-çelik öbeklerinin arasında ayakta dururken, ona kendisini ne kadar özlediğimi söyledim. Kelimeler boşlukta buharlaşır gibiydi. Babam bununla ne yapacağını bilmez hâldeydi.
Sayfa 16