Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Medine AL

Bizden önce geçmiş zamanları düşün, bizim için onlar yokmuş gibidir. Lucretius Hayatımız nerede biterse, orada tamam olmuştur. Hayatın değeri uzun yaşanmasında değil, iyi yaşanmasındadır: Öyle uzun yaşamışlar var ki, pek az yaşamışlardır. Şunu anlamakta geç kalmayın: Doya doya yaşamak yılların çokluğuna değil, sizin gücünüze bağlıdır.
Reklam
Hayat kendiliğinden ne iyi, ne kötüdür: ona iyiliği, kötülüğü katan sizsiniz. Bir gün yaşadıysanız, her şeyi görmüş sayılırsınız. Bir gün bütün günlerin eşidir. Başka bir gündüz, başka bir gece yok ki. Atalarınızın gördüğü, torunlarınızın göreceği hep bu güneş, bu ay, bu yıldızlar, bu düzendir. Babalarınız başka türlüsünü görmedi. Torunlarınız başka türlüsünü görmeyecek. Manilius
Yaşadığınız her an, hayattan eksilmiş, harcanmış bir andır. Ömrünüzün her günkü işi, ölüm evini kurmaktır. Hayatın içinde iken ölümün de içindesiniz; çünkü hayattan çıkınca ölümden de çıkmış oluyorsunuz. Yahut şöyle diyelim, isterseniz: Hayattan sonra ölümdesiniz; ama hayatta iken ölmektesiniz. Ölümün, ölmekte olana ettiği ise, ölmüş olana ettiğinden daha acı, daha derin, daha can yakıcıdır. Niçin hayat sofrasından, karnı doymuş bir davetli gibi kalkıp gidemiyorsun? Niçin günlerine, yine sefalet içinde yaşanacak; yine boşuna geçip gidecek başka günler katmak istiyorsun? Lucretius

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dünyaya geldiğiniz gün bir yandan yaşamaya, bir yandan ölmeye başlarsınız. Bize verdiği hayatı kemirmeye başlar ilk saatimiz. Seneca
Tabiat bunu böyle istiyor. Bize diyor ki: ‘Bu dünyaya nasıl geldiyseniz, öylece çıkıl gidin. Ölümden hayata geçerken duymadığınız kaygıyı, hayattan ölüme geçerken de duymayın. Ölümünüz varlık düzeninin, dünya hayatının şartlarından biridir’ “İnsanlar yaşatarak yaşar birbirini ve hayat meşalesini, birbirine devreder koşucular gibi.” Lucretius
Reklam
Nasıl doğuşumuz bizim için her şeyin doğuşu olduysa, ölümünüz de her şeyin ölümü olacak. Öyle ise, yüz sene daha yaşamayacağız diye ağlamak, yüz sene önce yaşamadığımıza ağlamak kadar deliliktir. Ölüm başka bir hayatın kaynağıdır. Bu hayata gelirken de ağladık, eziyet çektik; bu hayata da eski şeklimizden soyunarak girdik.
İnsan her yerde hep insandır ve bir insanın özünde soyluluk olmadı mı, dünyanın tacını giyse yine çıplak kalır.
Bakıyorum da öyle çürük taraflarım var ki söylemeye zor varıyor dilim. Sağlam oturaklı neyim var? Her an senleyip düşebilirim. Gözlerim bir şöyle görüyor, bir böyle. Açken başka adamım sanki, yemekten sonra başka. Keyfim yerindeyse, hava da güzelse kötü kişi değilim: Ama bir nasır canımı yakmayagörsün, asık suratlı, aksi, yanına yaklaşılmaz bir adam olurum. Aynı atın yürüyüşü bir rahat gelir bana, bir rahatsız; aynı yolu bir uzun bulurum, bir kısa; aynı biçim bir hoşuma gider, bir zıddıma. Bir gün her işe yatkınım, bir başka gün hiçbir şey gelmez elimden. Bugün sevindiğim şeye yarın üzülebilirim. İçimde durmadan değişen, ele avuca sığmayan bir sürü duygu. Kara kara düşünceler, derken bir öfke; ağlamaklı bir haldeyken birden bire taşkın bir sevinç. Kitapları karıştırırken bakarım, dün için türlü güzellikler bulduğum, okudukça coştuğum bir yer bugün bir şey demez olmuş bana: Eviririm, çeviririm, orasını burasını okurum, nafile: O sayfalar boşalmış, yabancılaşmıştır artık benim için.
Böyle azgınlıkları vardır halkın; Her ülke nefret eder komşusunun Tanrılarından ve inanır gerçekliğine yalnız kendi Tanrılarının. Juvenalis
Bakın akıl ayrı ayrı görüşleri insana kabul ettiriyor: İki kulplu bir çömlek, ister sağından tut, ister solundan.
Reklam
Çünkü şu mübarek insan aklı her yere karışıp düzen vermeye, kumanda etmeye kalkmış, dünyanın yüzünü kendi büyük iddiaları, kararsız görüşleriyle bulandırmış, karmakarışık etmiştir.
Ama nasıl şükrediyorum Tanrıya, varımı yoğumu bana aracısız vermiş, beni yalnız kendisine borçlu kılmış olduğu için! Nasıl yalvarıyorum ona gece gündüz beni hiçbir zaman kimseye karşı ağır bir minnet altına sokmasın diye! Ne mutlu bir özgürlükle bunca zaman yaşadım: Onunla bitsin ömrüm! Bütün çabam kimseye muhtaç olmadan yaşamak. . Bir başkasına bağlı yaşamak yürekler acısı ve belalı bir şeydir.
Kötüler hiçbir yerde saklanamaz, der Epikuros; çünkü ne kadar saklansalar vicdan kendi kendilerini buldurur onlara, ‘İlk ceza odur ki, hiçbir suçlu kendi yargıçlığından kurtulamaz.’ Juvenalis
Vicdanın zorlaması böylesine şaşırtıcı bir şeydir! Ele verdirir bizi, kendimizi suçlamaya, kendimizle savaşmaya zorlar bizi; tanık yokluğunda kendimize karşı tanıklık ettirir bize: ‘Occultum quatiens animo torture flagellum.’ ‘İçimizde gizli bir kırbaç taşıyan o cellat.’ Juvenalis
Medine AL
@mdnall·2024 okuma hedefini ekledi.
2024 OKUMA HEDEFİ
0/35 kitap - %0 tamamlandı
Henüz kitap okumadı
35 kitap
0 sayfa
0 inceleme
21 alıntı
7 günde 1 kitap okumalı.
105 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.